X’İN KEŞFETTİKLERİ.

Acelesi olan meselelere küresel çözümler getirebilmek üzere düzenlenen Economist Impact konferans serisinin ilk zirvesi, 6 Şubat’ta Amsterdam’da gerçekleşiyor. Dört yüzden fazla misafir ve 80’i aşan konuşmacının yer aldığı zirve, yeşil enerjiye geçiş dönemini hızlandırmayı hedefliyor. Sektör liderleri, karar vericileri ve yatırımcıları bir araya getiren zirvede karbon emisyonunu azaltarak 1,5 derece hedefini ulaşabilir kılmak amaçlanıyor.

Yılın en önemli sürdürülebilirlik etkinliklerinden biri olan World ESG Summit, 10 ve 11 Şubat tarihlerinde gerçekleşiyor. Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) ilkelerini merkeze alan zirve, küresel liderleri, sektör uzmanlarını ve paydaşları bir araya getiriyor. Çevre ve topluluklar için etki yaratan pratik stratejiler ve daha sürdürülebilir bir yaşam için çözüm önerileri sunan zirve, tarımdan inşaata kadar farklı sektörleri merkeze alıyor.

Sürdürülebilirlik konusuna yaratıcı bakış açısı ile yaklaşan GreenBiz, 10 ile 12 Şubat tarihleri arasında Phoenix’te düzenleniyor. Politik, sosyal ve ekonomik olarak çevre meselesine odaklanan buluşma, şirketlerin karbonsuzlaşma, tedarik zinciri, stratejik iletişim ve değişimi yönetme şekillerini geliştirmeyi amaçlıyor. Farklı sektör çalışanları arasında sosyal bir ağın kurulduğu konferanslarda 300’den fazla alanında uzman konuşmacı yer alıyor.

Heyecanla beklenen Sustainability Live konferans serisi, yılın ilk buluşması için Malta’yı belirliyor. 20 Şubat’ta gerçekleşen stratejik etkinlikte; sektör liderlerinin konuşmacı olarak yer aldığı konferanslar, interaktif atölyeler bulunuyor. Sürdürülebilirlik üzerine emek harcayan çalışanlar arasında sosyal bir ağ kurmayı hedefleyen buluşmada, meseleler çevresel, sosyal ve yönetimsel olarak inceleniyor. Sustainability Live, şirketlerin karbon ayak izini düşürebilmek adına atılması gereken adımları araştırıyor.

Harvard Üniversitesi, iklim değişikliğine “etki odaklı” çözüm getirmek isteyen işletmecilere özel bir eğitim programı düzenliyor. “İşletme ve İklim Değişikliği” başlıklı eğitim programı, üç hafta boyunca çevrimiçi gerçekleşiyor. Herhangi bir ön koşulun gerekmediği eğitim programı; iklim krizini bilimsel, ekonomik ve politik bakış açıları ile ele alıyor. Eğitim; iklim krizi üzerine yaratıcı ve kritik düşünceyi geliştirmeyi amaçlıyor.

Harvard Üniversitesi, sene boyunca farklı zamanlarda düzenlenen “Sürdürülebilir Yatırım” başlıklı bir eğitim programı düzenliyor. Altı hafta boyunca devam eden eğitim, çevrimiçi gerçekleşiyor. Eşitlik, iklim krizi gibi kavramları merkeze alan program, sürdürülebilir yatırımın potansiyel olasılıklarını değerlendirebilmek için bilinmesi gereken çağdaş teknikleri ve stratejileri gösteriyor. Herhangi bir ön koşul gerekmeyen eğitim, yatırıma yeni başlayan kişiler için bir temel oluşturmayı hedefliyor.

Cambridge Üniversitesi, iklim krizine sürdürülebilir bir çözüm getirebilmek amacıyla “Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilir Strateji” başlıklı bir eğitim programını çevrimiçi düzenliyor. Altı hafta boyunca devam eden eğitim programı, merkezine sürdürülebilir bir ekonomik büyüme modeli olan döngüsel ekonomiyi alıyor. Eğitim, rekabetçi bir piyasada sürdürülebilir stratejiler ile bir şirketin büyümesi için gereken prensiplere odaklanıyor.

Her sene iki milyondan fazla turisti şehre çeken Sapporo Buz Festivali, bu yıl 4 ile 11 Şubat tarihleri arasında gerçekleşiyor. Devasa buzdan heykellerin, buzdan binaların ve farklı kış sporlarının yer aldığı festival, her yaş grubundan katılımcıya hitap edecek şekilde düzenleniyor. Geleneksel Japon mutfağının da deneyimlendiği festival, Japonya’nın en önemli turistik etkinlikleri arasında yer alıyor.

Yılın en önemli moda etkinliklerinden biri olan Fashion Week, 6 ile 11 Şubat tarihleri arasında New York’ta gerçekleşiyor. Dünyanın farklı yerlerinde üretimlerini gerçekleştiren tasarımcılara küresel bir sahne temin eden hafta, senenin moda trendlerini şekillendiriyor. Bu yıl moda haftasında dikkat çeken isimler arasında; Jane Wade, Sergio Hudson, Anna Sui, Melke, Pamella Roland ve Frederick Anderson yer alıyor.

