Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
DÖNÜŞLERİ MUHTEŞEM OLDU.
Yeniden canlanan 90’lar modası trendleri.
Eski aile albümlerindeki fotoğraflara göz atarken “inanamıyorum, bunu nasıl giymişiz?” diye şaşırdığınız kıyafetler oluyor mu? Bel çantaları, yüksek bel pantolonlar ve metal çerçeveli minik güneş gözlükleri derken 90’lı yılların çarpıcı moda trendleri bir bir yeniden canlanıyor. Hislerimiz “moda hep kendini tekrar ediyor” ile “90’ların büyüsü yok olamayacak kadar özel” arasında gidip geliyor. Bakalım siz hangi taraftasınız?
20.10.2020
90’lar modası denince akla gelen ilk imajlardan biri oldukça zayıf bir beden, soluk derecede beyaz bir cilt, koyu göz altları, dağınık koyu renk saçlar, koyu renk ruj ve koyu renk giysiler. Süper model kavramının henüz yeni oluştuğu yıllarda orijinal heroin chic model olarak tanınan Gia Carangi, dönemin sağlıklı görünen Cindy Crawford, Claudia Schiffer gibi modelleri ile büyük bir tezat sunuyordu. Aslında 90’larda popülerleşen bu “hastalıklı cılız” görünüm, kendinden önceki dönemlerin ışıltılı güzellik anlayışına karşı nihilist bir anlayışı savunuyordu.
Moda sektörü ve abartılı stiller bir yanda dursun 90’larda günlük yaşamda da Nirvana, Pearl Jam gibi gruplardan ilhamla özellikle gençler tarafından grunge stil benimseniyordu. Bolca denim, oduncu gömlekler, kadifeler ve siyah kalın botlar ile başlayan doksanlarda gördüğümüz bir başka stil ise buna taban tabana zıttı: Saved by the Bell ve Clueless gibi filmlerin etkisi altında doğan daha renkli, “preppy” bir tarz.
Şimdi kasetçalarımızın hızlı ileri sarma düğmesine basalım ve 2020’ye geri gelelim. Günümüzde 90’lardaki moda trendlerinin hem moda devleri hem de yeni neslin stil ikonları tarafından benimsendiğini görebiliyoruz. Yeniden canlanan 90’lar moda trendlerine ait öne çıkan parçaları Joy Blog’da sizler için derledik.
1. SOKET ÇORAPLA KOMBİNLENEN STILETTOLAR.
Geri dönüş yapanlar arasında başta göze en uyumsuz gelen ama üzerine biraz düşündüğümüzde aslında en pratik trendlerden biri: Çoraplarla kombinlenen topuklu ayakkabılar. 90’larda gördüğümüz Dr. Martens botlar ve beyaz çoraplar ikilisinin daha şık bir versiyonu olan bu trend, stilettoları günlük yaşama uyarlamanın ve bu sırada ayakkabıların rahatsızlığından kaynaklanan yaraları önlemenin estetik bir yolu olmaya aday.
2. KOT TULUMLAR.
Kot kumaş, kullanım biçimi ya da kesimler değişse de 20. yüzyılın ilk yarılarında aktif olarak yaşamımıza girdiğinden beri her dönemin trendleri arasına girmeyi başarıyor. 90’ların kot görünümleri arasında ise yüksek belli kot pantolonlar ve kot tulumlar yer alıyor. Dönemin dizi ve filmlerinin ev tadilatı ya da boyama sahnelerinin vazgeçilmezi olan bu trendin günümüz sokak modasındaki yeni yansıması ise tek askının açık bırakıldığı, kazaklar ve Gucci’nin rahat terlikleri ile kombinlendiği görünümler.
3. EŞOFMAN TAKIMLAR.
Yaşamımıza yeniden dahil olan trendler arasında içerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi ve yeni yaşam tarzımızla en uyumlu olanlar arasında ise eşofman takımlar var. 90’lar hiphop kültürünün bir getirisi olan eşofman takımlar rahat ve pratik olmalarının yanı sıra cinsiyetsiz bir trend. Üstelik ‘athleisure’ giyimin tartışılmaz bir parçası halini alan eşofman takımlar artık yalnızca spor ayakkabılar değil botlar hatta topuklu ayakkabılar ile birlikte kullanılıyor. Erkekler ise, efsaneleşmiş retro spor ayakkabı modellerinin günümüze yeniden uyarlanan versiyonlarını tercih ediyor.
