Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
BÖBREK IZGARALARININ EVRİMİ.
BMW Böbrek Izgaraları tasarımının dönüm noktaları.
1933’ten beri neredeyse her BMW’nin ön kısmında çift Böbrek Izgaraları’nı görüyoruz. Zaman içerisinde tasarımı daha akılcı ve daha işlevsel olacak şekilde değişse de bu detay, marka kimliğinin ayırt edici bir özelliği olarak kaldı. BMW Böbrek Izgaraları’nın geçmişine yapacağımız yolculukta bize katılın.
19.08.2020
Böbrek Izgarası olmayan bir BMW olur mu hiç? Elbette olmaz, hatta düşünülemez bile! İkonik BMW Böbrek Izgaraları neredeyse 90 yıldır ister konsept otomobil ister seri üretim modeli olsun, BMW olarak bildiğimiz Bayerische Motoren Werke tarafından üretilen hemen hemen her otomobili süsledi. Bir bakışta tanınan şekliyle bu radyatör ızgaraları aslında her BMW otomobilinin kimliğine katkıda bulunan bir öğe olmuştur.
Yeni itiş gücü teknolojileri ve soğutma fonksiyonunun ortadan kalkması otomobilin ön kısmına yönelik yeni tasarım seçeneklerine alan açtı. Bu durum şimdi böbrek şeklindeki ızgara tasarımına da etki ediyor elbette. Yazımızda BMW Böbrek Izgaraları tarihinin 13 önemli tasarımını sizin için listeledik.
BMW 303 (1933)
1. BMW 303 (1933)
BMW 303, BMW’nin tarihinde iki açıdan kilometre taşı sayılır. Bunlardan birincisi, bu orta ölçekli sedanın, şirketin ilk altı silindirli modeli olması. İkincisi ise yaklaşık 90 yıl sonra hala BMW’yi karakterize eden öğeye, Böbrek Izgara olarak da bilinen böbrek şeklindeki iki parçadan oluşan hava girişlerine sahip ilk model olması. Ortada genellikle krom-kaplama bir çubukla bölünen radyatör ızgaraları, dönemin otomotiv tasarımında bir yenilik sayılmasa da ızgaranın üst ve alt kısmındaki yuvarlaklık ve BMW ambleminin mavi ve beyaz çeyrek dairelerinin üst kemerler arasına yerleştirilmesi sayesinde BMW 303, radyatör ızgarasıyla yükseltilmiş, heykele benzer bir etkiye sahip oldu. Ve ızgara ile logonun bu yerleşimi kolaylıkla tanınan bir özellik haline geldi. İkinci Dünya Savaşı’na kadar çift Böbrek Izgara daha da daraltılarak efsanevi BMW 327/BMW 328 modellerinde olduğu gibi her BMW modelinde çok daha şık bir hale geldi; fakat her zaman BMW 303 ile belirlenen biçimini korudu.
BMW 503 (1956)
2. BMW 503 (1956)
1956’da BMW, “Barok Melek” olarak adlandırılan BMW 501/502 modellerini, coupé ve cabrio spor model BMW 503 ile tamamladı. Bu dört kişilik otomobilde 1930’ların yüksek radyatörlerinin yerini orta yükseklikte, tamamen krom-kaplama bir çift Böbrek Izgara aldı. Tasarım, otomobilin cephesiyle kusursuz şekilde uyum sağlıyordu. Tıpkı kendisinden önce gelen BMW 501/502 gibi, bu modelde de daha küçük boyutlar üzerinden yapılan bir tasarım mümkün oldu çünkü iki yan hava girişiyle desteklenen Böbrek Izgaralar, artık motorun soğutulmasını sağlayan tek bileşen değildi. BMW 503’ü izleyen coupé otomobiller – BMW 3200 CS (1962) ve BMW 2000 CS (1965) modellerinde de, benzer biçimlere sahip Böbrek Izgaraları kullanıldı.