Dünyaca ünlü Venedik Karnavalı, bu sene 14 Şubat ile 4 Mart tarihleri arasında düzenleniyor. Festivalde; renkli maskeler ve tarihi kostümler dikkat çekiyor. Maskeli balolar, gizli partiler, tiyatro gösterileri ve konserlerin gerçekleştiği etkinlikler arasında Volo dell’Angelo (Meleğin Uçuşu) gösterisi öne çıkıyor. San Marco Meydanı’nda gerçekleşen gösteride, performans sanatçısı yüksek bir kuleden meydanın ortasına kadar halat üzerinde yürüyerek seyircileri selamlıyor.

Dünyanın en büyük buz ve kar heykelleri festivali olarak tanınan Harbin Buz ve Kar Festivali, 20 Aralık ile 20 Şubat tarihleri arasında gerçekleşiyor. Buzdan barların, kardan heykellerin hazırlandığı festival, her yaş grubundan katılımcıya uygun olacak şekilde kış sporları, yarışmalar ve oyunlar ile tamamlanıyor. Çin’in Harbin şehrinde düzenlenen festivalde yılbaşına özel konserler de organize ediliyor.

Yılın en renkli etkinliklerinden biri olan Rio Karnavalı, 28 Şubat ile 8 Mart tarihleri arasında gerçekleşiyor. Sambadrome Marquês de Sapcuaí’deki devasa geçit töreni ile dikkat çeken karnavalda, samba yarışları, danslar, devasa süslemeler ve kostümler ön plana çıkıyor. Bloco adı verilen sokak partilerinin düzenlediği ve Brezilya yemek kültürünün dikkat çeken örneklerinin yer aldığı festivale, her yıl yaklaşık iki milyon ziyaretçi katılıyor.

Pera Film, yeni yılın ilk programı için ilhamını bilgisayar sanatının öncülerinden Vera Molnár’ın pratiğinden alıyor. Molnár’ın üretimlerinden esinlenen çağdaş sanatçılarının eserleri etrafında şekillenen Sıfırlar ve Birler başlıklı film seçkisi, 16 Şubat’a kadar devam ediyor. The Matrix serisinin gösterime girdiği seçki kapsamında yapay zekâ, algoritmalar ve sanal gerçeklik kavramlarının sorgulanması hedefleniyor.

Sinema sektörünün en önemli buluşmalarından Berlin Film Festivali, bu yıl yetmiş beşinci oturumunu 13 ile 23 Şubat tarihleri arasında düzenleniyor. 1951 yılında özgür bir sanat anlayışını geliştirebilmek amacıyla başlayan Berlin Film Festivali, dünyanın farklı noktasında üretimlerini gerçekleştiren sinema çalışanlarına küresel bir görünürlük alanı sunuyor. Festival programında Blue Moon, Ari, Dreams, La Tour de Glace dikkat çekiyor.

Senfoni Orkestrası yeni gösterisi için kült film serisi Back to the Future’ı merkeze alıyor. 21 Şubat’ta Volkswagen Arena’da gerçekleşen Back to the Future in Concert, Marty McFly ve bilim insanı Doc Brown’ın DeLorean ile zamanda yaptığı efsanevi yolculuğu, canlı orkestra eşliğinde beyaz perdeye aktarıyor. Orijinal dilinde, Türkçe altyazı ile sahnelenen film gösterisi, 13 yaş ve üstü seyircilere hitap ediyor.

Stanley Tucci ve Andrew Scott gibi ünlü oyuncuların övgüler ile bahsettiği Uluslararası Dublin Film Festivali, bu yıl 20 Şubat ile 2 Mart tarihleri arasında gerçekleşiyor. İrlanda sinemasını dünyaya tanıtmak amacıyla başlayan festival, günümüzde bütün yapımlara açık bir şekilde ilerliyor. Festivalin seçkisinde dikkat çeken eserler arasında; Sister Midnight, Park Aveneu ve Good One bulunuyor.

Sinema sektörünün en seçkin festivalleri arasında yerini alan Sundance Festivali’nin sektörde çalışanlara ve film konusunda kendini geliştirmek isteyenlere yönelik düzenlediği eğitimler bulunuyor. Belgesel Yönetmenliği başlıklı eğitim programı, kurgusal olmayan film içerikleri hazırlarken dikkat edilmesi gereken etik kurallardan pazarlama stratejilerine kadar birçok başlığı mercek altına alıyor. Eğitim boyunca Sundance Festivali’nin uzmanları ile görüşme imkânı da bulunuyor.

Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu’nda (FIPRESCI), Türkiye’yi temsil eden Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) geçtiğimiz yıllarda başkanlığını üstlenen film eleştirmeni Mehmet Açar’ın çevrimiçi bir eğitim programı bulunuyor. Erken dönem sinema tarihini yakın merceğe alan eğitim programı, filmlerin Avrupa’dan dünyaya nasıl yayıldığını inceliyor. Eğitim programında sinema tarihine iz bırakan yönetmenlerin kült eserlerine dair analizler yer alıyor.