4. EKOSE TAKIMLAR.
Ekose takım denince akla ilk gelenler arasında şüphesiz Clueless filminde Cher karakterinin doğru kombini bulabilmek için yapay zekadan yardım aldığı ve sonunda sarı, ekose takımda karar kıldığı sahne yer alıyor. 90’ların bu ikonik görünümünü yeniden uyarlayan markalar arasında ise Michael Kors ve Versace gibi dev isimler var.
5. SPAGETTİ ASKILAR VE SLİP ELBİSELER.
Çoğunlukla bir arada gördüğümüz bu iki trend; saten, ipek gibi kumaşlardan tasarlanan ince elbiseleri ve spagetti ismi verilen ince ip askıları ifade ediyor. Bu elbiselerin bir diğer olmazsa olmazın ise etek ya da yaka bölümünde kullanılan dantel detaylar. Akşam yemekleri ve davetlerde ince topuklu ayakkabılarla kombinlenen slip elbiseleri, sokak modasında ise içine giyilen grafik t-shirtler, ince boğazlı kazaklar ve siyah botlarla görüyoruz.
6. KUMAŞ SAÇ LASTİĞİ (‘SCRUNCHIE’).
Eğer Sex and the City izlediyseniz bu trendi Carrie ve Berger arasındaki ‘scrunchie’ tartışmasından anımsayabilirsiniz. Carrie’nin ‘scrunchie’lerin, yani kumaş kaplı saç lastiklerinin, 90’ların modern New York kadını için doğru bir aksesuar olmadığını düşünmesi, bu aksesuarın 90’larda ne kadar popüler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Günümüzde yeniden jübilesini yapan ‘scrunchie’leri sokak modasının bir parçası olarak görmeye başladık. Öyle ki Balenciaga gibi dev markalar dahi koleksiyonlarına onlarca ‘scrunchie’ modelini dahil etti. Bu trendi en sık kullananlar ünlüler arasında ise Bella Hadid, Selena Gomez ve Hailey Bieber sayılabilir.
7. KISKAÇ TOKALAR (‘CLAW CLIP’ ).
Uzun zaman yalnızca evde ya da hazırlanırken gözümüze giren saçlardan kurtulmak adına kullandığımız kocaman kıskaç tokalar (‘claw clip’) günümüzde Kendal Jenner, Bella Hadid gibi ünlü modeller tarafından da benimsenen bir saç aksesuarı olarak dönüş yapıyor. Öyle ki aksesuar yalnızca koleksiyonlarda yeniden yer almaya başlamakla kalmayıp Alexander Wang gibi önemli markaların podyumlarında bile yer almaya başladı.
8. DERİ ‘CHOKER’LAR.
Deri ‘choker’ların yeniden yaşamımıza girdiğinin en önemli kanıtları arasında, güncel dizilerden Euphoria’da Barbie Ferreira’nın hayat verdiği Kat karakterinin stili yer alıyor. Christian Siriano’nun 2020 Sonbahar podyumuna da konuk olan deri ‘choker’lar günümüzde yalnızca punk stilin bir parçası olmaktan çıkıp modanın farklı alanlarına da adım atıyor. Choker’ınızın deri olması da elbette şart değil, siyah saten kurdele veya süet choker’lar da oldukça popüler.
Tamamen elektrikle çalışan ve tamamen BMW tarafından üretilmiş bir otomobil olan E1, 90’lı yıllarda BMW’nin enerji tasarrufundaki liderliğini gösteriyordu. © BMW AG
90’ların konsepti, bugünün trendi, geleceğin vazgeçilmezi.
BMW için 90’lı yılların en önemli gelişmelerinden biri, elektromobiliteye giden yolda atılan büyük bir adımdı: Tamamen elektrikle çalışan ve tamamen BMW tarafından üretilmiş bir otomobil olan E1, markanın 90’lı yıllarda enerji tasarrufu alanındaki teknik liderliğinin bir göstergesiydi. Bildiğiniz gibi, BMW’nin elektromobilite alanında geliştirme faaliyetleri günümüzde de yoğun şekilde devam ediyor. İlk kez 2013’te lanse edilen tamamen elektrikli BMW i3 ve elektrikli otomobil gamını genişleten diğer elektrikli modelleriyle BMW, e-mobilite konusunda kırk yılı aşkın deneyimi ile sürdürülebilirlik ve çevre konularını odak noktası olarak belirlediğinden beri oluşturduğu üretim zinciri ile Avrupa’daki en büyük elektrikli otomobil üreticisi konumuna geldi. Günümüzde ise dünyanın dört bir yanında 320.000’in üzerinde şarj edilebilen BMW otomobilini yollarda görebiliyoruz.
*Fotoğraflar: BMW; İllüstrasyon: Bratislav Milenkovic; Yazan: Markus Löblein Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/innovation/life-cycle-of-a-battery-cell.html