Cittaslow’u Anlamak | BMW Joy Blog

YAVAŞ VE SESSİZ BİR YAŞAM ANLAYIŞI.

CİTTASLOW’U ANLAMAK.

YAVAŞ VE SESSİZ BİR YAŞAM ANLAYIŞI.CİTTASLOW’U ANLAMAK.

    04.11.2019

     

    Yaşamını şehirlerde sürdürenler olarak birçoğumuzun hayatı müthiş bir koşturmacanın içerisinde geçiyor. Her şeyi çok hızlı yapmak zorundayız; işlerimizi yetiştirmek için hızlı çalışmalı, bir sonraki toplantıya geç kalmamak için hızlı yemek yemeli, trafiğe yakalanmamak için bir an önce yola koyulmalıyız. Sürekli olarak bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşı... Olur ya, ya kaçırırsak? Tam da bu noktada, BMW’nin e-mobilite vizyonundan ve BMW i3’ün baştan sonra sürdürülebilir özellikteki tasarımından ilham alıyor, yönümüzü “Sakin Şehirler” olarak da anılan Cittaslow’lara çeviriyoruz.

    Devamı
    Greve in Chianti, İtalya | BMW Joy Blog

    Fotoğraf: Unsplash.com / Matej Drha

    Biraz önce bahsettiğimiz yetişme telaşı bu şehirlerde yok; tersine, onlar sizi bu hengamenin içerisinden çekip çıkararak biraz da bir şeyleri kaçırmanın keyfini yaşamaya davet ediyorlar. Daha da ileri giderek, aslında içinde bulunduğunuz ana kendinizi tam anlamıyla verirseniz ve yemek yiyorsanız yediğiniz yemekten, yürüyüş yapıyorsanız ilerlediğiniz rotadan, biriyle sohbet ediyoranız aranızdaki paylaşımlardan zevk alırsanız günün sonunda aslında hiçbir şey kaçırmamış olacağınızı söylüyorlar. Gelin, söylediklerine birlikte kulak verelim.

    Cittaslow nedir?
    İtalyanca “şehir” anlamına gelen Citta ve İngilizce karşılığı “yavaş” olan Slow kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşan Cittaslow konseptinin bir hareket olarak ilk ortaya çıkışı 1999 yılında İtalya’nın Greve in Chianti kentinde oluyor. Hareketin temel feslefesi için, günümüzün hız ve tüketim odaklı yaşam biçiminden uzaklaşarak hayatı zevk alınacak bir hızda sürdürmek diyebiliriz. Tabii, bu noktada sahneye sürdürülebilirlik, doğaya saygı, yeşil alan, sıcak ve samimi insan ilişkileri, el emeği ve geleneksellik gibi önemli değerler giriyor.

    Devamı
    " Yenilikçi gelişmeler, hayatlarımızı müthiş bir hız ve koşturmaca içerisinde yaşamamıza neden oluyor. Bu düzene doğal ve sürdürülebilir bir alternatif olarak doğan Cittaslow hareketi, bize biraz yavaşlamayı öğütlüyor. "

    Cittaslow hareketi diyor ki; küreselleşme ve teknoloji başta olmak üzere her gün gittikçe artan yenilikçi gelişmeler, hayatlarımızı müthiş bir hız ve koşuşturmaca içerisinde yaşamamıza neden oluyor. Bu da katıldığımız bir organizasyondan yediğimiz yemeğe, içinde bulunduğumuz hiçbir anın tam olarak farkında olmamamıza ve hayatımızın gittikçe otomatikleşmesine sebep oluyor. Bu, kaçınılmaz olarak sosyal ilişkilerimizi etkiliyor; birbirimizden uzaklaşıyor, derin konulardan konuşmaz, samimi sohbetlerin içinde yer almaz oluyoruz. Birbirimize olan güvenimiz, inancımız, sıcaklığımız azalıyor.

    Zamanla daha da robotikleşmeye mahkum olan bu yaşam düzenine doğal ve sürdürülebilir bir alternatif olarak karşımıza çıkan Cittaslow hareketi, biraz yavaşlamayı öğütlüyor bizlere. Gün içinde bize anlatılanları gerçek anlamda dinlemenin ve karşımızdakiyle göz teması kurmanın, yemek yemek veya yürümek gibi çok sıradan gibi görünen günlük aktivitelerimizi zevk alarak yapmanın, yerel değerlere sahip çıkmanın, el emeğine, doğaya saygı duymanın, yenilenebilir enerjiye değer vermenin, tarihi eserleri korumanın ve kaliteli bir yaşama giden yolda etkili rol oynayan daha pek çok olgunun öneminin altını çiziyor.

    Devamı
    Cittaslow’u Anlamak | BMW Joy Blog

    Unsplash.com / Dan Meyers

    “Sakin Şehir” olmanın kriterleri.
    Peki bir şehrin “Sakin Şehir” olup olmadığı nasıl belirleniyor? Bunun için ilk kriter, 50.000’den az bir nüfus ve Cittaslow felsefesiyle uyumlu bir kent yönetimi. Sonrasında kentin çevre, altyapı, yaşam kalitesi, tarım, turizm, kültür sanat, misafirperverlik, farkındalık, eğitim, sosyal uyum gibi pek çok konuya ait politikaları inceleniyor. Örneğin, bir Cittaslow şehrinin olmazsa olmazlarından biri temiz hava ve kaliteli içme suyu. Aynı zamanda kentsel katı atıkların ayrıştırılarak toplanması, binalarda ve kamu kullanım alanlarında enerji tasarrufunun yapılması, evsel kompostlamanın desteklenmesi, biyoçeşitliliğin korunması fazlasıyla önem taşıyor. Tahmin edersiniz ki bu şehirlerde, trafik gürültüsünün azaltılmasına ayrıca dikkat ediliyor, ulaşımın çoğunluğu bisikletler ile yapılıyor. Her konuda olduğu gibi mimaride de sürdürülebilirlik esas alınıyor, sosyal yeşil alanların önce oluşturulması, sonra da iyileştirilmesine öncelik veriliyor.