BMW 507 (1956)
3. BMW 507 (1956)
İlk olarak BMW 503 ile aynı yıl satışa sunulan ancak ilerici tasarımı açısından kardeş modelinin açık bir şekilde önüne geçen roadster BMW 507; yatay olarak konumlandırılmış iki büyük hava girişine sahip ilk BMW idi. Otomobilin yaratıcısı Kont Albrecht von Goertz, Böbrek Izgaraları’nın tasarımında yaratıcılığını özgürce kullandı. O kadar ki, BMW tasarımcıları böylesine cesur çalışmaları ancak 1990’lardan sonra çeşitli tasarım projeleriyle yeniden ortaya koyabildiler. Hava girişleri, fazlasıyla düz bir motor bölümü kapağının altında yer alan V8 motorun radyatörüne ulaşan temiz havanın tek kaynağı olduklarından, BMW 507’de bir gereklilikti. Otomobilin ön kısmının tasarımı bir başka nedenden ötürü de dikkate değerdi: BMW 507, şirketin “Sharknose” olarak da bilinen ve motor bölümü kapağının uzun görünmesini sağlayarak hayranlık uyandıracak şekilde ileri hamle hissi yaratan, dinamik bir açıyla şekillendirilmiş ön kısma sahip ilk otomobiliydi. Bu özellik daha o zamanlar 1960’ların “Yeni Sınıfı”nı oluşturdu ve BMW 3, BMW 5 ve BMW 7 Serisi otomobillerin karakterini 1990’lı yıllara kadar yaratmayı sürdürdü.
BMW 1500 ve BMW E9
4. BMW 1500 (1961)
“Yeni Sınıf”ın orta ölçekli modelleri birçok yönden BMW için bir dönüm noktasını müjdeledi: teknik ve ticari açılardan olduğu kadar, tipik bir BMW markası tasarımı açısından da... BMW 1500’deki (ve kardeş modelleri 1600, 1800 ve 2000’deki) BMW Böbrek Izgaraları BMW 503’tekilere benziyordu ancak ilk kez birbirleriyle bağlanmışlardı. Ayrıca daha önceki tüm BMW modellerindekilerden daha dar olan Böbrek Izgaraları, otomobil genişliğindeki iki yatay ızgaranın arasına yerleştirilmişti. Birinci ve ikinci hava ızgaralarının düzeniyle birlikte bu grup, 02 serisi (1966’dan itibaren), BMW 2500 ve 2800 sedan modelleri (1968’den itibaren), bunlarla ilişkili BMW 2800 CS coupé (yine 1968’den itibaren) ve daha sonraki efsanevi modeller BMW 3.0 CS, CSi ve CSL dahil olmak üzere 1980’lere kadar, BMW’nin ana modellerinin ön tasarım şablonunu oluşturdu.
BMW M1 (1978)
5. BMW M1 (1978)
1978 model efsanevi ortadan motorlu spor otomobil BMW M1, Böbrek Izgara tasarımı konusunda başlı başına özel bir modeldi. Açıkça anlaşılabilir nedenlerle, bu uzun ön bölüm için yalnızca son derece ince hava girişleri düşünülmüştü; ancak markanın belirleyici karakteri olan Böbrek Izgaralardan vazgeçmek söz konusu değildi. Sonuç olarak, bir BMW’de görülebilecek en küçük örnek ortaya çıktı. Bu coupé otomobile ilham verense, 1972 model BMW Turbo konsept otomobil oldu. Daha sonra M1’de de görüleceği gibi, buradaki Böbrek Izgaraları motor kapağı çıkıntısının bir uzantısı şeklinde “döküm” gibi görünüyordu ve gövde rengindeki kaporta yüzeyleriyle ikincil dar hava girişlerinden ayrılarak açılır farlarla iki yandan destekleniyordu. M1 modelindeki BMW Böbrek Izgaralarının tasarımı, BMW Z1 (1988) ve BMW 8 Serisi (1989) gibi daha sonraki niş modellerin ön tasarımında da yankılandı.
BMW 3 Serisi (1990)
6. BMW 3 Serisi (1990)
Böbrek Izgaralarının süregelen evriminde yeni sıçrama 1990’da, BMW 3 Serisi’nin üçüncü nesliyle gerçekleşti. Burada BMW Böbrek Izgaraları düz ve yatay, ancak çok geniş olmayacak şekilde yerleştirildi. BMW 3 Serisi’nin önceki nesillerinin aksine, radyatör ızgaralarının iki yarısı bir kez daha birbirinden ayrıldı (BMW 3 Serisi’nin yedi nesli yazısına göz atın). İki Böbrek Izgara hafifçe yuvarlatılmış köşeleriyle dikdörtgen biçiminde tasarlandı ve asıl vurgulanması gereken konu şu ki; bu Böbrek Izgaraları farlardan diğer ızgaralarla değil, gövde rengindeki yüzeylerle ayrılıyordu. Bu tasarım 1990’lardan itibaren BMW 7 Serisi (1994) ve BMW 5 Serisi’nden (1995) başlayarak, BMW Z3 (1995) ve BMW 3 Serisi’nin yeni neslinden (1998) BMW X5’in ilk iki nesline (1999) kadar daha birçok modeli etkilemiştir.
