Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
UZAKTAN ÇALIŞMA ÇAĞINA HOŞ GELDİNİZ.
Evden çalışma modeli iş ilişkilerinizi sekteye uğratmasın.
Uzaktan çalışma sistemine kısmen veya tamamen geçenleriniz belki fark etmiştir: Aslında iş yerinde başkalarıyla yürüttüğümüz işlerin verimliliği belli bir ölçüde kişisel ilişkilerimizden besleniyormuş... Evden çalışırken bu durum özellikle işe pandemi döneminde başlayanları etkilerken, var olan ilişkileri de bir miktar soğutmuş olabilir. Peki bu durumun iş verimliliğimizi olumsuz etkilememesi için neler yapılabilir? Cevapları yazımızda saklı.
19.01.2021
Uzaktan çalışma sistemine geçiş yapanlardan biriyseniz, muhtemelen günlerinizin ‘Uyan-Kahvaltını yap-İşe başla-Öğle yemeğini ye-İşi bitir-Akşam olmuş bile’ döngüsü içinde olmasına artık alışmışsınızdır. Bu döngüdeki en can sıkıcı eksiklik; ofiste iş arkadaşlarınızla geçirdiğiniz keyifli anlardan, onlarla ettiğiniz eğlenceli sohbetlerden ve o sohbetlerde attığınız yüksek sesli kahkahalardan mahrum kalmanız. Evden çalışırken iş arkadaşlarınızla aranıza giren mesafelerin iş verimliliğinizi düşürdüğünü hissetmeniz çok normal; tabii henüz bilişsel güven ve duygusal güven kavramlarıyla tanışmadıysanız.
BİLİŞSEL GÜVEN VE DUYGUSAL GÜVEN NEDİR?
İş psikolojisi üzerine danışmanlık faaliyeti veren Pearn Kandola’nın Geliştirme Müdürü Stuart Duff, iş arkadaşlıklarının kalitesini belirleyen iki güven türü olduğunu söylüyor: Bilişsel ve duygusal güven. Bilişsel güven, karşınızdakinin deneyimi, bilgisi ve becerisine duyduğunuz güveni temsil ederken; duygusal güven ise o kişiyi ne kadar sevdiğiniz ve ona ne oranda inandığınıza ilgili. Bilişsel güvenin temelini, iş arkadaşlarınızın başarıyla tamamladığı işlere tanık olmak oluşturuyor, yani siz karşınızdaki kişinin sonuca ulaştırdığı görevler olduğunu gördükçe, onun ‘yapabilirliğine’ daha çok güveniyorsunuz. Duygusal güvenin gelişmesiyse daha fazla çaba gerektiriyor: Bu güven türünün kaynağını birbirinize yaptığınız şakalar, birlikte güldüğünüz anlar ve ettiğiniz keyifli sohbetler oluşturuyor. Biraz da duygusal güveni geliştirmenin yaratıcı yollarından söz etmeye ne dersiniz?
UZAKTAN ÇALIŞIRKEN DUYGUSAL GÜVEN OLUŞTURMANIN 5 YOLU:
1. ANAHTAR KELİME: AÇIK İLETİŞİM.
İş arkadaşlarınızla uzaktan da olsa bağ kurabilmenin anahtarı, birbirine karşı olabildiğince açık ve net olmak. Sesli ya da videolu görüşmelerde sıkça yaşanan ses kesintisi veya görüntü donması gibi durumlarda, karşınızdakini duymakta ya da görmekte sorun yaşadığınızı tüm açıklığınızla dile getirmek büyük önem taşıyor. Karşılıklı olarak, “Seni duyamadım”, “Tekrar edebilir misin?” gibi cümleleri kullanmaktan çekinmemeniz, hatta karşınızdakiyle empati kurup, “Sesimi iyi duyabiliyor musun?”, “Beni rahat görebiliyorsun, değil mi?” gibi sorular sorarak onu olası bir problemi dile getirme konusunda teşvik etmeniz önemli.