Güney Asya’nın çağdaş sanat sahnesinde önemli bir yere sahip olan Inda Art Fair, bu yıl BMW’nin partnerliğinde 6 ile 9 Şubat tarihleri arasında gerçekleşiyor. Beş yıldır fuarın partnerliğini üstlenen BMW iş birliği kapsamında uluslararası galerileri, sanatçıları, vakıfları, kolektifleri bir araya getirmek amaçlanıyor. Sanatçıların gelişimi için özel bir destek alanı yaratmak isteyen fuar kapsamında pop-up gösteriler de düzenleniyor.

Çağdaş sanat dünyasının en önemli buluşma noktalarından biri olan Frieze, 20 ile 23 Şubat tarihleri arasında Los Angeles’taki oturumunu gerçekleştiriyor. Gagosian, Marian Goodman, Pace Gallery gibi yüzü aşkın uluslararası ve yerel galeriyi bir araya getiren fuar, genç sanatçılara küresel bir görünürlük alanı tanımayı hedefliyor. Fuar boyunca şehirdeki çeşitli kültürel kurumlarda sergiler ve özel etkinlikler düzenleniyor.

Özlem Yenigül’ün Her Yerde Ev Olma Arzusu başlıklı yeni kişisel sergisi, 2 Mart’a kadar Anna Laudel İstanbul’da devam ediyor. Sanatçının geçmişi ve bireyler ile gündelik eşyaların kurduğu duygusal ilişkinin iç içe geçtiği sergi, bir alanın sahip olduğu kimliği gösteriyor. “Kendimi nereye ait hissediyorum?” sorusunu merkeze alan sergi, özgün bir görsel dil etrafında şekilleniyor.

Borusan Otomotiv sponsorluğunda düzenlenen Kış Masalı başlıklı grup sergisi, 3 Mart’a kadar The Stay Boulevard Nişantaşı’nda yer alıyor. Renk Erbil tarafından kürate edilen sergi kapsamında Devrim Erbil, Ali Rıza Akdolu ve İnci Tezel gibi Türk sanatında önemli bir konuma sahip olan sanatçılar bir araya geliyor. Sergi, yeniden doğuşu ve hayatta kalma iç güdüsünü simgeleyen Kış Gündönümü kavramı etrafında şekilleniyor.

Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1986 yılında Sanatçı, 1988 yılında Ekselans unvanları alan, Fransız Kültür Bakanlığı tarafından ise Akademik Başarılar Şövalyelik unvanını temsil eden Legion d’Honneur nişanı takdim edilen İzzet Keribar’ın eserleri, 25 Mayıs 2025’e kadar İstanbul Modern’de bir araya geliyor. Altı bölümden oluşan sergi, sanatçının bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçki ile tamamlanıyor.

Arter, 3 Ağustos’a kadar devam eden İçinde Yaşadığımız Deri başlıklı sergi için Türk sanatında önemli bir yere sahip olan Koray Ariş’in üretimlerini bir araya getiriyor. Selen Ansen’in küratörlüğünde düzenlenen sergi, sanatçının altmış yıla uzanan pratiğini mercek altına alıyor. 300’e yakın yapıt, nesne, formların dönüşümünü gösterirken heykel, nesne ve beden arasındaki sınırlar yıkılıyor.

Çağdaş sanata yön veren Borusan Contemporary, kültür sanat sezonuna iki yeni sergi ile giriş yapıyor. Ebedi Prelüd başlıklı grup sergisinin küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez üstleniyor. 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden sergi, merkezine insanoğlunun varoluş biçimlerini belirleyen sarmal döngüleri alıyor. Ebedi Prelüd kapsamında Ayşe Erkmen’den Françoise Morellet’e çağdaş sanatçıların eserleri ağırlanıyor.

İstanbul’da kültür sanat takvimi, Borusan Contemporary’nin Doug Aitken kişisel sergisi ile yeni sezona hazırlanıyor. 14 Eylül 2024’ten 17 Ağustos 2025’e kadar devam eden İçimdeki Şehir başlıklı sergi, çağdaş sanat alanının saygın isimlerinden Jérôme Sans’ın küratörlüğünde gerçekleşiyor. Modern yaşamın bir izdüşümünü sunan monografik sergi, ziyaretçileri pasif bir gözlemciden öte içinde bulundukları mekân ile etkileşime geçmeye davet ediyor.

Tasarım konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren seçkin eğitim kurumu Parsons’ın çevrimiçi düzenlediği eğitim programları bulunuyor. Gelecek Çalışmaları ve Spekülatif Tasarım başlıklı eğitim serisi, farklı alanlarda çalışan kurumları bir araya getirerek geleceğe dair arzu edilebilir ve edilmeyen senaryolar kuruyor; bu senaryolar için tasarım üzerinden çözümler üretiyor. Eğitim, kurumların daha iyi bir gelecek için beraber çalışabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefliyor.