BMW 3 Serisi (2011)
7. BMW 3 Serisi (2011)
BMW 3 Serisi’nin üç neslinin ardından yeni bir evrim gerçekleşti. BMW 3 Serisi’nin (F30) ayrı, görece geniş Böbrek Izgaraları ilk kez farlarla buluştu ve aydınlatma birimlerinden yan ızgaralar ya da gövde renginde yüzeylerle ayrılmadı. BMW ızgarasının benzer tasarımları 2015 BMW 7 Serisi’nde (aynı zamanda görünür hava klapesi kontrolüne sahip ilk modeldir), BMW 5 Serisi’nin mevcut neslinde ve en yeni BMW 6 Serisi’nde de (ikisi de 2017) görülüyor.
BMW i3 (2013)
8. BMW i3 (2013)
BMW’nin Böbrek Izgaraları sizce hangi modelde asıl teknik fonksiyonunu geride bırakabilir? Elbette tamamen elektrikli BMW i3’te. Burada tasarımcılar Böbrek Izgaraları’nın bu şekilde de ne kadar estetik görüneceğini gözler önüne seriyor. Burada görülen düz, görece geniş çift Böbrek Izgaraları bilinçli olarak kapatılmış yüzeylere ve mavi renkli vurgulara sahip. İkisi bir arada bu otomobilin bir BMW olmasının yanı sıra, yenilikçi bir elektrikli otomobil olduğunu da ifade ediyor. BMW i3’ün aerodinamik özellikleri, kapalı ızgaraların avantajından yararlanıyor.
BMW i3’teki bu çift Böbrek Izgarası tasarımının bir benzeri, BMW i8’de mevcuttu ve bu model aynı zamanda ileride sunulacak tamamen elektrikli BMW modelleri için de bir ilham kaynağı oluşturdu.
BMW 8 Serisi ve BMW Z4 (2018)
9. BMW 8 Serisi ve BMW Z4 (2018)
Çift Böbrek Izgaraları, 2018 yılında iki son teknoloji BMW otomobiliyle birlikte, yeni ve nispeten açılı bir karakter kazandı. Geometrik açıdan bakıldığında, BMW 8 Serisi’nde birbiriyle bağlantılı ancak Z4’te bağlantılı olmayan ızgaralar şimdi yatay olarak konumlandırılan, çok geniş beşgenler oluşturuyor. Gövde rengindeki küçük çubuklar, ızgaraları yandan farlara bağlıyor. Tüm yeni BMW coupé modellerinde olduğu gibi, görsel odak noktasını ön alt kısma ve yola daha yakın bölüme yönlendiren “aşağı ve dışa doğru açık” ızgaralar, modellerin sportif karakterini tam anlamıyla vurguluyor. İşlevsel açıdan konuşmak gerekirse bu ızgaralar, gerektiğinde açılan ve aksi durumda hava direncini azaltmak üzere kapanan aktif hava klapesi kontrolüyle ikinci bir hava girişi görevi görüyor. BMW 8 Serisi’ndeki (ve birbirine bağlı Böbrek Izgaralara sahip diğer modellerdeki) bağlantılı versiyonunda, BMW Böbrek Izgaralarının iki yarısını birbirine bağlayan kenedin ortasında sürüş asistan sistemlerine ait bir kamera yer alıyor.
BMW 3 Serisi Sedan (2018)
10. BMW 3 Serisi Sedan (2018)
Mevcut BMW 3 Serisi Sedan modelinde yer alan BMW Böbrek Izgaralarının modern tasarımı, bazı çok iyi bilinen özellikleri (birleşik Böbrek Izgaraları, doğrudan bağlantılı far yüzeyleri, beşgen çerçeve yapısı gibi) yeni karakteristik özelliklerle bir araya getirdi. Örneğin Böbrek Izgaraları, farların üst kenarlarından dikkat çekici bir şekilde çok daha yükseğe uzanarak yukarıya, motor bölümü kapağına doğru bükülüyor. Farların üst kenarı aynı hizada ilerleyen Böbrek Izgaraların kenarıyla birbirine bağlanıyor. BMW 3 Serisi’nin M Performance modellerinde klasik dikey Böbrek Izgaraları çubuklarının yerini, “külçe” olarak da bilinen, örülerek kafes yapısını oluşturan küçük, kama biçimindeki öğeleri de içeren bir ağ yapısı aldı.
