Sıcaklık bir bataryanın performansını ve kapasitesini etkileyen temel bir harici etkendir. Hiç şüphesiz bu cep telefonunuzla da deneyimlediğiniz bir etkendir, onun da kapasitesi çok düşük sıcaklıklarda sınırlıdır. Otomobilinizde de aynı durum geçerli. Ancak sıcaklığın etkisi optimize edilmiş kullanım stratejileriyle en aza indirilir. 

Bataryanızın kapasitesinin aynı zamanda olası mevcut menzilinizi de gösterdiğini biliyor muydunuz? Sıcaklıktan dışında menzil kişisel sürüş tarzınız ve ayrıca klima, römork yükü, bagaj gibi enerji tüketimine neden olan etkenlerden de etkilenir. Sürüş tarzı açısından en önemli etken ise tercih ettiğiniz otoyol hızıdır.

Yolculuk sırasında otomobilinizi şarj etmeye ihtiyacınız varsa BMW elektrikli otomobiliniz bir DC şarj istasyonuna^[1] girdiğinizde varış noktası gibi ön koşullandırılır. Bu yüksek gerilimli bataryanın varış noktasına ulaştığınızda şarj kapasitesini artıracak ve şarj süresini azaltacak şekilde en ideal çalışma sıcaklığına göre ayarlanacağı anlamına gelir. 

^[1] Yalnızca BMW elektrikli otomobilleri için geçerlidir.

Örneğin tatildeyken otomobilinizi uzun süre park halinde bırakmanız gerekiyorsa bataryanız üzerinde olumlu etki yapabilecek farklı etkenler mevcuttur: %30 ile %50 arasında bir şarj seviyesini koruyun ve yazın otomobilinizi serin veya gölge bir yere park edin, kışın ise garajda tutun. Uzun süreyle hareketsiz kaldığı dönemlerde otomobilinizi şarja takılı şekilde bırakmayın.

Elektrikli otomobiller içten yanmalı motora sahip otomobillerin aksine yerel emisyon üretmediklerinden genel olarak çevreyle dost sayılır. Ancak bir elektrikli otomobilin tüm yaşam döngüsüne baktığımızda farklı bir tablo ortaya çıkar: CO2 emisyonu ve kirliliğe neden olan maddeler ham madde tedarik zincirinde ve otomobillerin üretimi sırasında meydana çıkar. Kullanılan elektriğin türü de göz önünde bulundurulmalıdır. Yüksek gerilimli bataryanın enerji yoğunluklu üretimi nedeniyle bitmiş bir elektrikli otomobil benzer bir içten yanmalı motora sahip modelden daha yüksek karbon ayak izine sahiptir. Bu denge yalnızca kullanım sırasında elektrikli otomobil lehine değişir. Elektrikli otomobilinizi evinizde güneş panellerinizden elde ettiğiniz yeşil enerjiyle şarj ederek otomobilinizin çevre ayak izini daha da iyileştirebilirsiniz. Bir elektrikli otomobilin tüm yaşam döngüsü göz önünde bulundurulduğunda, küresel ısınma potansiyeli benzer bir içten yanmalı motora sahip otomobilden daha düşüktür.

Aynı zamanda motor sisteminin verimliliğine de dikkat edilmesi gerekir. Burada verimlilik, tedarik edilen enerjinin gerekli biçime dönüştürülen yüzdesidir. Güncel BMW elektrikli otomobil neslinde kullanılan elektrikli motor sistemi %95 verimliliğe sahiptir^[1]. Ancak şarj kayıpları ve bataryanın boşalmasına ek olarak AB (WLTP) için belirlenen sürüş döngüsü göz önüne alınırsa verimlilik %75’e düşer. Kısaca bir BMW elektrikli otomobilini sürerken şarj enerjisinin %75 civarındaki bir kısmı ileriye doğru hareket için kullanılır. Benzer koşullar altında bir benzinli motora sahip otomobilin verimliliği %20’dir. Üstelik elektrikli otomobiller en düşük seviyede gürültü üretme gibi bir avantaja da sahiptir, böylelikle insanlar ve hayvanlar için daha az strese neden olur.

^[1] Elektrikli motor, güç devreleri ve şanzımandan oluşan bir güç aktarım sisteminin en iyi verimlilik değeri

İdeal şarj seviyesi %10 ile 80 arasındadır. Daha düşük veya daha yüksek bir şarj mümkündür ancak bataryanızın kullanım ömrünün optimize edilmesi için %10 ile 80 aralığında şarj edilmesi tavsiye edilir. Yalnızca şarj hedefini otomobilinizin menüsünden %80 olarak ayarlamanız yeterlidir, gerisini otomobilinize bırakabilirsiniz. 

%80 şarj hedefiyle günlük yolculuklarınızın tümünü gerçekleştirebilirsiniz. Daha fazla menzile ihtiyacınız olduğunda daha yüksek bir şarj hedefi belirleyebilirsiniz.