İstanbul Modern’in 12 yaş ve üzeri olan çocuklara ve yetişkinlere özel kapsayıcılık esası ile düzenlediği Eco Art Lab projesi bulunuyor. Doğa dostu bir sanat anlayışını ön plana çıkaran proje, sanat yoluyla doğaya dair yeni anlamlar üretmeyi ve sürdürülebilirlik hakkında bir bilinç yaratmayı hedefliyor. Pazartesi hariç haftanın her günü düzenlenen eğitimler, doğa ile yeni ilişkiler kurulan bir alan yaratıyor.

Podbee Media tarafından düzenlenen Hiçbir Şey Tesadüf Değil başlıklı podcast serisi, bilim tarihine ışık tutuyor. Bebar Bilim ismi ile bilinen Cengiz Çalışkan’ın sunuculuğunu üstlendiği podcast serisinde, tarihte rastlantı gibi duran keşiflerin geçmişine dönülüyor. “Zeka neydi?”, “Yellowstone patlarsa ne olur?” gibi sorulara yanıt veren podcast serisi, kültürel ve toplumsal dönüm noktalarını araştırıyor.

Son dönemlerin dikkat çeken podcast serilerinden Critics at Large, The New Yorker’ın yazarları tarafından kaydediliyor. Vinson Cunnigham, Naomi Fry ve Alexandra Schwartz’ın sunuculuğunu üstlendiği podcast serisi, popüler kültürde ve sanat sahnesinde yaşanan olaylara kritik bir bakış açısı ile yaklaşıyor. Sürpriz konukların da yer aldığı bölümler, izleyicilere sanat sahnesinde yaşanılanların sebebini göstermeyi hedefliyor.

Pandemi döneminde başlayan ve günümüzde çok dinlenen podcast serilerinden biri olan The Rest is History, tarih yazarı Tom Holland ve popüler tarihçi Dominic Sandbrook tarafından kaydediliyor. Müzikten savaşlara kadar tarihteki olayları çok yönlü ele alan podcast serisi, dinleyicilerine alternatif bakış açılarını kapsayıcı bir şekilde göstermeyi hedefliyor. Podcast serisinin yalnızca abonelerine açık olan özel serileri de bulunuyor.

The Economist gazetesinin her perşembe günü yeni bir bölüm yayımladığı Money Talks from The Economist başlıklı podcast serisi, haftanın öne çıkan finans, ekonomi ve sektör haberlerini derliyor. The Economist editörleri tarafından derlenen ve kaydedilen podcast serileri, karmaşık görünebilecek ekonomi dünyasından haberleri ve analizleri yalın bir dil ile dinleyiciye ulaştırmayı amaçlıyor.

Borusan Holding’in düzenlediği Geleceğe İlham Buluşmaları, dinleyicilerini sürdürülebilirlik gündemi hakkında bilgilendirmeyi amaçlıyor. EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru moderatörlüğünde gerçekleşen podcast bölümleri; iklim, insan ve inovasyon konularına odaklanıyor. Bugüne kadar seriye konuk olanlar arasında; Dr. Kumru Eren, Avukat Aslı Karataş, Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan gibi usta isimler yer alıyor.

Yaşam Direksiyonu Akademisi’nin kurucusu Şebnem Toker; “ruh-zihin-beden” dengesi üzerine farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyor. Koç Şebnem Toker, Yaşamın Direksiyonda başlıklı podcast serisi için Jungien yaklaşımı merkeze alıyor; dinleyicilerine özel meditasyon pratikleri, motivasyon konuşmaları ve enerji çalışmaları gerçekleştiriyor. Yol kavramına odaklanan podcast serisi, kendini yakından tanımak isteyenler için alternatif bir çalışma alanı sunuyor.

Gazateci ve sunucu Mirgün Cabas tarafından kaydedilen Söyleşiler ve Dosyalar: Zengin başlıklı podcast serisi; kültür, bilim ve toplum gibi farklı kavramları mercek altına alıyor. Söyleşiler ve Dosyalar başlıklı podcast serisi kapsamında Teoman, Vedat Ozan, Nevşin Mengü, Oğul Türkkan gibi başarılı insanlar ile sohbetler gerçekleştiren Mirgün Cabas; çok tanınan isimlerin az bilinen hikâyelerini ortaya koyuyor.

Ekonomi üzerine düzenlenen en önemli podcast serileri arasında yer alan Economics Explained, her eğitim düzeyinden bireye hitap etmeyi amaçlıyor. Az bilinen ve ilgi uyandıran başlıkları merkeze alan podcast serisi; ülkelerin ilginç politikalarını, ekonomisyenlerin şaşırtan kararlarını anlatarak dikkat çekiyor. Özellikle gündemdeki başlıkları merkeze alan podcast bölümleri, ekonomisyen Michael Burnand tarafından kaydediliyor.

