İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

GÖKÇEADA: HUZUR, DOĞA VE BOLCA RÜZGAR.

BMW X2 ile keyifli bir kamp macerası.

GÖKÇEADA: HUZUR, DOĞA VE BOLCA RÜZGAR.BMW X2 ile keyifli bir kamp macerası.

04.11.2019

 

Cuma, akşamüstü. İstanbul’un cadde ve sokakları birkaç saat içerisinde çoğu beyaz renkli binlerce otomobille kilitlenecek. Şehri hafta sonuna bağlayan bu akustik dokuda önemli bir yeri temsil eden korna sesleri canlı müziğe, topuk tıkırtılarına ve yer yer kahkahalara karışacak. Böylece neşeli yaz günlerinin son demlerinde oluşumuz bir süreliğine unutulacak ve sararmaya başlamış yapraklar bir sonraki gün doğumuna kadar yemyeşil kalacak.


Aslına bakarsanız İstanbul’un Cuma telaşesi bana daima biraz romantik gelmiştir. Fakat bugünkü sürüşüm şehrin merkezine doğru değil, batı çıkışına doğru olacağı için elimi mümkün olduğunca çabuk tutuyorum. Trafik henüz uyanmamışken Büyükçekmece Gölü’nü geride bırakmış olmak ne büyük rahatlık! Mad Max filminin kaçış sahnelerini anımsatan ilk telaşımın sebebi, beni ve iki arkadaşımı sarı renkli bir BMW X2’nin içinde Gökçeada’ya taşıyacak son feribota yetişme planımız. 21:00’daki son sefer için internetten bilet almış olsam da yükleme için en geç 20:30’da Kabatepe Limanı’nda olmak gerekiyor. Gecikme durumunda ise hem bilet ziyan oluyor hem de adaya ulaşım için sabah seferini beklemek gerekiyor. Doğrusu, otomobilin bagajını dolduran kamp malzemelerini Kabatepe Limanı’nda kullanmaya hiç niyetimiz yok...

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Takip eden birkaç saat boyunca, Trakya’nın verimli toprakları üzerinde gelişigüzel uzanan düzlükleri geçiyoruz. Karton polis otomobilleri ara ara dikkatimi sınıyor, Harman Kardon ses sistemi ise kabini dolduran her türden sesi özel bir deneyime dönüştürüyor. Böylece güneş batarken Gelibolu’yu geride bırakıyor ve Çanakkale Boğazı boyunca ilerledikten sonra Eceabat üzerinden Kabatepe’ye ulaşıyoruz.


Gökçeada seferindeki hava sıcaklığı ve esinti, telefonumun hava durumu uygulamasında bu kadar zorlayıcı görünmüyordu. Siz de feribotun açık alanlarında yolculuk etmekten hoşlanıyorsanız, yanınızda kuvvetli bir üst bulundurun ki bagajın dibindeki kamp giysilerinizi çıkarmak zorunda kalmayın. Biraz sarsıntılı, biraz serin fakat bir o kadar keyifli deniz yolculuğunun ardından, küçük bir uydu gibi karanlığa gömülmüş duran Gökçeada’ya varıyoruz. Vakit yeterince ilerlediği için zaman kaybetmeksizin kuzeye doğru ilerliyor ve ilk kamp alanımız olacak Mavi Koy’un yolunu bulmaya çalışıyoruz. Çalışıyoruz diyorum çünkü Mavi Koy’a otomobille erişim pek kolay değil. Burada daha önce kamp yapmış gezginlerin notlarına baktığımda karayolunun sona erdiği kısımda bırakılmış otomobillere ve yaklaşık bir saat süren yürüyüşlere rastladım. Bense uydu görüntülerindeki kahverengi cılız çizgilere ve arkadaşlarımın kafa lambalarına güvenmek ve Mavi Koy’un hemen yanında son bulan patikayı X2 ile geçmek istiyorum.

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Patikadaki iri kayalar ve derin çukurlar eşliğinde, ağır aksak da olsa, Mavi Koy’a X2 ile yaklaşmayı başarıyoruz. Bunu yapmak isteyen okurlara dört tekerlekten çekişli bir araç kullanmalarını ve Google haritalardaki uydu görüntülerini detaylı incelemelerini önerebilirim. Zira rotanın bazı kısımları iki çekerli otomobiller için zorluk teşkil edebilir ki söz konusu geçiş bir patika ağı içinde yer aldığından yolunuzu kaybetmeniz de olası. Ayrıca otomobili koya en yakın noktada bıraktıktan sonra, sarp kayalıklar boyunca yaklaşık 15 dakikalık meşakkatli bir inişe hazır olmalısınız. Bense iki tecrübeli kampçı eşliğinde kaygılardan uzak, son yıllarda gördüğüm en ışıltılı semanın altında, gece yarısına yaklaşan dakikalarda çadırımı kuruyorum.

