ISHOD WAIR.

Yepyeni bir yazı serisi: “OBSESSED X BMW” ile sıkı birer BMW hayranı olmalarının yanında, aynı zamanda yaptıklarıyla fark yaratan, bizlere ilham veren kişilerin öykülerini BMW Joy Blog’da sizlerle paylaşacağız. İlk bölümümüzün konuğu Ishod Wair.

Ishod Wair ile bir araya geldiğinizde profesyonel kaykaycının BMW otomobillerine karşı duyduğu büyük tutku ilk bakışta görülebiliyor. Kaykaycının Los Angeles’taki evini gezerken; ünlü sanatçı Joshua Vides’in elinden çıkma koleksiyon halılarından kaykay tahtalarına, kahve fincanlarından konsolun hemen üstünde yan yana asılı duran üç vintage BMW modelinin çerçevelenmiş posterlerine dek markaya ait renkleri ve logoları her yerde görmek mümkün. Bir BMW tutkunu olan Wair bunu açıkça göstermekten çekinmiyor.

Bununla beraber, Ishod Wair’in ilgi alanları otomobillerden çok daha fazlasını kapsıyor. Örneğin, ünlü kaykaycı bu yılın başlarında düzenlenen Paris Moda Haftası kapsamında, kısa süre önce aramızdan ayrılan Virgil Abloh’un markası “Off-White”ın 2022-23 Sonbahar/Kış defilesinde podyuma çıktı. Naomi Campbell, Serena Williams, Kendall Jenner, Cindy Crawford ve Gigi Hadid gibi dünyaca ünlü isimlerin boy gösterdiği defile, moda dünyasının yanı sıra daha pek çok önemli ismi bir araya getirdi. Bu isimler arasında profesyonel bir kaykaycı görmenin biraz sıra dışı olduğunu söyleyebiliriz. Kaykay dünyasının asi duruşundan gezegenin en büyük moda etkinliklerinden birinin ışıltılı podyumlarına uzanan bu yolculuk çoğumuza iki kültürün çatışması gibi gelse de bu tezatlık Wair’e bambaşka bir hava katıyor.

New Jersey’de dünyaya gelen 30 yaşındaki kaykaycının uzun zamandır alışık olduğumuz profesyonel kaykaycı profilinden çok daha fazlasına evrildiğini görüyoruz. Türünün nadir örneklerinden olan ünlü kaykaycı, şimdilerde kaykay pistleri ile lüks moda dünyası arasında bir köprü kuruyor. Wair, sokak kültürünü geçmişte oldukça muhafazakar olan moda dünyasının önemli bir parçası haline getiren hızlı değişimleri anlamak için mükemmel bir örnek.

Her şeyin nasıl başladığını konuşurken Wair hikâyesini şu sözlerle anlatmaya başlıyor: “Kaykaya sekiz yaşında başladım. Başlangıçta sadece öylesine yaptığım bir şeydi. Kısa süre sonra, yolda kaykay sürerken arkadaşım Chris ile tanıştım. O da kaykay sürüyordu ve her şey aşağı yukarı bu şekilde başladı. Bugün, yani 20 yıl sonra hala arkadaşız.”

Wair, ilk başlarda babasının kaykay yerine basketbola yönelmesini istediğini söylüyor. Ancak, Wair’in çocukluk hayali ise ileride psikolog ya da aşçı olmakmış. Kaykayın daha çok eğlenceli vakit geçirmek için yaptığı masum bir aktivite olduğunu söyleyen sporcu, hayatını bu şekilde kazanmayı asla hayal etmediğini ifade ediyor.

Yine de Wair kaykaydan hiç vazgeçmemiş ve çok geçmeden bu konuda özel bir yeteneği olduğu anlaşılmış. Yarışmalara katılmaya başlayan kaykaycı ilk profesyonel müsabakasını 17 yaşında kazanmış. Bu zaferle kazandığı 100.000 dolarlık çek ise düzenli ve profesyonel bir kariyerin başlangıcı olmuş.