Araştırmalara göre; günlük sosyal etkileşimimizin sadece %30-35’lik bir kısmını dil oluştururken, %70’lik kısmını sessiz ifadelerden, yani yüz ifadesi, mimikler ve beden dili gibi ipuçlarından meydana geliyor. İçinde bulunduğumuz uzaktan çalışma çağı, karşı tarafın bu ipuçlarına ulaşmasına engel olduğu için yazılı iletişim kurduğumuz ortamlarda kendimizi doğru bir şekilde ifade etmenin önemini artırıyor. Bir yazılı iletişim uygulaması olan Slack’in açıkladığı verilere göre, pandemiyle birlikte çalışanların kendini ifade ederken emoji kullanma sıklığının %80 oranında bir artış göstermesinin nedeni bu olabilir. Ayrıca yazılı iletişimimizi daha verimli hale getirmek için kurumların geri bildirim kültüründen olabildiğince beslenmesi gerekiyor. Bu noktada atlanılmaması gereken detay: geri bildirimin 48 saat içinde verilmesinin önemi.
2. GÖRÜNÜRLÜK ARKADAŞI.
Sorumluluklarımızı zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğimizde karşılığında takdir görmenin değeri paha biçilemez. Ofiste çalışırken takdir görmek gayet kolayken, uzaktan çalışma sistemi bu takdirler için ekstra çaba sarf etmeyi gerekli kılıyor. İşte tam da bu amaca hizmet eden bir önerimiz var: İş arkadaşlarınızın her birini birer ‘görünürlük arkadaşı’ gibi görün ve yol arkadaşınızla birlikte tamamladığınız görevleri, küçük ya da büyük fark etmeksizin birbirinizin başarısına destek olduğunuz işleri ikiniz de herkese duyurun. Bu, herkesin başarılarının daha görünür olmasını sağlayacağı gibi, iş arkadaşlarınızla ilişkilerinizin güçlenmesinde ve motivasyonunuzun artmasında önemli bir rol oynayacaktır.
3. ONLİNE SOSYALLEŞME RİTÜELLERİ.
İş aralarında videolu görüşmeler yapıp karşılıklı kahve içmek gibi önerileri sıkça duyuyoruz. Peki bu önerilerin içine biraz yaratıcılık katmaya ne dersiniz? Örneğin; haftada birkaç gün, aranızdan seçtiğiniz bir kişi, herkesi rastgele konuşma gruplarına ayırabilir ve böylelikle siz de farklı farklı iş arkadaşlarınızla keyifli sohbetler yapabilirsiniz. Bu konuşmaları bir ritüel haline getirebilir; birlikte öğle yemeği yemek ya da iş sonrası içeceklerinizi alıp kendi happy hour’unuzu yapmak gibi alternatiflerle çeşitlendirebilirsiniz. İşin içine biraz da oyun katalım derseniz, Fibbage gibi eğlenceli sorular üzerine kurulu, uzaktan da oynayabileceğiniz oyunlar oynamak için de bir araya gelebilirsiniz.
4. TOPLANTI SAATLERİNİ VE KATILIMCI SAYISINI OPTİMİZE ETME.
Uzaktan çalışma kültürü, kurumların toplantı sıklığını ve sürelerini doğrudan etkiledi. Microsoft’un araştırmasına göre, pandemiyle birlikte toplantı sıklığı gözle görülür şekilde artarken; uzun saatler (1 saat ya da daha fazla) boyunca devam eden toplantıların yerini, kısa toplantılar (30 dakika veya daha az) aldı. Verilere göre; uzun toplantılar %11 oranında azalırken, kısa toplantıların organize edilme sıklığı %22 oranında arttı. Microsoft’un bu verilerden yola çıkarak ulaştığı sonuç; uzaktan çalışma sisteminin çalışanlarda arttırdığı ‘iletişimde ve bağlı kalma isteği’.
