YAŞAYAN BİR MİRAS.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, BMW bir uçak motoru üreticisi olarak kuruldu. Selef şirketlerden Bayerische Flugzeug-werke AG’nin kuruluş tarihi olan 7 Mart 1916, günümüzde BMW’nin kurulduğu tarih olarak kabul ediliyor. Bavyera’ya özgü beyaz ve mavi renkteki efsanevi BMW logosu, 1917’de marka olarak tescillendi. Markanın ilk faaliyetlerine işaret eden pervane simgesi, 1920’lerde ortaya çıktı.

Kasım 1928’de BMW, fabrikada Dixi 3/15 PS’yi yeni üretmeye başlamış olan ve Austin Seven’ın lisanslı bir kopyası olan Eisenacher Fahrzeugfabrik’i devraldı. Mart 1929 itibariyle bir takım teknik gelişmeler sonucunda Dixi, BMW 3/15 PS DA2 halini aldı. BMW simgesini taşıyan ilk araç olan bu otomobil, şirketin otomobil sektöründeki geçmişinin başlangıcı olmuştur.

328 ile BMW, 1930’ların en güzel spor otomobillerinden birini piyasaya sürdü. Yüksek motor performansının yanı sıra mükemmel yol tutuşu sayesinde 328, pek çok spor otomobil tutkununun hayranlığını kazandı. 328, çok kısa bir süre içerisinde Avrupa çapındaki yarış pistlerinde zafer kazandı. BMW 328, günümüze kadar otomobil tarihinde bir efsane olarak yer etti.

BMW 501, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra BMW’de tamamen yenilenen otomobil üretiminin bir göstergesi olmuştur. Uzun aks mesafesi ve zarif çizgileri ile 501, konforun gerçek bir temsilcisiydi.

İlk kez Mayıs ayında gün yüzüne çıkan ünlü “Knutschkugel” BMW Isetta 250 ve 300, 1950’lerin en çok satan BMW’si olarak akıllarda yer etmiştir. Zamanın ulaşım ihtiyaçlarını karşılayan 12 ya da 13 beygir gücüne sahip Isetta, Almanya’nın savaş sonrası yeniden yapılanmasının bir simgesi olarak görülüyordu.

Kompakt boyutlar, dinamik tasarım ve sportif bir yapı, ilk defa Amerika’ya ihraç edilen bir başarı öyküsü olan BMW 02 Serisi'ni geliştirmede otomobil tasarımcılarına ve mühendislere ilham veren en önemli kriterler olmuştur.

BMW 5 Serisi, orta sınıfa yeni standartlar getirmiştir. Zarafet, konfor, dinamizm ve sürüş zevkiyle nitelendirilen bu seçkin model, günümüzde hala süregelen bir başarı öyküsüne sahip. BMW 5 Serisi, geçerliliğini bugüne dek korumuş olan yeni bir model sınıflandırma yapısı kazandırmıştır.

Fransız tasarımcı Paul Bracq’ın bir eseri olan BMW 6 Serisi, dinamik performans ve zarafeti çok özel bir biçimde bir araya getiriyor. Bu otomobil, daha önce neredeyse hiçbir otomobilin başaramadığı bir biçimde, uzun mesafe yolculuğuna uygunluğu zarafet ve sürüş dinamikleri ile birleştirmeyi başarmıştır. 13 yıllık üretim dönemi, bu serinin yoğun popülaritesinin de bir göstergesi olmuştur.

BMW 3 Serisi, sportifliği, yenilikçi teknolojiyi, mükemmel performansı ve modern tasarımı bir araya getiriyor. İlk kez sürücü odaklı bir kokpite sahip olan 3 Serisi, tıpkı 5 Serisi gibi sınıfının lideri.

Dört silindir - 1,5 litre - turboşarj - 600 beygir gücü: tüm bunlar, Brezilyalı otomobil yarışçısı Nelson Piquet’in Formula 1 Dünya Şampiyonasını kazanmasını sağlayan Brabham BMW BT52’nin teknik özellikleri.

Başlangıçta sadece bir konsept aracı olan BMW Z1, nihayetinde 8000 adetlik bir üretim hacmine ulaştı. Zamanının öncüsü olan bu otomobil, aerodinamik ve süspansiyon alanında gelişim gösterdi. İçeri çekilebilir kapılar, otomobilin benzersiz tasarımını ortaya koyan bir özellik olmuştur.

Elektromobiliteye giden yolda büyük bir adım: tamamen elektrikle çalışan ve tamamen BMW tarafından üretilmiş bir otomobil olan E1, markanın 1990’lı yıllarda enerji tasarrufu alanındaki teknik liderliğinin bir göstergesiydi. Elektromobilite alanında geliştirme faaliyetleri günümüzde de devam ediyor.

İlk defa, bir BMW fabrika ekibi Le Mans 24 Saat yarışlarında birinciliği elde etti.

Bu test aracı yalnızca hidrojen ile çalışıyor. Fosil yakıtlara bir alternatif arayan BMW, 232 beygir gücü ile 301.95 km/s maksimum hıza ulaşan ve bu sayede ilk günden beri çeşitli hız rekorlarını kırmış olan ilk temiz aracı üretmiştir.