2013 yılında Thrasher Dergisi tarafından Yılın Kaykay Sporcusu seçilen Wair, bu son derece saygın unvanın başarısını perçinlendiğini söylüyor. Bu ödülün üzerinden neredeyse on yıl geçmiş olsa da Wair’in kariyerine yeni başarılar eklemeye devam ettiğini görüyoruz. Örneğin, kaykaycının imzasını taşıyan özel bir ayakkabı modeli 2022 yılında Amerikan spor giyim devi Nike’nin kaykay alt markası “Nike Skateboarding” tarafından piyasaya sunuldu. Tahmin edersiniz ki profesyonel bir kaykay ayakkabısı çıkarabilmek kaykay dünyasında sadece en iyi ve en büyük isimlerin elde edebileceği bir başarı…

Wair, kaykayın felsefesinin herkesi kendisi olmaya davet etmekten ibaret olduğunu söylüyor: “Kaykayın en sevdiğim yanı, kişiye özel olması. Kaykayla ne isterseniz yapabilirsiniz. Doğru ya da yanlış yok, uymanız gereken belirli kurallar yok. Bu size özgürlük veriyor. Yani her şey size ve eğlence anlayışınıza bağlı.”

Kaykaydan başlayıp BMW marka otomobillere uzanan yolculuğunun nasıl şekillendiğini sorduğumuzda başlangıçta otomobillere dair hiç ilgisinin olmadığını söyleyen Wair, sözlerine şöyle devam ediyor: “İlk otomobilim gerçekten güvenilirdi. Annem artık bir otomobil sahibi olmam gerektiğini düşündüğü için almıştım. Derken Kaliforniya’ya taşındım ve otomobilimi New Jersey’de bırakmak zorunda kaldım. Los Angeles’ta yaşıyorsanız bir yerden bir yere gitmek için otomobilinizin olması şart. Bu nedenle ben de ne alsam diye düşünmeye başladım.”

Wair, bu aşamada gerçekten istediği otomobili bulmak için kendi araştırmasını yapmaya başladığını ve kısa süre içinde vintage BMW 3 Serisi’nde (E30) karar kıldığını söylüyor: “Bana göre çok havalı bir modeldi bu. E30 gibi boxy, köşeli tasarımı olan modelleri seviyordum. Estetik açıdan çok iyi görünüyorlar bence.”

Görünüş her ne kadar önemli olsa da Wair, kararını etkileyen asıl şeyin klasik bir BMW 3 Serisi’nin verdiği sürüş keyfi olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Daha önce hiç manuel vitesli bir otomobil kullanmamıştım ve otomobilin gücü hakkında pek bir şey bilmiyordum. Sonunda ilk BMW otomobilimi buldum. 1990 model bir BMW 325i. Otomobil kullanmanın aslında ne demek olduğunu; vites geçişlerini, otomobilin titreşimlerini ve altımdaki yolu hissetmeyi bu otomobille keşfettim. Bir şeye karşı böylesine güçlü bir bağ hissetmek inanılmaz, hatta neredeyse tarif edilemez bir duygu. Otomobilin neden bir tutku olduğunu işte tam olarak o zaman anladım.”

Tıpkı çoğumuzun ilk otomobiliyle yaşadığı gibi BMW 325i, Wair’e sürüşle ilgili yeni şeyler öğrenme fırsatı sunmuş ve aynı zamanda ona hayatı boyunca unutmayacağı anlar yaşatmış.

Wair otomobiliyle ilk anılarını gülümseyerek şöyle anlatıyor: “BMW ile ilk anım aslında kötü bir sürücü olmamdı. Manuel vites kullanmayı yeni öğreniyordum, haliyle trafik ışıklarında aracı devamlı stop ettiriyordum. Yine de geçmişe dönüp baktığımda en iyi anılarımdan bazıları otomobilimle gezintiye çıktığım zamanlardı. Sabah saat 4, ay ışığı altında yüzümde kocaman bir gülümsemeyle bir kanyonda veya Malibu tepelerinde otomobilimle gezintiye çıkıyordum. Bu otomobilde geçirdiğim her saniyeden çok keyif aldığımı söyleyebilirim.”