Bütün dünyayı etkisi altına alan mum ışığının gölgesindeki klasik müzik konserleri, Türkiye’ye de geliyor. Binbirdirek Sarnıcı’ndan St. Antuan Kilisesi’ne kadar şehrin tarihi noktalarına yayılan konser serisi, sene boyunca çeşitli mekânlarda devam ediyor. Konserler, Klasik Batı Müziği veya film müziği eserleri gibi farklı konseptler üzerinden düzenleniyor. Musicandle Concerts’ın kuarteri, Ayşe Birden, Aycan Küçüközkan, Özlem Sevil ve Funda Altun’dan oluşuyor.

Şehrin seçkin klasik müzik topluluğu BİFO, özel bir konser için 13 Şubat’ta Zorlu PSM sahnesine çıkıyor. Orkestranın başına sanat yönetmeni ve sürekli şefi Carlo Tenan geçiyor. Müzik tarihine iz bırakan Gustav Mahler’i eserleri ile anan konserde, bestecinin 5. Senfoni’si seslendiriliyor. Konser öncesinde Aydın Büke ve Serhan Bali ile söyleşi gerçekleştirme fırsatı bulunuyor.

Borusan Quartet, farklı dönem ve ekollerin izlerini sahneye taşımaya devam ediyor. 19 Şubat’ta Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda gerçekleşen konserde, Borusan Quartet Ludwig van Beethoven ve César Franck’ın çok sevilen iki yapıtını seslendiriyor. Borusan Quartet’e Rheingau, Edinburgh ve Ravinia’nın da bulunduğu prestijli festival sahnelerindeki konserleri ile eleştirmenler tarafından büyük övgüler toplayan Özgür Aydın eşlik ediyor.

Şehirde yeni müzik türünün gelişmesi için çalışmalarını yürüten Borusan Müzik Evi, 21 Şubat’ta özel bir geceye imza atıyor. Nova Muzak #39 başlıklı konserde sahneye Senyawa müzik grubu çıkıyor. Endonezya temelli Senyawa, ülkenin folklor müziğine getirdiği özgün ve deneysel tarzı ile tanınıyor. Konser kapsamında PoiL Ueda’da da sahneye çıkıyor. Üç müzisyenden oluşan grup, punk enerjisini dansın ritmi ile birleştirdiği tarzı ile biliniyor.

Yüz otuz yıllık bir tarihi müziğin ritmi ile buluşturan Pera Palaca Hotel, her cumartesi sabahı bir müzik dinletisi programı sunuyor. Doğal akustiği ile ön plana çıkan Grand Pera Balo Salonu’nda gerçekleşen konser programı, IDEA Müzik ortaklığında gerçekleşiyor. Yedi senedir devam eden Cumartesi Sabahları başlıklı konser serisinde dünyanın farklı noktalarından öne çıkan saygın müzisyenler bir araya geliyor.

Sürdürülebilir doğa seyahatleri ile bilinen Mountain and Roads, şubat ayının ilk seyahati için rotasını Güney Amerika’ya doğru çiziyor. Şili ve Arjantin’i kapsayan Patagonya bölgesini yürüyüş turları ile keşfetmeyi amaçlayan seyahat; Torres del Paine, Fitz Roy ve Perito Morino Buzulu patikalarından geçiyor. 7 ile 16 Şubat tarihleri arasında devam eden seyahat, bölgenin doğası, kültürü ve gastronomisi üzerine kapsayıcı bir program sunuyor.

İstanbul Balat’taki atölyesinde sürdürülebilir prensipler ile ürettiği çantaları ile bilinen Mah-roc’un kurucusu Roksan Sarfati, Sri Lanka’daki keşiflerini paylaşmak üzere Foundays. ile ortak bir seyahat düzenliyor. 8 ile 15 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen seyahat, Kandy’den Koggola’ya kadar bir rota çiziyor. Rota boyunca yerel kültüre dair safari ve sörf ile dolu keşiflere farkındalık pratikleri eşlik ediyor.

Kültür ile doğayı bir araya getiren Çöl Festivali, bu yıl 22 ile 24 Şubat tarihleri arasında Jaisalmer’de gerçekleşiyor. Yerel bölgenin müzikleri ve dans gösterileri ile dolan programda, yaratıcı kumdan heykel sergileri dikkat çekiyor. Deve yarışlarının da bulunduğu festival, Hindistan’ın Rajasthani kültürüne ve geleneksel sanat sahnesine uluslararası bir görünürlük kazandırmayı hedefliyor.

Mısır’ın en önemli festivallerinden biri olan Abu Simbel Güneş Festivali, her yıl Firavun’un doğum günü 22 Ekim ve tahta çıkış günü 22 Şubat’ta olmak üzere iki defa gerçekleşiyor. Festival, II. Ramses’in hükümdarlığı döneminde inşa edilen ve astronomik olarak düzenlenen Abu Simbel Tapınağı’nda kutlanıyor. Festival kapsamında geleneksel dans gösterileri ve müzik performansları gerçekleştiriliyor; misafirlere yerel yemeklerden ikramda bulunuluyor.

