DÖNÜM NOKTALARI
VE YEPYENİ BAŞLANGIÇLAR.

Berlin gibi sürekli değişim içinde olan büyük şehirler her gün karşımıza çıkardıkları yeni fikirlerle, insanı adeta sarmalayan enerjileriyle ve heyecan verici itici güçleriyle muhteşem bir yaratıcılık kaynağı olarak öne çıkıyor. Nina Bungers ve eşi, hem iş hayatı hem de boş zamanlar için mükemmel bir ortam sunan Prenzlauer Berg semtindeki evlerinde uzun yıllar boyunca bu enerjinin tam kalbinde yaşamışlar. Üç çocuk annesi içerik tasarımcısı, Pinterest stratejileri için freelance danışmanlık da veriyor. Pinterest’te iç tasarım fikirleri, ilgi çekici ürünler, çocuk kitapları ve seyahat ipuçlarının yanı sıra pratik dekorasyon ve el işi projelerini bir araya getiren içerik tasarımcısı aynı zamanda ailelere yönelik “Pinspiration’’ adlı bir blog yayınlıyor. Nina’nın fikirlerinin temelinde yatan en önemli kavram ise organizasyon. Güne çocukları okula bırakarak başlayan içerik tasarımcısının rutini dizüstü bilgisayarının ve kameranın karşısında geçen saatlerle devam ediyor. Bu süreyi konseptler geliştirerek, fotoğraf çekerek, görseller derleyerek ve sosyal medya gönderileri planlayarak geçiren Bungers, çocuklar okuldan eve döndüklerinde tamamen onlara odaklanıyor. Nina’nın günlük temposunda “multitasking”, yani aynı anda birden fazla görev üzerinde çalışmak önemli bir rol oynuyor. İçerik tasarımcısı, hayattan aldığı keyfi bu bağımsızlık hissine ve çalışma programını kendi kendine organize etme esnekliğine borçlu olduğunu üstüne basa basa vurguluyor.

Nina’nın işi yalnızca yeni şeyler keşfetmek üzerine kurulu değil. Çalışan bir anne olan içerik tasarımcısı, aynı zamanda günlük aile hayatında da kalıpların dışında düşünmek, uzun vadeli planlar yapmak, alışverişlerinde daha bilinçli olmak ve daha sürdürülebilir bir hayat yaşamak istiyor.

Mutluluğa giden yolda pek çok zorlu viraj ve hatta çıkmaz sokak olduğunu bilen Nina, tüm zorluklara olumlu bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Bungers’in yolda engeller karşısına sadece Yeni BMW 2 Serisi Active Tourer’ın içindeyken değil, günlük hayatın her anında çıkıyor. Yaşamı değiştiren bu tür anların aynı zamanda yeni umutlara giden yolların da kapısını açtığını söyleyen üç çocuk annesi tasarımcı sözlerine şöyle devam ediyor: “Değişim daima yeni fırsatları beraberinde getiriyor. Bu fırsatların hayatımızda ne gibi etkileri olabileceğini tam olarak bilmesek bile onlardan faydalanabilmek için biraz cesaretli olmanız gerekiyor.” Örneğin, üçüncü çocukları Marlene’in doğumu Bungers için aynı zamanda bir tutkunun da başlangıcı olmuş: Yeni bir başlangıç yapmak.

“Hem ebeveynler hem de bir aile olarak özgürlüğe, daha fazla alana, doğaya ve büyük şehirden fazla uzaklaşmadan huzurlu bir ortamda yaşamaya değer veriyoruz. Bunların tümünü Prenzlauer Berg semtindeki üç odalı dairemizde bulduğumuzu düşünüyorduk. Daire oldukça güzel bir binada olsa da artık beş kişilik bir aile olduğumuz için üç çocuğu tek bir yatak odasında büyütmenin zorlayıcı olacağını fark ettik. Bir aile olarak dairemizin kapasitesini aşmıştık. O sıralarda büyük oğlumuz Friedrich de okula başlamak üzereydi. Bu bakımdan, hayatımızdaki her şey bizi değişime yönlendiriyordu (➜ Daha fazlası için: Sara Al Madani ile Kalıpların Dışında.), kendimizi yeniliğe açık, hazır ve esnek hissediyorduk.”