BMW X7 ve Yeni BMW 7 Serisi (2019)
11. BMW X7 ve Yeni BMW 7 Serisi (2019)
BMW Böbrek Izgaraları iki model arasında ne kadar farklılaşabilir? Öyleyse bir üstte anlattığımız BMW 3 Serisi’ni, 1 yıl sonra ilk kez tanıtılan bu iki modelle karşılaştırmalısınız! BMW X7 ve yenilenen BMW 7 Serisi üst kenardaki yatay eğim de dahil olmak üzere BMW 3 Serisi tasarımına benzeyen çift Böbrek Izgaralarına sahip. Ancak bu iki modelde de BMW ızgarası çok daha büyük ve önemli ölçüde dikkat çekiyor, bu nedenle de varlığını daha fazla hissettiriyor.
Yeni BMW 4 Serisi Coupé (2020)
12. Yeni BMW 4 Serisi Coupé (2020)
Sıra geldi Yeni BMW 4 Serisi Coupé’nin ses getiren Böbrek Izgarası tasarımına… Otomobilin ön kısmındaki büyük, dik ve öne doğru eğilmiş ızgarayı da içeren bağımsız tasarım özellikleri modelde odak noktasını oluşturuyor. BMW’nin geçmişine ve ızgaranın evrimine bakıldığında Yeni BMW 4 Serisi Coupé’nin, otomobil üreticisinin efsanevi spor otomobil geleneğini ne kadar başarılı bir şekilde takip ettiği görülüyor. 1930’lardaki BMW 328 Coupé ve 1970’lerdeki BMW 3.0 CS gibi olağanüstü klasikler BMW’nin prestij, eşsiz sürüş keyfi ve yarış pistlerindeki başarısıyla karakterize edilen ve şimdi yeni bir sayfanın eklenmesiyle zenginleşen, hayranlık verici coupé geçmişinin bir parçasını oluşturuyor. BMW AG Yönetim Kurulu Üyesi Pieter Nota’nın konuyla ilgili açıklamasıysa şöyle: “Yeni BMW 4 Serisi Coupé, BMW markasının ruhunu somutlaştırıyor. Bu model, BMW’nin köklü bir geçmişe sahip genlerinin ileriye dönük bir yorumu.”
Domagoj Dukec, BMW Tasarım Başkanı“Yeni BMW 4 Serisi Coupé’nin ön kısmı, yolda net bir biçimde kendini ifade ediyor. Büyüleyici dikey Böbrek Izgaraları ve ikonik çift far, cesur ve kendinden emin bir kimlik oluşturuyor.”
BMW Vision iNEXT (2018) ve BMW Vision M NEXT (2019)
13. BMW Vision iNEXT (2018) ve BMW Vision M NEXT (2019)
BMW, iki vizyon otomobilinde de marka kimliğini oluşturan birincil öğe olan BMW Böbrek Izgaraları’nın gelecekteki modellerde nasıl görünebileceğine dair ipuçları veriyor. Tamamen elektrikli BMW Vision iNEXT modelindeki çift Böbrek Izgaraları, BMW i3’ün ızgara formunu daha da ileriye taşıyor. Izgaranın kapalı yüzeyinin arkasında kameralar, sensörler ve destekli ve otomatik sürüşe ilişkin diğer teknolojiler sıkı bir şekilde çalışıyor. Bu yüksek teknoloji iç kısımda “shy-tech” olarak adlandırılıyor çünkü işini sessizce yapıyor. Hibrit spor otomobil BMW Vision M NEXT’de ise BMW Böbrek Izgaraları, kazınmış ve stilize edilmiş BMW logolarını taşıyan yüzeylerle birlikte engellenmeyen bir biçimde otomobilin doğrudan ön kısmından yükselen belirgin bir şekle sahip, camla kapatılmış bir Böbrek Izgara halini alıyor. Izgara aydınlatması ve içteki renk geçişleri üç boyut etkisini katlıyor.
*Yazan: Frank Giese, Markus Löblein; Fotoğraflar: BMW, Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/design/the-bmw-kidney-grille-through-time.html