İstanbul SUP ve Kano, dört mevsim boyunca boğazda, manzarası dikkat çeken eğitimler ve programlar düzenliyor. Güvenli ve kolay kullanımlı üstü açık kanolar ile gerçekleşen eğitimlerde denge sağlama ve kürek kullanımına özel becerileri geliştirmek amaçlanıyor. Takım ruhunu ön plana çıkaran ve şehir ile huzurlu bir yakınlaşma sunan bu eğitim programı, her yaştan öğrencinin katılımına açık bir şekilde gerçekleşiyor.

Kaz Dağları’nda yer alan LLUM, doğa ile uyum içinde yaşamayı öğrenmek isteyenler için yeni bir alan yaratıyor. Konumunun tamamen gizli tutulduğu ve sürdürülebilirlik prensiplerine göre bir yaşam alanı inşaat edildiği LLUM’da misafirler, ilgi alanlarına göre iş bölümüne dahil olabiliyor. Arazinin döngüsünün bir parçası olunabildiği LLUM’da ahşap atölyeleri ve bostan çalışmaları ile yeni bir kolektif yaratılıyor.

İngiltere’den Türkiye’ye gelen Dinosaur World Live; Ankara ve İstanbul’da gerçekleşiyor. 29 Ocak ile 2 Şubat tarihleri arasında Maximum UNIQ Hall’da düzenlenen gösterimler, dev dinazorları ile dikkat çekiyor. T-rex, Triceratops gibi dinazorların olduğu gösterimde, 3 yaş ve üzeri çocuklar macera dolu bir yolculuğa davet ediliyor. Gösteri, eğlenceli bir dil ile çocuklara tarih öncesi sürüngenler hakkında bilgi vermeyi hedefliyor.

Zorlu PSM’in geleneksel iş birliklerinden birine dönüşmeye başlayan Slava’s Snow Show, bu yıl da 5 ile 9 Şubat tarihleri arasında Türkiye’ye geliyor. Tony Ödüllü çocuk tiyatrosu, Londra’dan New York’a kadar 20’den fazla uluslararası ödülü ile dikkat çekiyor. London Times tarafından “Dünyanın en iyi palyaçosu” şeklinde övgüler ile bahsedilen Slava, 8 yaş ve üzeri çocuklar ile renkli bir dünyaya adım atıyor.

Türkiye’nin ilk ve tek bütün çocuklara özel düzenlediği konserleri ile tanınan BabyConcerts’ın caz müzik performanslarını gerçekleştirdiği “BabyJazz”, 9 Şubat’ta Zorlu PSM’e geliyor. Harikalar Diyarı’na doğru bir yolculuğa çıkan konser, çocukların ebeveynleri ile canlı caz müziğini deneyimleyebileceği bir alan yaratmayı hedefliyor. Çocuklar, konserde saksafon, kontrbas, gitar ve perküsyonla tanışıyor.

Gymy Kids, çocukları doğa ile buluşturduğu etkinliklerine şehirde devam ediyor. 16 Şubat’ta Belgrad Ormanı’nda gerçekleşen Ormanda Güzel Bir Sabah başlıklı etkinlik, 2 ile 12 yaş arası çocuklara özel düzenleniyor. Spor ve sanatı bir araya getiren buluşmada, çocukların kendi yaşıtları ile özgür bir pazar sabahı geçirmesi ve şehir hayatına kısa bir doğa seyahati ile ara vermesi hedefleniyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 18 ile 36 aylık çocuklara özel düzenlediği Duyu ve Sanat Atölyeleri devam ediyor. 27 Şubat’ta gerçekleşen atölye, ilhamını “şekil avcılarından” alıyor. Çocukların ebeveynleri ile katıldığı atölyede; üçgen, kare ve daire gibi şekiller keşfediliyor, ardından fırçalar ile renklendiriliyor. Atölye, çocukların fiziksel, duygusal ve bilişsel gelişimine destek olmayı amaçlıyor.

Akbank Sanat’ın çocuklara ve ebeveynlerine yönelik düzenlediği Ailece İleri Dönüşüm Atölyesi; gündelik hayatta atık haline gelen veya kullanılmayan objeleri değerlendirmeyi amaçlıyor. 4 ile 8 yaş arası çocuklara özel düzenlenen atölye; heykel, mozaik gibi sanatın farklı disiplinlerini merkeze alıyor. Barış Karayazgan’ın moderatörlüğünü üstlendiği eğitim programı, çocukların sürdürülebilir alışkanlıklar edinmesini desteklemeyi hedefliyor.

Türkiye’nin farklı noktalarında düzenlediği atölyeler ile dikkat çeken Gymy Kids, şimdi de DasDas ile yeni bir proje başlatıyor. Evrencan Gündüz, Jülide Özçelik, Mert Fırat, Özge Fışkın gibi Türkiye’den önemli birçok ismin de katılacağı proje kapsamında bir çocuk korosu kuruluyor. DasDas Akademi’de gerçekleşen çocuk korosunun sene sonunda düzenlenen gösterisi dikkat çekiyor.

