LE MANS 24 SAAT YARIŞLARI.

1971 tarihli Le Mans filminde Steve McQueen'in canlandırdığı Michael Delaney karakteri, “Yarışmak, hayattır. Öncesi ya da sonrasında olanlarsa sadece beklemektir.” der. Hız tutkusunu bu denli içinizde hissetmek için ise pistlerde yarışan pilotlardan biri olmanıza gerek yok. Motorsporları, farklı klasmanlarda, farklı pistlerde ve farklı şartlarda onlarca organizasyon aracılığıyla izleyenleri de peşinden sürüklüyor, tribünlerde ya da ekranların başında heyecanlı serüvenler yaşatıyor. Bu yarışlardan en önemlisi olarak görüleni ise, tamı tamına bir gün boyunca süren o efsanevi yarış: Le Mans 24 Saat.

Kesintisiz 24 saat boyunca dayanıklılık mücadelesi.
Fransa’nın Le Mans kasabası yakınlarındaki Circuit de la Sarthe pistinde gerçekleşen Le Mans 24 Saat yarışları, dünyanın en uzun süredir devam eden, en prestijli otomobil yarışı. 1923'ten beri düzenlenen yarış, hem yarış pilotları hem de yarış otomobilleri için olabilecek en zor dayanıklılık ve verimlilik testi belki de… Indianapolis 500 ve Monaco Grand Prix yarışlarıyla beraber "Motor Sporlarının Üçlü Tacı" ünvanına erişmenin bir aşaması olan bu yarış, adından da anlayabileceğiniz üzere 24 saat boyunca pistte olmayı gerektiriyor. Yarışın en önemli farkı, belirli bir sayıda turu en kısa sürede tamamlamak üzerine değil, belirli bir sürede (24 saat) en fazla yolu kat etmiş olmak üzerine kurulu olması. Le Mans 24 Saat, sadece hızlı olmayı değil, 24 saat boyunca bir mekanik arızaya uğramamayı da gerektiriyor.

Le Mans 24 Saat yarışlarının sabit olmayan mesafesi nedeniyle, yıllar içinde motor sporlarının ve yarış otomobili teknolojilerinin geldiği nokta birinci gelen takımın kat ettiği mesafeyle açıkça görülüyor. Örneğin 1930'ların sonunda dereceye giren takımlar 225-250 turu tamamlayabiliyor olsa da, bugün modern otomobillerle 385 turun üzerine çıkmak mümkün olabiliyor. 1923 yılından beri farklı organizasyonların parçası olmuş Le Mans 24 Saat yarışı, 2012'den beri FIA World Endurance Championship'in son ayağı olarak düzenleniyor.

1930'lardan günümüze: BMW ve Le Mans.
BMW otomobilleri ve motosikletleri 1930’lardan beri uluslararası organizasyonlarda yarışmaya ve anlatacak başarı hikayeleri toplamaya devam ediyor. Formula 1'den Isle of Man TT yarışına kadar nefes kesici, heyecan verici ve kimi zaman tehlikeli bu yarışlarda usta yarış pilotları, yetenekli teknik ekip ve başarılı mühendislerin bir arada sağladığı bir takım ruhuyla ilerleyen BMW'nin tüm bu yarış aktiviteleri BMW Motorsport çatısı altında toplanıyor. Le Mans 24 Saat de, BMW takımının defalarca kat ettiği pistlerden biri.

BMW 328, 1930'lar boyunca birçok yarışta takıma başarı getirmiş, Le Mans'daki ilk büyük başarısını 1939’da elde etmişti. Max zu Schaumburg-Lippe ve Fritz Hans Wenscher'in sürdüğü ve kendi sınıfının birincisi olmayı başaran BMW 328, yarışı da beşinci tamamlamıştı. Uzun bir aradan sonra 1972'de Le Mans'a geri dönen BMW logosu, bu kez BMW 2800CS ile yarıştaydı, 1973’ten itibaren ise kendi takımı BMW Motorsport adıyla yarışa dahil oldu. BMW 3.0 CSL, 1973, 1974, 1976 ve 1977’de kendi sınıfındaki birinciliği kaptırmayarak yenilmez ilan edilmişti. 1972-1989 ve 1993-2000 yılları arasında hem BMW yarış otomobilleri hem de BMW motorları Le Mans'ta yarışan farklı takımlarca kullanıldı.

BMW V12 LMR ise, bugüne dek Le Mans zaferi elde eden ilk ve tek BMW yarış otomobili. 13 Haziran 1999'da tamamlanan Le Mans 24 Saat'i sadece kendi kategorisinde değil, yarış genelinde birinci tamamlayan takım, Alman pilot Joachim Winkelhock, İtalyan pilot Pierluigi Martini ve Fransız pilot Yannick Dalmas'tan oluşuyordu.