Bu alanda öncü olan BMW, 1980’lerden bu yana hidrojen yanma motorları üzerine araştırmalar yapıyor. Bu araştırmaların sonucunda, hidrojenle çalışan sınırlı sayıdaki ilk lüks sedan olan BMW Hydrogen 7 ortaya çıktı. Birinci sınıf bir otomobile yaraşır bir performans sergileyen yanmalı motorun çevreye zararlı emisyon düzeyi de yok denecek kadar azdı.

BMW ConnectedDrive ile BMW, araç içerisinde sınırsız İnternet kullanımı sağlayan ilk otomobil üreticisi olmuştur. Bu sayede BMW, bir kez daha araç içi çevrimiçi hizmetler konusunda öncü olmuştur.

BMW i8 Concept - Düşük yakıt tüketimi ile kullanışlı bir şehir otomobili, fakat bir spor otomobil kadar da hızlı. Yıllardır otomobillerinde özellikle yüksek verimlilik düzeylerine ulaşmaya çalışan BMW tarafından piyasaya sürülen BMW i8 Concept, heyecan verici bir sürüş keyfine sahip sürdürülebilir otomobillere doğru atılmış büyük bir adım.

Nefes kesen sportif bir estetik: BMW 4 Serisi Coupé, BMW 4 Serisinin ilk otomobili. 2014 yılında BMW 4 Serisi Cabrio ve BMW 4 Serisi Gran Coupé, yeni üretilen serinin tamamlayıcısı olmuştur.

BMW’nin çok yönlü kullanışlılığı ve çevikliği, BMW’nin ilk kompakt van'ı olan BMW 2 Serisi Active Tourer’da bir araya geliyor. Ürürün geliştiriciler ve mühendisler tarafından BMW için tanımlanan bu segment, kullanışlılık ve sürüş dinamiği arasında mükemmel bir dengeye sahip.

BMW Grubu, 2016’da GELECEK 100 YIL sloganı altında kurumsal yıldönümünü kutladı. Kendini daima ileriye dönük ve öncü bir marka olarak tanımlayan şirket, gücünü mobiliteye hayranlık duyan olağanüstü bir ekipten alıyor. Geleceğin ulaşımını keşfedin.

İlk kez 2016 Paris Otomobil Fuarı'nda BMW Concept X2 ismiyle tanıtılan ve 2017’de lanse edilen BMW X2, daha ilk bakışta sportif iddiasını açıkça vurguluyor. Güçlü atletik özellikleri sayesinde, bu sınıfta rakipsiz dinamik özellikler ve çevik bir performans sunuyor. Yüksek kalitede iç tasarım ve birçok yenilikçi teknolojiyle birlikte yeni çağın dışa dönük karakterini oluşturuyor.

Yaklaşık yarım asır önce kendi sınıfını yarattı ve geride kalan altı nesli boyunca sürüş keyfini, yenilikçiliği ve premium değerleri zamanın ruhuyla harmanladı. BMW 3 Serisi’nin yedinci nesli, BMW geleneklerine sadık kalırken aynı zamanda BMW’nin yakın geleceğine ışık tutan benzersiz teknolojiler barındırıyor.

BMW 1 Serisi’nin üçüncü nesli hayranlık dolu bakışları üzerinde toplamak için geliyor. Modern tasarım dili, daha ilk bakışta ayırt edilmesini sağlıyor. Aynı durum, modern bir atmosfere sahip ve premium kalitesi ve ferahlığıyla ilham veren iç tasarım için de geçerli. Verimli dizel ve benzinli motorlar, BMW 1 Serisi’nde ilk kez sunulan önden çekiş özelliği ve en yeni yürüyen aksam teknolojileri, dinamik ve çevik bir sürüş deneyimini garanti ediyor.

BMW 4 Serisi modelleri, ikinci nesliyle karşınızda. BMW 4 Serisi Coupé, kendini mevcut eğilimlerin çok daha ötesinde konumlandırıyor. Bağımsız tasarımı ve klasik coupé silueti, ikonik modellere atıfta bulunurken kendi karakterini de öne çıkarıyor. Modelin hafifliği yola sportif bir şekilde yansırken çevikliği ve performansı da adrenalin seviyesini zirveye çıkarıyor. Yeni BMW 4 Serisi Cabrio ise bağımıs zestetik anlayışı ve zarif iç mekanı ile her sınırı aşmaya hazır. Cabrio'nun çevik sürüş özellikleri sportif dinamikleri vurguluyor ve özgürlük duygusunu sonuna kadar hissettiriyor.

Bir vizyondan doğdu. Elektrikli mobilite için tasarlandı. İlk kez 2018 Paris Motor Show’da Vision iNext konseptiyle tanıtılan ve 2021’de lanse edilen BMW iX, verimli BMW eDrive teknolojisi ve tamamen elektrikli dört çeker sistemi sayesinde, etkileyici bir menzile sahip.  Akıllı BMW İşletim Sistemi 8, sürücü odaklı sürüş keyfinde yeni bir döneme işaret ediyor. İç tasarımda son teknolojiyle bir araya getirilen premium atmosfer, maksimum konfor ve beş kişi için ferah bir oturma alanı sunuyor.