Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
THE 8 X KOONS.
Jeff Koons ile çok özel bir iş birliği.
BMW 850i modelinin el ile boyanmış benzersiz bir yorumu: Sınırlı sayıda üretilen “THE 8 X KOONS”, Jeff Koons’un BMW ile gerçekleştirdiği son iş birliğini temsil ediyor. İlkbaharda piyasaya sunulacak olan bu özel tasarım BMW’nin nasıl ve neden ortaya çıktığını konuşmak üzere Koons ile bir araya geldik.
24.11.2021
Jeff Koons (➜ Daha fazlası için: Jeff Koons ve Liderlik Sanatı.), BMW’nin engin dünyasına hiç de yabancı olmayan bir isim. Koons, 2010 yılında bir BMW M3 GT2 modelini çarpıcı, renkli çizgiler ve görsel detaylarla süslemiş, büyük ilgi gören otomobil aynı yıl 24 saatlik Le Mans yarışında piste çıkmıştı.
Koons tarafından tasarlanan BMW M3 GT2 modelinin BMW Art Car koleksiyonuna (➜ Daha fazlası için: Efsanevi BMW Art Car’ın Tarihçesi.) eklenmesiyle sanatçı tıpkı Andy Warhol, Alexander Calder, Roy Lichtenstein ve David Hockney gibi BMW Art Car tasarımcıları arasına katılmıştı.
Koons, şimdi tamamen kendi stiliyle yarattığı özel tasarım bir BMW 850i olan “THE 8 X KOONS” ile geri dönüyor. Yüzlerce saat süren titiz çalışmalar sırasında Koons ve ekibi tarafından desen kalıpları yardımıyla elde boyanarak ustalıkla süslenen otomobil, İtalya’nın Como Gölü kıyısında düzenlenen bu yılki Concorso d’Eleganza etkinliği kapsamında, tıpkı otomobilin kendisi kadar büyüleyici ve eşsiz bir ortamda ziyaretçilere tanıtılmıştı. Genel lansmanın önümüzdeki yılın ilkbahar aylarına kadar yapılmayacak olması nedeniyle etkinliğe davetiye bulacak kadar şanslı olmayanlar, yeni otomobili görmek için biraz daha beklemek zorunda kalacak.
Koons ile yaptığımız söyleşide sanatçının bu görevi üstlenirken aklından geçenleri ve hem otomobili kullanma şansı bulacak kişiler hem de onu uzaktan hayranlıkla izleyecek olanlar için otomobilde gördüğü potansiyeli anlamaya çalışacağız.
ÖZGÜNLÜĞÜN ARKASINDAKİ ANLAM.
Koons’a bu otomobili benzersiz kılan şeyin ne olduğu sorduğumuzda sanatçı bizi şu sözlerle yanıtlıyor:
“Bu otomobilin kendi içinde bir varoluş nedeni var. Hayatta arzu ettiğimiz şeylerin başında deneyim geliyor ve bu deneyim, otomobilin anlamını ve gerçek değerini tanımlayarak onu bir arzu nesnesi haline getiriyor. Nesneler, size özel anlam ifade ettiklerinde benzersiz hale gelir; bu otomobil de tam olarak bunu yapıyor. Evet, görsel açıdan oldukça heyecan verici görünüyor. Ama bu otomobili asıl özel kılan şey, onda bulduğunuz anlam olacak. Bu aracı ister yolcu olarak, ister sürücü olarak, deneyimleyin; onun gücünü anlayabileceksiniz. İşte bunlar hislerdir, deneyimlerdir.”
KULLANDIĞIMIZ ARAÇLAR.
Sanatçı, tasarımcılardan oluşan ekibiyle beraber “THE BMW 8 X KOONS” üzerinde çalışırken, otomobilin dış yüzeyine elle uygulanan boyama işleminin yanı sıra otomobilin içindeki özel tasarım detayları için yüzlerce saat harcadı. Dijital sanatın, sanatsal ifadenin yeni bir cephesi olarak muhteşem bir yükseliş içinde olduğu bir dönemde, geleceğin bu tür bir çalışma için getirecekleri herkes için merak konusu. Bu soruyu şu şekilde de sorabiliriz: Sanatın kalemler veya kalıplar yerine teknolojik imkanlarla hızlı ve dijital şekilde yaratıldığı bir dünyada, koleksiyoncular (➜ Daha fazlası için: Sanat Koleksiyonerliğine Giriş.) ve sanatçılar tarafından bir kalite simgesi olarak görülen el işçiliğinin rolü ne olacak?
Konu hakkında, “İnsanoğlu olarak geliştirdiğimiz enstrümanları her zaman sorun çözmeye veya iletişim kurmaya yardımcı olmaları için tasarladık,” diyen Koons, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak, aslında önemli olan enstrümanın kendisi değil. Önemli olan, bu enstrümanların potansiyeli ve onları anlam yaratmak için nasıl kullandığımız. Örneğin, bu otomobilin tasarımı tamamen teknolojiyle iç içe şekilde gerçekleştirildi. Ancak, burada fark yaratan şey, otomobilin mühendisliğine ve mekanik varlığına karşı verdiğimiz biyolojik tepki oldu. Teknoloji, hiçbir zaman tek başına bir cevap değil.”