Otomobili kullandıkça ona daha fazla aşık olan kaykaycı ne yazık ki 2021’in sonunda evinin yakınlarında yaşadığı bir kaza sonucu aracına veda etmek zorunda kalmış. Otomobil kamerasından alınan görüntüler, her ne kadar Wair’in kazada bir kusuru olmadığını ispatlamış olsa da, Wair gözü gibi baktığı otomobilinden ayrıldığı için çok üzülmüş.

Umutsuzluk içine giren Wair, eski otomobilinin yerini alabilecek bir model bulmak için uzun ve can sıkıcı bir süreçle karşı karşıya kalmış.

Neyse ki Wair’in BMW ile olan hikâyesinde beklenmedik başka bir gelişme daha yaşanmış ve kazadan haberdar olan BMW, Wair’e yeni bir otomobil bulmasında yardımcı olmayı teklif etmiş. Bu teklife çok sevinen Wair sevincini şu sözlerle anlatıyor: “İlk başta bu duruma inanamasam da o anda ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Hatta böyle bir şeyin olduğuna hala inanamıyorum.”

Kısa bir süre sonra, Los Angeles’ta BMW tutkunu ünlülerin de uğrak otomobil atölyesi olan Castro Motorsport’un BMW konusundaki uzman teknisyenleri Wair’in yeni otomobili için çalışmalara başlamış. “Cosmo Black” rengindeki göz kamaştırıcı 1991 model BMW 318is, orijinale uygun teknik özellikleriyle bir ay gibi kısa bir sürede hazırlanarak Wair’in hayatına girmiş. Koleksiyoncuların hayalini süsleyen ve BMW 325i sonrasında ideal bir seçim olan bu otomobil sayesinde Wair tekrar direksiyon başındaki yerini almış.

Ünlü kaykaycının garajına geçiyoruz, artık ona ait olan BMW 318is’ine gerçekten hayranlıkla bakıyor. Onu alıp hemen bir iki tur atmak istediğini o kadar net görebiliyoruz ki otomobiliyle bir gezintiye çıkmak için can attığı açıkça görülen Wair bize şunları söylüyor:

"BMW otomobillerinin sürüş keyfi için ideal olduğunu düşünüyorum. Motor, frenler, süspansiyon, yol tutuşu... Kısaca her şey mükemmel bir denge içinde ilerliyor. Sanırım insanların bu otomobillerle ilgili olarak en sevdikleri şey bu olsa gerek. Bu otomobiller hem stil hem de sürüş açısından zirvede. Güçlü oldukları kadar aynı zamanda farklılar. Her şey tamamen dengeyle ilgili.”

Ziyaretimizin sonuna yaklaşırken BMW 318is ile yola çıkmaya hazırlanan Wair, kendi kendine “Acaba bu konuda biraz takıntılı mıyım?” diye sorup yanıtı yine kendisi veriyor: “Sanırım bu soruya evet demeliyim. Çünkü daha fazla otomobil tasarlayıp daha fazlasına sahip olma şansım olsaydı bunu gözümü kırpmadan yapardım.”

Hollywood Boulevard, Hills ve Mulholland Drive gibi Los Angeles’ın popüler noktalarından geçerek kendimizi açık yollarda buluyor ve BMW 318is’nin güçlü motorunun sesini duyuyoruz. Paris podyumlarından çok uzakta olduğumuz bu anda Wair’i yüzündeki gülümsemeyle direksiyon başında bu deneyimin keyfini sonuna kadar çıkarırken gördüğümüzde bir şeyi anlıyoruz: Hayal ettiğimiz hayatlar ulaşılmayı bekliyor ve Wair böyle bir hayata tam olarak nereye ulaşacağını bilen nadir kişilerden biri.

Yeni yayınladığımız “OBSESSED X BMW” serisi ile dünyamızda fark yaratan ve BMW markasının sıkı birer hayranı olan ilham verici insanların hikâyelerini dinliyoruz. Yakında yayınlayacağımız yeni bölümler için Joy Blog’u takip etmeye devam edin.