    Cittaslow şehirlerde, esnaf ve sanatkar üreticilerin ürünlerine büyük bir saygı duyuluyor ve yerli üreticiler bu konuda çokça destekleniyor. Restoranlarda her zaman yerel, çoğu zaman organik ürünler kullanılıyor. Buradaki eğitimciler ve çalışanlar Cittaslow temaları hakkında sürekli eğitim görüyor ve hareketin felsefesini anlama yolunda kendilerini geliştiriyorlar. Farklı etnik kökene sahip insanlar aynı mahallelerde uyum içinde yaşıyor, böylece farklı kültürler entegre oluyor ve şehirlerin genelinde hoşgörülü bir atmosfer yaratılıyor.

    Türkiye’deki 15 Sakin Şehir.
    Cittaslow şehirleri yakından tanıdıktan sonra, isterseniz gelin sizlere sunduğu keyifli sürüş deneyimini, düşük tüketim ve CO2 emisyonu ile destekleyerek bu duyarlı hareketin felsefesine uygun bir duruş sergileyen BMW i otomobilleri ile, bazılarını yola çıkıp ziyaret edebileceğiniz, Türkiye’deki 15 Sakin Şehir’den söz edelim.

    Devamı
    Eğirdir, Isparta - Yavaş Şehirler | BMW Joy Blog
    Halfeti, Şanlıurfa - Yavaş Şehirler | BMW Joy Blog
    Akyaka, Muğla - Yavaş Şehirler | BMW Joy Blog

    2009 yılında Türkiye’nin ilk Cittaslow’u olarak listenin başına yerleşen, İzmir’in güneyindeki Seferihisar ile başlayalım. Her yıl kenti turuncu rengine boyayan Mandalina Festivali ile tanıdığımız Seferihisar; zeytinlikleri, enginar tarlaları ve bağlarıyla ana geçim kaynağı tarım olan, cumbalı evleri ve yerel pazarlarıyla tanınan ve sevilen bir kent. Türkiye’nin diğer sakin şehirleri arasında ise: yeşilin ve mavinin en güzel tonlarıyla dolu, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka, Isparta ili sınırlarında yer alan ve adeta bir doğa harikası olan Eğirdir Gölü ile anılan Eğirdir, Türkiye’nin en büyük adası olan, Çanakkale’deki Gökçeada, Cittaslow ünvanını 2017 yılında elde eden, üretici pazarları ve el sanatları atölyeleriyle tanınan, Sinop’a bağlı Gerze, Bolu’nun şirin ilçesi Göynük ve Anadolu’daki en eski Osmanlı kasabalarından biri olan Mudurnu, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Şanlıurfa’nın ilçelerinden Halfeti, masmavi denizi ve yeşil doğasıyla öne çıkan, Ordu’daki Perşembe, ziyaretçilerini doğal güzellikleriyle olduğu kadar, tarihi değerleriyle de büyüleyen, Artvin’in Şavşat ilçesi, Sakarya’nın özellikle özgün mimari dokusuyla dikkat çeken Taraklı ilçesi, biyolojik çeşitliliğin çokluğu ile adından söz ettiren, Türkiye’nin 11. Cittaslow’u, Erzurum’daki Uzundere, henüz keşfedilmemiş coğrafyası, kültürel ve doğal güzellikleri ile İstanbul – Edirne arasında yer alan Vize, yine Isparta’nın ilçelerinden biri olan Yalvaç ve adını çevredeki köy ve kasaba halkına ürünlerini satabilmeleri için sağladığı küçük ve yeni alandan alan, Aydın’ın Yenipazar ilçesi yer alıyor.

    Unutmayalım, sessiz şehirlere yapacağımız ziyaretler, onların felsefesine uyum sağlayacak şekilde yine sessiz olmalı. BMW i modelleri, elektrikli ve dolayısıyla sessiz oluşuyla Cittaslow yolculuklarınız için biçilmiş kaftan. Haydi o zaman, keşif başlasın!


    *Eğirdir fotoğrafı için kaynak: cittaslowturkiye.org
    *Akyaka görseli için kaynak: Carolina Sánchez, Unsplash.com
    *Halfeti görseli için kaynak: Mahir Uysal, Unsplash.com
    *Giriş görseli için kaynak: Unsplash.com, fotoğrafçı Jill Dimond.

    Devamı

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR:

    BMW i3 ile Azıcık Uz mu Gittik | BMW Türkiye

    TAMAMEN ELEKTRİKLİ BMW i3 İLE UZUN BİR YOLCULUK.

    Gökçeada: Huzur, Doğa Ve Bolca Rüzgar. | BMW Joy Blog

    GÖKÇEADA: HUZUR, DOĞA VE BOLCA RÜZGAR.