Şehrin en önemli çağdaş sanat merkezlerinden biri olarak geçen İstanbul Modern’in çocuklara yönelik düzenlediği birçok etkinlik bulunuyor. 2 ile 10 yaş arası çocukların aileleri ile kaliteli vakit geçirebilmesi üzerine organize edilen Ailece Sanat, her hafta sonu düzenleniyor. Bir müze eğitimcisinin rehberliğinde gerçekleşen etkinlikte, çocuklar aileleri ile sergileri geziyor; çağdaş sanat üzerine sohbetler gerçekleştiriyor.

Mutfak ve ağırlama profesyonellerini yetiştirmek üzere çalışmalar düzenleyen USLA’nın bireysel katılımcılar için hazırladığı atölyeleri de bulunuyor. Ülkeler arasında gerçekleştirdiği seyahatlerine mutfaktan hazırlanan USLA’nın 12 Şubat’ta gerçekleştirdiği atölye, Meksika mutfağına odaklanıyor. Atölye kapsamında katılımcılar, guacamole, burrito, chili con carne gibi Meksika mutfağının geleneksel lezzetlerini hazırlıyor. Menüye özel içececek ikramları da bulunuyor.

Şehrin yeni nesil şeflerini yetiştiren MSA’nın Sevgililer Günü’ne özel düzenlediği atölyeleri arasından Artizan Çikolatalar dikkat çekiyor. Çift veya bireysel olarak katılınabilen atölyede çikolata temperleme tekniği, kalıplama, trüf hazırlama ve çeşitlendirme öğreniliyor. Atölyenin menüsünde ise çilekli ganajlı sütlü çikolatalı pralin, bitter çikolata kaplamalı vişne likörlü beyaz çikolata ganajlı trüf ve bitter çikolata kaplamalı kestanli rochers yer alıyor.

Kolombiya’nın en önemi gastronomi buluşmalarından biri olan Alimentarte Yemek Festivali, Bogotá’da 15 ile 23 Şubat tarihleri arasında devam ediyor. Her yıl kırk binden fazla kişinin katılımı ile gerçekleşen fuarda, Güney Amerika mutfağının Şili, Arjantin, Paraguay ve Brezilya’dan temsilcileri de katılıyor. Açık havada gerçekleşen festival, yüz ayrı üreticinin ve restoranın katılımı ile ilerliyor.

Meksika’nın gastronomi ve içki sahnesini dünyaya tanıtmakta önemli bir rol oynayan Oaxaca Gastronomi ve Şarap Festivali, bu yıl 20 ile 23 Şubat tarihleri arasında gerçekleşiyor. Meksika’nın gastronomi başkenti olarak bilinen Oaxaca’ya yatırım yapılmasını da amaçlayan festivalde, yerel üreticiler, şefler ve içki uzmanları bir araya geliyor. Ödüllü festivale paralel şehirde konserler, tarihi anıtları tanıtmak için gerçekleştirilen turlar da bulunuyor.

Her pazar günü Grand Hyatt İstanbul’da Jazz & Brunch etkinliği düzenleniyor. Mezzanine’de Akdeniz ve Türk mutfağından oluşan geleneksel lezzetlerin ve modern yorumlu tariflerin açık büfede bir araya geldiği sofralara canlı caz müzik dinletisi eşlik ediyor. 12.30 ile 15.30 arasında devam eden etkinlikte dünya mutfağından öne çıkan reçeteler de yer alıyor.

Şehrin yeni nesil şeflerini yetiştiren MSA, çevrimiçi de gastronomi odaklı etkinliklerine ve eğitimlerine devam ediyor. MSA’nın aplikasyonunda yer alan Maksut Aşkar ve Süheyl Budak ile Antakya Mutfağı Tarifleri; yöresel bir eğitim programı sunuyor. Michelin müfettişleri tarafından ödüllendirilen Neolokal’in şefi Maksut Aşkar, Süheyl Budak’ın tariflerini hazırlıyor. Menüde yer alan tarifler arasında; Yumurtalı Humus, Ispanak Boraniyesi, Şam Tatlısı ve birçok yöresel lezzet bulunuyor.

İstanbul’un gastronomi hayatına yön veren MSA, mutfak tekniklerini geliştirmek isteyenlere özel yoğunlaştırılmış bir eğitim programı sunuyor. Şehrin şefleri tarafından düzenlenen atölyede gastronominin temel dinamiklerine iniliyor. Mutfaktan dünya gastronomisine doğru bir yolculuğa çıkılan eğitim programında bıçak kullanma, deniz ürünlerini seçme teknikleri gibi başlıklar mercek altına alınıyor.

Yeni bir film izleme kültürü yaratmayı hedefleyen Taste Film, Londra’da sene boyunca devam ediyor. Taste Film projesi ile gösterilen filmlere bağımsız şeflerin beyaz perdede yer alan yemekleri hazırladığı bir sofra eşlik ediyor. Film izleme deneyimini gastronomi ve miskoloji ile bir araya getiren projedeki filmler arasında Ratatouille, Alice in Wonderland, Notting Hill gibi klasikler bulunuyor.