Peki aileyi bekleyen değişim hangi boyutta olacaktı? “Bu konu üzerinde uzun süre düşündük ve bir anda her şey netleşti: İhtiyacımız olan yeni bir başlangıçtı. Su kenarında yaşamak ebeveynler olarak uzun zamandır hayalini kurduğumuz bir şeydi. Yeni evimize nasıl alışacağımız bir soru işareti olsa da tamamen yeni bir başlangıç yapma kararı aldık. Annemden her şeye olumlu tarafından bakmayı, korkunun hayatımı ele geçirmesine izin vermemeyi ve yeni adımları cesaret içinde atabilmeyi öğrendim. Bu yüzden değişimi olumlu bir yaklaşımla kucaklayarak Caputh’a taşındık. Burası, Brandenburg eyaletinin Schwielowsee gölü kenarında yer alan bir köy ve aslında Berlin’den de çok uzak değil. Caputh’u ilk olarak doğa yürüyüşlerimiz sırasında keşfetmiştik. Büyük şehirde geçirdiğimiz sekiz yılın ardından bu köy bize istediğimiz her şeyi vadediyordu: Özgürlük, daha fazla alan, doğa ve huzur. Üstelik, Potsdam ve Berlin’e yakın olması sayesinde şehir kültüründen de uzak kalmayacaktık. Friedrich’i Caputh’daki okula yazdırabilirdik. Kızlar ise yalnızca yürüme mesafesinde bulunan gölün kıyısındaki anaokuluna gidebilirdi. Caputh, küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen muhteşem güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, hem çocuklar hem de biz ebeveynler için, Berlin’deki ailemiz ve arkadaşlarımızdan uzaklaşmadan yeni insanlarla tanışma fırsatı yaratıyor.”

Yeni evine konuk olduğumuz Nina Bungers, bize kendisi için yeni fikirler ve olasılıklar anlamına gelen nesneler gösteriyor. Bunlar, oğlu Friedrich’in yeni yatak odasını döşerken kullandığı şeyler.

“Friedrich’in ranzası, yani odanın en göze çarpan parçası, civardaki bir marangoz tarafından verdiğimiz ölçüler ve tasarım çizimi kullanılarak oldukça dayanıklı bir şekilde yapıldı. Bu bakımdan seri üretim bir mobilya değil, tam anlamıyla benzersiz bir parça. Zanaatına gerçekten aşık olan ve yaptığı işi sonuna kadar desteklediğimiz insanların çabalarıyla hayata geçirilen el yapımı ürünler uzun ömürlü oluyor. Yaratıcılığı ve özgürlüğü sınırlamayan ve aynı zamanda çocukları keşfetmeye ve yeni şeyler bulmaya davet eden dayanaklı ve zaman içinde gelişen tasarımları seviyorum.”

“Danimarka tarzındaki katlanır divan aynı zamanda bir misafir yatağına ve oyun minderine dönüşüyor. Divanda kullanılan kaplama ve dolgu malzemesi, OEKO-TEX® 100 Standardına uygun olarak tehlikeli maddelere karşı test edildi. Bu bakımdan, çocuk odasında kullanım için sağlıklı ve çok yönlü bir alternatif olarak öne çıkıyor ve iyi düşünülmüş, yaratıcı bir tasarımı sürdürülebilirlik anlayışı ile bir araya getiriyor.”

“Bir rüyayı andıran bu poster, bildiğim en güzel ve en büyüleyici orman manzaralarından birini yansıtıyor. Doğayı mekanın içine taşıyan bu sahneyi odayla dekoratif bir şekilde bütünleştirmeyi başardık. Friedrich’in kitaplarını okumak için bu posterin hemen önünü tercih ettiğini görmek beni çok mutlu ediyor.”

“Bu parçayı tanımlayan şeyler uzun kullanım ömrü ve çok yönlülük. Kablosuz olarak tasarlanan dış mekan lambası saatlerce kullanım ömrüne sahip, hafif, su sıçramalarına karşı dayanıklı, ışık şiddeti ayarlanabiliyor ve en iyi yanı da istediğiniz her yere götürebiliyorsunuz. Çocuk odaları, bahçede kurduğumuz çadırlar veya yakın zamanda planladığımız ağaç evi için oldukça ideal.”

Bungers için otomobil artık şehir dışıyla özdeşleşen bir kavram. Ancak hepsinden önemlisi, otomobil onun için özgürlük anlamına geliyor. “Otomobil hem benim hem de ailem için kişisel bir alan anlamına geliyor. Bu bakımdan, yolcuğun kendisi de gideceğimiz yer kadar önemli bir hal alıyor. Haber/eğlence sistemi, iç tasarım, konfor, güvenlik ve teknoloji gibi konuların hepsi eşit derecede önemli. Kısaca şunu söyleyebilirim: Günlük hayatımızı destekleyecek ve ihtiyaçlarımıza sorunsuzca adapte olacak bir otomobile ihtiyacımız var, işte Yeni BMW 2 Serisi Active Tourer tam olarak böyle bir otomobil. Çalışan bir anne olarak, otomobil benim için kısa süreliğine de olsa mobil bir ev ofisine dönüşüyor. Profesyonel iletişimlerimi gerçekleştirebildiğim veya yolculuk sırasında kısa molalar vererek kendimi dinlendirdiğim spontan bir ortam olabiliyor. Her şeyden önemlisi, otomobil benim için gerçekten büyük işlerin veya daha uzun mesafelerin üstesinden rahat ve güvenli bir şekilde gelmeme olanak tanıyan önemli bir araç anlamına geliyor.”