Shinrin-yoku: Bir Eko-terapi Pratiği | BMW Joy Blog

SHINRIN-YOKU:
BİR EKO-TERAPİ PRATİĞİ.

SHINRIN-YOKU: <br>BİR EKO-TERAPİ PRATİĞİ.
    Bilgisayar, telefon, bildirimler, sosyal medya, ana sayfa akışları… Zindelik trendlerinden bilinçli farkındalık pratiklerine hayat akışımızın bir parçası olmayı hedefleyen her şey, teknoloji yoğunluğu nedeniyle yaşanan burn out’lara birer eko-antidot olabilme motivasyonuyla yola çıkıyor. 1980’lerde Japonya’da doğan Shinrin-yoku yani Orman Banyosu da bunlardan biri.


    05.04.2023

    Devamı

    “Doğaya verdiğimiz her şey; zamanımız, enerjimiz ve özverimiz, bize sağlık, dinginlik ve ilham olarak geri döner.” Bu anlayış yalnızca “Shinrin-yoku” yani Orman Banyosu’nun değil, aynı zamanda eko-terapi pratiklerinin merkezini oluşturuyor. Doğaya dönme fikri ilk duyulduğunda kulağa orijinal gelmese de “insanın doğadan üstün olmadığını ve her canlı gibi onun harmonisinin bir parçası olduğunu” hatırlamak şaşırtıcı bir rahatlama hissini tetikliyor. Orman Banyosu bunun yanı sıra, bedeni harekete geçirirken zihni durdurmayı sağlayabilmesiyle tüm mindfulness egzersizleri arasında özel bir yere yerleşiyor.

    Shinrin-yoku: Bir Eko-terapi Pratiği | BMW Joy Blog

    JAPON KÜLTÜRÜNDEN DOĞAN FARKINDALIK.

    Yaşam sanatı taklit eder. Hokusai’nin dalgalarından Kusama’nın çiçeklerine, Japon sanatçıların eserlerinde yansımasını gördüğümüz doğayı takdir etme gustosu Japon kültürünün önemli bir parçası. Bunun bir göstergesi olarak, psikoloji ve ekolojiyi birleştirerek bedensel ve ruhsal iyileşmeyi hedefleyen eko-terapinin hızla benimsendiği Japonya’da 90’lı yıllarda Orman Banyosu’nun olumlu etkileri üzerine araştırmalar yapılmış. İnsanlar yüzyıllardır ülkenin ormanlarında yürüyüş yapıyor olsalar da, yeni araştırmalar bu tür aktivitelerin kan basıncı ile kortizol seviyelerini düşürebileceğini ve konsantrasyon ile hafızayı iyileştirebileceğini gösteriyor. Orman Banyosu’nun günümüzde global bir mindfulness trendi olarak yeniden tanınmasında etkili olan orman tıbbı uzmanı Dr Qing Li de “Shinrin-Yoku: The Art and Science of Forest Bathing” isimli kitabında yıllarca süren araştırmaları paylaşmanın yanı sıra ağaçların yaşamı değiştiren gücüne değiniyor.

    KOLAY UYGULANABİLEN BİR PRATİK.

    Doğanın içinde olma fikri her zaman heyecan yaratırken; zamansızlık, önceliklerimiz, işimiz, günlük tempomuz, sorumluluklarımız ve diğer onlarca dış etken doğayla aramızdaki mesafenin açılmasına neden oluyor. Orman Banyosu, ismi itibariyle şehirden uzaklaşmayı gerektiren bir pratik gibi gelse de durum böyle değil ve günlük yaşama adapte etmek sanıldığından daha kolay. Örneğin;  Dr Qing Li, öğle yemeklerini yemek için Tokyo'da çalıştığı Nippon Tıp Okulu yakınlarındaki bir parka gidiyor ve buradaki ağaçların altında zaman geçiriyor. Konsept çok da gayret gerektirmeyen bir alışkanlık olarak yaygınlaştıkça geniş kitlelere yayılmayı başarıyor ve kendine yer bulabildiği alanlar artıyor. Öyle ki Wales prensesi Kate Middleton, Chelsea Flower Show'da tasarladığı bahçede Shinrin-yoku'dan ilham alırken, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği bir dizi Orman Banyosu etkinliğine ev sahipliği yapıyor; halka açık ormanlık alanları yöneten Forestry England ise bu uygulamayı dengeyi yeniden kazanmanın ve günlük hayatın baskılarından kurtulmanın bir yolu olarak onaylıyor. 