Homemade Aromaterapi’nin bütünsel ve koruyucu tıp sistemi Ayurveda’yı hayatına dahil etmek isteyenlere özel düzenlediği çevrimiçi bir eğitim programı bulunuyor. Gündelik Yaşam için Ayurvedik Öneriler başlıklı atölye, katılımcıların bütünsel anlamda sağlık ve zindelik halini artırmaya yönelik bilgiler paylaşıyor. Eğitimin rehberliğini Wellbeing Uzmanı, Ayurveda Eğitmeni ve Bütünsel Sağlık Yazarı Ebru Şinik üstleniyor.

Farkındalık buluşmaları ile dikkat çeken Çeşmeköy, 6 ile 9 Şubat tarihleri arasında “Yoga Kampı” başlıklı bir inziva programını ağırlıyor. Dharma Yoga akşam dersi ile başlayan program, Mysore pratiğini destekleyen atölyeler ile devam ediyor. Buluşmanın rehberliğini Pelin Gülmez ve Aslı Uğur üstleniyor. İnziva, doğanın içinde katılımcıların bedenleri ve zihinleri ile yakınlaşabilecekleri dingin bir alan yaratmayı hedefliyor.

Cihangir Yoga’nın zihni ve bedeni bir araya getiren çok özel bir eğitim serisi bulunuyor. Banu Gürün’ün eğitmenliğini üstlendiği program, dört atölyeden oluşuyor. Şamanik iz sürme/peşine düşme sanatını merkeze alan atölyeler, kişilerin içlerindeki sesi duymasına yardımcı olmayı ve kendilerini keşfetme süreçlerine eşlik etmeyi planlıyor. Ruhani bir yolculuğa çıkan atölye, her seviyeden katılımcıya açık bir şekilde ilerliyor.

Çakralarla Kendime Dönüşüm başlıklı yoga inzivası, 28 Şubat ile 2 Mart tarihleri arasında Ephesus Retreat’te gerçekleşiyor. Yoga, nefes, enerji ve meditasyon çalışmalarını ön plana alan buluşmada, thai masaj ile bedene bütünsel bir alan açılıyor ve çakra dansı ile bütünsel bir denge oluşturmak hedefleniyor. Hareketli pratikler ile enerjiyi yükselten atölyelerde dingin çalışmalar, iç sesi duymaya yardımcı oluyor.

Bütüncül bir yaklaşımı ile Hindistan’da ön plana çıkan Ananda in Himalayas’ın süresiz bir şekilde devam eden Yogic Detox programı bulunuyor. 7’den 21 güne kadar uzanan inziva programı, Hatha yoganın altı arınma tekniğine odaklanıyor. Doğal detoks, canlılık ve zihinsel berraklık arayanlar için tasarlanan inziva; duygusal dengeyi sağlıyor, yenilenmiş enerjiyi teşvik ediyor.

Türkiye’nin en önemli yoga eğitmenlerinden biri olarak sayılan, yazar ve koç Zeyneb Uras’ın Kalbinin Sesini Duymak başlıklı bir paylaşım alanı bulunuyor. İyi yaşam yolculuğuna çıkan kişiler ile özel bir şekilde gerçekleşen bu buluşma; nefesten sevgiye kadar farklı pratikleri, yaşama dair özellikleri merkezine alıyor. Zeyneb Uras, bu buluşma serisini katılımcının ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor.

Bir.one isimli çevrimiçi platform, binlerce yıllık kadim bilgiyi farklı eğitmenlerin atölyeleri ile tek bir yerde topluyor. “Kendine Yolculuk” felsefesini temel edinen platformda Beden ve Hareket, Bütüncül Yaşam, Human Design, Şamanik Öğretiler gibi on altı başlık bulunuyor. Türkiye’nin dikkat çeken beslenme uzmanları, yoga eğitmenleri, ruhani rehberleri ile iş birliği gerçekleştiren Bir.one, sanal bir paylaşım ortamı yaratıyor.

Açık Hava Yoga, şehrin kaosundan uzaklaşabilmek amacıyla İstanbul’un farklı bölgelerinde yer alan sahillerde düzenlediği yoga dersleri ile dikkat çekiyor. Şehirdeki doğayı keşfetmek üzere yola çıkan Açık Hava Yoga, haftanın yedi günü farklı eğitmenler ile farkındalık üzerine kurulu pratik çalışmaları gerçekleştiriyor. Bütünsel bir yaklaşım izleyen Açık Hava Yoga’nın sene içerisinde Türkiye’nin farklı noktalarında düzenlediği kamplar da bulunuyor.

Bedenine ve zihnine sağlıklı bir yaklaşımı doğanın içerisinde getirmek isteyenlere özel Mayrlife, sene boyunca detoks programları düzenliyor. Bedenden zihne sağlık inzivasında katılımcılar, doktor ve uzmanlar eşliğinde kendilerine en uygun beslenme programını keşfediyor ve Mayrlife’ta konakladıkları süre boyunca bu detoks programını takip ediyorlar. Mayrlife’ın bedene farkındalıklı yaklaşımı doğa ile uyumlamak amacıyla dağ yürüyüşleri ve göl gezileri gibi birçok farklı etkinliği bulunuyor.