Söz konusu veriler, Microsoft’un başka bir araştırmasını da destekler nitelikte. Araştırmaya göre, uzun saatler boyunca ve fazla sayıda katılımcıyla (örneğin 30-35 kişi) gerçekleşen toplantılar, çalışanların verimliliğini ve mutluluğunu olumsuz yönde etkiliyor. Çalışanlar özellikle az sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen toplantılardan daha tatmin bir şekilde ayrılıyorlar. Bunun nedeni; 30-35 kişinin yer aldığı toplantılarda genelde sadece birkaç kişinin fikirlerini paylaşabilmesi, diğer katılımcıların ise yalnızca dinlemek ile yetinmesi. Bunun aksine; küçük gruplar halinde gerçekleştirilen toplantılar, tüm katılımcılara kendini ifade etme imkanı tanıyor.
5. VERİMLİ ÇALIŞMA TEKNİKLERİNİN PAYLAŞIMI.
Aranızda Pomodoro tekniğini bilenler mutlaka vardır. (İlginizi çekebilir➡Pomodoro Tekniği ile Zaman Yönetimi) Tamamlanması gereken görevleri tek seferde yapmaya çalışmak yerine; onları alt görevlere ayırıp daha kısa sürede daha fazla odaklanarak tamamlamayı öneren ve aynı zamanda her alt görev bitiminde kısa molalar vermeyi de destekleyen bu tekniği, iş arkadaşlarınızla birlikte uygulamak kulağa nasıl geliyor? Eğer sevdiğiniz ve bir o kadar da özlediğiniz iş arkadaşlarıyla çalışan şanslı kişilerdenseniz; evden çalışıyor bile olsanız, videolu bir görüşme başlatarak zamanlayıcınızı aynı anda kurabilir, her 25 dakikada bir vereceğiniz molaların birkaçını birlikte değerlendirebilirsiniz. Böylece bir yandan bireysel verimliliğinizi artırırken, bir yandan iş arkadaşınızla paylaşımlarınızı artıracak, motivasyonunuz düşer gibi olduğunda onun desteğini hemen arkanızda hissedeceksiniz.
5. KURUM KÜLTÜRÜNÜZDE MİZAHA YER VAR MI?
Mizah her ilişkinin olmazsa olmazı ve yazının başında da belirttiğimiz gibi, duygusal güvenin en önemli bileşenlerinden biri. İşte tam da bu nedenle, iş arkadaşlarınızla bol bol güleceğiniz, hatta kahkahalar atacağınız aktiviteler planlayabilirsiniz. Örneğin; iş arasında ya da iş sonrasında, hep birlikte videolu bir görüşme organize edip ‘Doğru mu, Yanlış mı?’ oyununu oynamaya ne dersiniz? Bu oyunun çeşitli versiyonları olsa da bizim size önerimiz: Herkesin kendiyle ilgili ikisi doğru, biri yanlış olan bir şey söylemesi ve diğer iş arkadaşlarınızın hangisinin yanlış olabileceğini tahmin etmeye çalışması şeklinde olan versiyon. Böylelikle birbirinizle ilgili birçok yeni özelliği keşfedebilir, aranızdaki bağı kuvvetlendirebilirsiniz.
Birlikte eğlenceli oyunlar oynamanın dışında, kurum kültürünüzde mizaha ne kadar yer verdiğinizi sorgulamanız önemli; çünkü araştırmalara göre, mizahi açıdan zengin olan kurumlarda çalışanlar daha mutlu. Mizah kurumlarda pozitif bir ortam yaratıyor ve bu da iş ilişkilerini olumlu yönde etkiliyor. Robert Half International’ın bir araştırmasına göre; insanların %84’ü, mizahi yönü gelişmiş çalışanların işlerinde daha verimli performans gösterdiği konusunda hemfikir. Buradaki kilit nokta: Mizahın ölçüsünün kurum kültürü ile uyumlu bir seviyede olması.
*Yazar: Frank Giese; İllüstrasyon: Rune Fisker
*Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/innovation/how-to-charge-an-electric-car.html