BMW Motorsport, 2011'deBMW M3 GT ile Le Mans podyumuna geri döndü. Kendi sınıfında üçüncülük elde eden, yarış genelinde on beşinci olan takım, Britanyalı pilot Andy Priaulx, Alman pilot Dirk Müller ve ABDli pilot Joey Hand’den oluşuyordu. 2018 ve 2019'da BMW M8 GTE ile yarışan takım, şimdi tıpkı geçmişte olduğu gibi, WEC ve Le Mans macerasına kısa bir mola veriyor.

Le Mans'a “renk” getiren proje: BMW Art Car.
14 Haziran 1975'te, ABD'li sanatçı Alexander Calder tarafından tasarlanan BMW 3.0 CSL, Le Mans 24 Saat'e katılan ilk BMW Art Car olmuştu. Bu çalışma, BMW'nin bugün de geliştirmekte olduğu büyüleyici ve eşsiz bir sanat koleksiyonunun başlangıcıdır aslında.

BMW Art Car, ya da Türkçe adıyla BMW Sanat Otomobili projesi, otomobillerin sanatçılar tarafından tuval olarak kullanılması fikrinden yola çıkıyor. Fransız otomobil yarışçısı ve açık arttırmacı Hervé Poulain'in ortaya attığı bu fikir, ilk BMW Art Car için sanatçı arkadaşı Calder'in çalışmasıyla hayata geçmiş. Sanatçının boyadığı ve Poulain'in bizzat pilotları arasında yer aldığı BMW 3.0 CSL, 93 yarış numarasıyla Le Mans 24 Saat yarışına katılmış ve 44. sırada tamamlamış. Yıllar içinde Roy Lichtenstein'dan Andy Warhol'a birçok ikonik sanatçıyla yapılan işbirlikleri sonucu ortaya çıkan BMW Art Car otomobillerinden birçoğu Le Mans'ta yarışmaya devam etmiş. En son 2010 yılında, 1979'da Andy Warhol tarafından tasarlanan araca saygı duruşunda bulunarak 79 yarış numarasıyla yarışa katılan, Jeff Koons imzalı BMW Art Car, yarışa iyi başlamış ve altıncı sıraya kadar yükselmişken, bir arıza nedeniyle yarış dışı kalmıştı.

BMW Art Car projesi artık elbette Le Mans'ın ötesinde bir proje; proje sorumlusu Thomas Girst'e göre de amacı yıllar içinde çok değişti: "Başta, araçlar yarışıyordu. Halkla ilişkiler amacı pek yoktu. Sonraları bazı araçlar, BMW'nin sanat sektöründeki faaliyetlerini anlatan reklamlarda kullanıldı. Eliasson'un eseriyle birlikte, alternatif ve yenilenebilir enerjiler de gündeme girdi.”

Seksen sekizinci 24 saate geri sayım.
1924 yılındaki ikinci yarıştan bu yana iki istisnai durum dışında haziran ayında düzenlenen Le Mans 24 Saat, COVID-19 salgını nedeniyle bu yıl da, tarihinde üçüncü kez farklı bir ayda gerçekleşecek: Seksen sekizinci Le Mans 24 Saat'in tarihi, 19-20 Eylül 2020.
 

ABD, Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Çin, Danimarka, Endonezya, Filipinler, Fransa, Hollanda, İsviçre, İtalya, Japonya, Polonya, Portekiz, Rusya, Tayvan olmak üzere 17 ülkeden 60 takımın yarışmaya hak kazandığı 2020 Le Mans 24 Saat'te, 2019 Süper Sezonu sonunda FIA World Endurance Championship (WEC) macerasına bir süreliğine ara verme kararı alan BMW takımları yer almayacak. Bu, BMW tarihinde bir ilk değil; takım daha önce de birkaç yıllık aralar vererek yeni stratejiler ve yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanmıştı. BMW Motor Sporları Direktörü Jens Marquardt, geçtiğimiz yıl, kararı şu sözleriyle açıklamıştı: "Geleceğe yönelik stratejimizin bir parçası olarak bu Süper Sezon sonunda WEC'den ayrılmaya karar vermemize rağmen, hepimiz bu efsanevi pistte yarışmak için bir şans daha elde etmekten gurur duyuyoruz."

19 Eylül'de hız tutkunlarının ve otomomilseverlerin kalpleri hep birlikte Le Mans'ta atacak, adrenalin seviyesi ekran başında artacak.