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Ertesi sabah gözlerimi açıp başımı çadırdan çıkardığımda, bir önceki gecenin sürüşü ve kamp hazırlığı için sarf edilmiş çabanın karşılığını harikulade bir manzarayla alıyorum. Arkadaşlarım henüz uykudayken çevrede dolaşıyor, analog fotoğraflar çekiyorum. Döndüğümde ise kahvaltıyı hazır buluyorum. Böylece sabah saatlerinin sert dalgaları eşliğinde leziz bir öğün oluyor.


Günün devamında adanın köylerini gezmeyi planladıysak da ilk birkaç duraktaki turist otobüsü yoğunluğundan dolayı bu fikirden vazgeçiyor ve güneye iniyoruz. Eşelek ve Şirinköy arasındaki bu bölge, sürüş için elverişli sahil yolu, bakir koyları ve turist otobüslerinden arınmış, ıssız haliyle Mavi Koy kadar etkileyici. Böylece güneşlenmek ve şnorkelle dalmak için bir nokta belirliyor ve kendimizi nasıl geçtiği anlaşılmayan saatlere bırakıyoruz.

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Öğleden sonra X2’nin bagajını yeniden dolduruyor ve bir kez daha kuzeye yöneliyoruz. Hedefimiz bir önceki gece yıldızların altında parıldayan yüksek tepelerden birisinde kamp kurmak. Otomobille tırmanabildiğimiz yere kadar tırmanmayı, sonrasında ise kamp malzemelerimizi yüklenerek uzun ve zorlayıcı bir doğa yürüyüşüyle devam etmeyi planlıyoruz.

Devamı
”Ertesi gün eve varıp yer yatağımı ambalajına koymak için son kez küçülttüğümde, yataktan çıkan havayla odam kekik koktu. ”

Böylece otomobille bir noktada vedalaşıyor ve kayaların arasından tırmanmaya başlıyoruz. Sarı renkli BMW X2 küçülüyor, küçülüyor ve bir noktadan sonra minyatür bir araca dönüşüyor. Yaklaşık iki saat süren tırmanışın ardından çadırlarımızı zirveye kuruyor ve akşam yemeği için hazırlık yapıyoruz. Esintiye karışan nefis dağ kekiği kokusunun kaynaklarından birini buluyor ve yemeğimize taze kekik katıyoruz. Bu arada bahsettiğim koku öyle yoğun ki ertesi gün eve varıp yer yatağımı ambalajına koymak için son kez küçülttüğümde, yataktan çıkan havayla odanın kekik koktuğunu ifade edeyim.

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Hiç de hafif sayılmayacak kamp malzemeleriyle bir uzun tırmanışın ve menüde dağ kekikli makarna olan akşam yemeğinin ardından uyumakta zorlanmadığımı tahmin edersiniz. Öyle ki sert esintilere karşı ilave gergilerle sağlama aldığım çadırımda deliksiz ve tertemiz bir uyku çektiğimi söyleyebilirim.


Ertesi sabah hızlı bir kahvaltı ve toplanma sürecinin ardından inişe koyuluyor ve bu kez yolu uzatarak otomobile ancak üç saatte varabiliyoruz. Sonrasında adanın merkezinde meşhur oğlak çevirmeyle öğle yemeği molası veriyor ve İstanbul’un hafta sonu trafiği uyanmadan dönüş yoluna koyuluyoruz. Fakat ne mümkün! Yaklaşık altı saatlik sürüşün ardından eve ulaştığımda bedenen hayli yorulmuş, zihnen ise hafiflemiş hissediyorum.

Devamı
İsmail Terzi ile Gökçeada Rüzgarları. | BMW Joy Blog

Ekipmanınıza ve kamp yapmak istediğiniz bölgeye bağlı olmakla birlikte, Gökçeada’nın birçok bölümü yılın hemen her ayından kampa elverişli. Yaz aylarında dahi çok kalabalık olmayan doğal alanlar kışın mutlak bir huzura bürünecektir diye düşünüyorum. Sadece feribot seferlerinin hava koşullarından dolayı iptal edilmemiş olmasına dikkat edin yeterli. O halde ertelemeyin, bagajınızı doldurun ve yola koyulun!

 

*Bu yazıdaki tüm fotoğraflar İsmail Terzi tarafından analog fotoğraf makinesi ile çekilmiştir.

Devamı
BMW X1 ile Gaziantep'e Yolculuk | BMW Türkiye

BMW X1 İLE GAZİANTEP'E YOLCULUK.

İstanbul'dan Kaçış | BMW Türkiye

İSTANBUL'DAN KAÇIŞ.