    Shinrin-yoku: Bir Eko-terapi Pratiği | BMW Joy Blog

    DOĞANIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ.

    Orman Banyosu’nu bu kadar basit ama etkili kılan şey aslında duyuları harekete geçiren bir farkındalık egzersizi olması. İngiltere’de yer alan Forest Bathing Institute’ün kurucusu Gary Evans, pratiğin rahatlatıcı etkisini şöyle özetliyor: “İnsanların dikkatini anda tutmaya, bedenlerine ve zihinlerine yavaşlama şansı vermeye çalışıyoruz.” King's College London araştırması, şehirlerde ağaçlara, gökyüzüne ve kuş seslerine maruz kalmanın zihinsel sağlığı iyileştirdiğini ortaya koymakla kalmıyor; bu faydaların Orman Banyosu’nun ardından saatlerce sürdüğünü de vurguluyor. Elbette tüm mindfulness pratiklerinde olduğu gibi Orman Banyosu da bazı prensipleri izlemeyi gerektiriyor. Tamamen içinde bulunulan anın deneyimine odaklanmak, belli bir hedefe varmak için acele etmemek, yavaş ve derin nefes almak, düşüncelerin akıp gitmesine izin vermek ve doğanın bir parçası gibi hissetmek en önemli olanları. 

    ORMANIN RUHUNA YOLCULUK.

    Orman koruma kuruluşu Woodland Trust’tan Stuart Dainton, “Doğanın rahatlatıcı etkisinden faydalanmak için sadece 20 dakika bile yardımcı olabilir. Şehirde yaşıyorsanız ormana kolay kolay gidemeyebilirsiniz ama parkta ayakkabılarınızı çıkarıp çimleri hissetmek bile stresinizi atmanıza yardımcı olacaktır,” diyor. Öte yandan Orman Banyosu, son yıllarda üzerine eğildiğimiz farkındalıkla seyahat hedeflerinin rotasını çizmek için yardımcı olabilir. Altı milyon dönümden fazla New York Eyaleti boyunca uzanan ve yüzden fazla zirveye ve yaklaşık 2.000 millik yürüyüş parkuruna ev sahipliği yapan Adirondack Park, bir Orman Banyosu cenneti olarak yüzde 50'den fazlası ormanlarla kaplı olan Kosta Rika, dünyanın yaşayan en yaşlı kauri ağaçlarına ev sahipliği yapan Yeni Zelanda ve ters köşe bir seçenek olarak eski ormanları endemik bitkileri, sedirleri, yabani orkideleri ve 350'den fazla kuş türünü bir araya getiren Kenya’yı gelecek seyahatlerinizin Shinrin-yoku durakları olarak listeye alabilirsiniz. 


    *Yazı için kaynak: https://www.press.bmwgroup.com/global/article/detail/T0408839EN/bmw-group-brings-hydrogen-cars-to-the-road:-bmw-ix5-hydrogen-pilot-fleet-launches

    Devamı
    THE iX1 | BMW Joy Blog

    THE iX1

    Bir İlk: Tamamen Elektrikli Yeni BMW iX1.

    THE iX1

    Bir İlk: Tamamen Elektrikli Yeni BMW iX1.

    İLGİLİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR:

    Duygu Durumunu Düzenleme Rehberi | BMW Joy Blog

    DUYGU DURUMUNU DÜZENLEME REHBERİ.

    İklim Değişikliği ve Yolculuk Anıları | BMW Joy Blog

    İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YOLCULUK ANILARI.