SANAT, KENDİ POTANSİYELİMİZİN ÖZÜDÜR.
Nasıl yaratılırsa yaratılsın sanat, ona tepki verdiğimizde sanat haline gelir. Peki, bu durum tasarımcının kendisi için ne ifade ediyor? BMW Art Car kadar benzersiz bir şey yaratma süreci tasarımcı için ne anlama geliyor?
“Sanat, kreatif bir karakter olarak kendimi aşmama yardımcı olan bir araç. Sanatın beni çok yönlü bir insan yaptığına inanıyorum. Sanat bizi harekete geçiriyor ve uyarıyor. Dış dünyanın yanı sıra iç dünyamızla olan ilişkimizi de anlamamızı sağlıyor. Bu anlamda sanat, kendi potansiyelimizin özü, önemli olan da bu. Gerçekten kim olduğumuzu yansıtıyor sanat.”
DAHA İLK BAKIŞTA VURUCU.
Koons’un en iyi bildiği şeylerden biri de duyuları harekete geçirmek. Sanatçının çalışmaları, yaygın olarak kabul edilen kavramların yanı sıra fizik, ölçek ve malzeme deneyimlerine sıklıkla meydan okuyor ve sanatçı zihninin sınırlarını aşmaktan korkmuyor. Sanatçı, son çalışmasında oldukça başarılı olduğunu önceden de kanıtladığı bu yaklaşımı kullandı.
Koons, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Aslına bakarsanız, BMW 8 X KOONS için hazırladığım tasarımın temeli, 2010 yılındaki ilk BMW Art Car çalışmam için düşündüğüm orijinal fikre dayanıyor. O dönemde Lenticular teknolojisini kullanmak istesem de bu yöntem otomobili çok ağırlaştıracağı için pratikte uygun değildi. Bu nedenle, B planımı uygulayarak farklı enerji formlarını gösteren bir tasarım gerçekleştirmiştim. Ancak, gerçekten yapmak istediğim şey, yani A planım, daha ilk bakışta kendini belli edip flaş etkisi yaratacak, sıra dışı bir otomobil yaratmaktı. Bunun yanında, otomobilde aynı zamanda minimal bir yaklaşım uygulamak istedim. Bugün gördüğümüz sonuç gerçekten heyecan verici; her şey elle boyandı ve bu da otomobilin taşıdığı anlamı tam ve net bir şekilde ifade etmesini sağlıyor. Güç, hız ve var olma amacıyla ilgili bu anlam, seçtiğim renklerde, dokularda ve uyguladığım tüm işlemlerde kendini gösteriyor. Hangi bölümünde oturursanız oturun, otomobilin tüm özünün damarlarınızda aktığını hissediyorsunuz. Gerçekten heyecan verici.”
KEYFİN EVRENSEL KARŞILIĞI.
Bahsettiğimiz şeyler metodolojiden daha fazlası. Como Gölü’nün nefes kesen sonbahar manzarasına karşı Koons ile sohbetimize devam ederken, Pennsylvania doğumlu sanatçının zihninde gerçekten de içinde bulunduğumuz anın ve o anda meşgul olduğumuz şeylerin sınırlarını aşan soruların yer aldığını anlamaya başlıyoruz.
Neredeyse her şeyi başarmış biri olarak motivasyonunu nasıl koruduğunu sorduğumuzda Koons şunları söylüyor: “Yapabileceğimiz en iyi şey, ilgi alanlarımızın peşinden gitmek.”
“Bunu yaptığınızda, kendinizi sizin için anlamlı olana yönlendirmiş olursunuz. Böylece, sizin için önemli olan evrensel bir sanat tarzına ve bilgiye ulaşırsınız. Benim yaptığım şey de bu. Kabul etmeye, yargılamaktan kaçınmaya ve kesinlikle her şeye açık olmaya çalışıyorum. Bu felsefe bana yol göstermeye devam ediyor; merakımı ve ilgimi koruyor. Bunu yapmaktan keyif alıyorum ve her gün benim için gerçekten keyifli geçiyor.”
Koons’un çalışmasını merakla bekleyenler, bu felsefenin 8 X KOONS özelinde nasıl hayata geçirildiğini, otomobilin 2022 ilkbahar aylarında geniş bir kitleye tanıtılmasıyla daha yakından görme şansı bulacak.
O zamana kadar, tıpkı Koons gibi, biz de ilk bakışta “flaş etkisi” yaratacak bu otomobili merakla bekleyeceğiz.
THE 8 X KOONS’u keşfetmek için bizi takip etmeye devam edin.
*Yazar: David Barnwell; Fotoğraflar: Mustafa Abdulaziz | Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/design/bmw-8-x-jeff-koons.html