Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
BMW i DESIGN.
Karakter sahibi bir aile.
Tamamen elektrikli BMW i ailesinin tasarımının mutfağında BMW i Design’ın başkanı Kai Langer ve ekibi yer alıyor. Bu otomobiller her şeyin ötesinde duyguyu, modern biçimleri ve özgün değerleri temsil ediyor. Kai Langer ise tüm bu değerleri Yeni BMW i4'ü örnek göstererek açıklıyor.
26.04.2022
BMW, 2008 yılında “project i” üzerinde çalışmaya başladığında projenin ileride böylesine etkili olacağı bilinmiyordu. O dönemlerdeki tek hedef, gelecek için sürdürülebilir mobilite akımının öncüsü olmaktan ibaretti. Aradan geçen on yıllık süreçte ise bu proje, sayısız mobilite konseptinin yanı sıra bir elektrikli mobilite alt markası olan BMW i'nin de doğuşuna ön ayak oldu.
BMW i Design'ın başkanı olan Kai Langer, BMW i'nin gelecekte mobiliteyi nasıl şekillendireceğine ekibiyle birlikte karar veriyor. Kai Langer, kurulduğu ilk günden itibaren BMW i'nin bir parçası olduğunu ifade ediyor. 2013 yılında BMW i3’ün heyecan yaratan lansmanına tanıklık eden Langer ve ekibi, bu lansman ile tasarımda yeni standartlara doğru yelken açmıştı.
Kai Langer BMW i Design'ın Başkanı“Yeni BMW i4, ilk bakışta klasik bir Grand Coupé gibi görünse de modelin bu tanıdık tasarımını, iç mekanda kullanılan fütürist teknolojinin yanı sıra özenle seçilmiş ve abartısız BMW i öğeleri tamamlıyor.’’
BMW i DESIGN’I ÖZEL KILAN NEDİR?
Kai Langer, bu soruyu “BMW i3, görsel anlamda geleceğe doğru atılmış büyük, hatta bazıları için devasa bir adım. Bununla birlikte, çığır açan yaklaşımımız doğrultusunda daha da ileriye gitmek bizim için en önemli olan şeylerden biriydi.” diyerek yanıtlıyor ve ekliyor: “Fütürist görünümden hoşlanmayan kişileri de memnun etmek adına, diğer modellerde bu denli köklü değişiklikler içermeyen bir yaklaşım izliyoruz.” Kai Langer, bu süreci “yumuşak bir geçiş” olarak adlandırıyor ve sonuca dair iyi bir örnek olarak Yeni BMW i4'ü gösteriyor.
Kai Langer sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Bu, BMW ile uzun süredir bir bağ hisseden kullanıcılar ve markayı yakından takip eden otomobil meraklıları için özellikle önemli. Zira yakıtlıdan elektrikli otomobillere olan geçişi çok daha kolay bir hale getiriyor.” BMW i3 ve Yeni BMW i4'ün tasarımları arasında çok büyük farklar olsa da, her iki model de sürekli büyüyen bir ailenin üyeleri olmaya devam ediyor. Peki, hangi özellikler bu ailenin tasarımında öne çıkıyor?
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YALNIZCA ÖZGÜN TASARIMLA MÜMKÜN.
Tıpkı öncü kişiliklerden bekleneceği gibi Kai Langer ve ekibi de tasarımın otomobilin görünümünden çok daha fazlası olduğuna inanıyor. Langer, BMW i serisinin tasarım öğeleriyle sınırlı olmadığına, i ailesinin kapsamlı tasarım diline uyum sağlamasının yanı sıra modellerin kendi karakterlerine uygun, zamansız unsurlar ortaya koyabilmesine de dikkat çekmek istiyor. Kai Langer, böylelikle özgünlüğe ve sürdürülebilirliğe ulaşılabileceğini ifade ediyor.
“Tüm BMW i modellerine baktığınızda, hızla büyüyen bir aile olduğumuza şahit olabilirsiniz. Modellerimiz ortak görsel özelliklere sahip olsalar da tüm modeller için aynı olması gereken sembollerden uzak durduk. Bunun nedeni ise gelecekte tasarım özelliklerinin değişebiliyor oluşu, haliyle sembol kullanımının sürdürülebilir bir yöntem olduğunu düşünmüyorum.”
Bu arada Hofmeister Kıvrımı ve Böbrek Izgaraları gibi ikonik özellikler de var olmaya devam edecek. Çünkü, BMW i nihayetinde bir BMW kimliğine sahip ve böyle olmayı da sürdürecek. Bununla birlikte geleceğe kucak açan yeni özellikler göreceğiz. Örneğin ön panel, i ailesine özgü Böbrek Izgaraları için arka plan oluşturan, kapalı ve homojen bir yüzey haline gelecek. Alıştığımız Böbrek Izgaraları, yeniden tasarlanacak ve önemli sensörler içeren bir panel haline gelecek.
“Sürüşün gelecekte de keyifli olacağını göstermeye odaklanıyoruz. Bu anlayışa göre sürüş, sürdürülebilirliğe rağmen değil sürdürülebilirlikle birlikte keyifli olacak.”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE EĞLENCE BİR ARADA OLABİLİR.
Çarpıcı bir görünüme sahip olan i Blue, Böbrek Izgaraları'nı çevreleyen çerçeveden logonun etrafında kullanılan halkaya ve kapı eşiklerinden egzoz sisteminin yerini alan mavi difüzör öğelerine kadar tüm tasarıma şık bir biçimde entegre ediliyor. Ayrıca, fütürist tasarımlı jantlar da aerodinamik özellikleri optimize etmek ve bu sayede otomobilin menzilini artırmak gibi iki özel fonksiyon sunuyor.
İnsanların gereksinimlerine odaklanma ihtiyacına değinen Kai Langer, “Nihayetinde, yaptığımız her şey insan odaklı bir tasarım anlayışına hizmet ediyor” diyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Teknolojiyi sırf teknoloji olsun diye kullanmıyor veya hiçbir amaca hizmet etmeyen tasarım öğeleri eklemiyoruz. Bunun yerine, sürüşün gelecekte de keyifli olacağını göstermeye odaklanıyoruz. Bu anlayışa göre sürüş, sürdürülebilirliğe rağmen değil sürdürülebilirlikle birlikte keyifli olacak.”
Kai Langer, konuşması boyunca dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor: İnsan duyguları. İnsan ile otomobil arasındaki etkileşim neticede bir deneyim ve bu yüzden bu duygular Langer’in çalışmasını tanımlıyor: “Otomobile dışarıdan bakıp dokunuyoruz, içinde oturuyoruz ve her gün kullanıyoruz, yani sürekli etkileşim içerisindeyiz.” Bu durum, otomobilleri tasarımcılar için gerçek bir disipline dönüştürürken, kullanıcılar içinse onu duygusal bir nesne haline getiriyor.
İYİ TASARIMIN DİLİNDEN ANLAMAK.
Kai Langer, otomobil tasarımı eğitimi alıp BMW’ye katılmadan önce, plak şirketleri için kapaklar tasarlamış, çizgi romanlar çizmiş ve bir müzik grubunda yer almış. Otomobil tasarlarken bir duygu yaratmanın sırrını açıklarken de sıklıkla geçmiş deneyimlerinden örneklerle konuyu açıklıyor.
“Çizgi romanlarda duygu yaratmak istediğinizde aydınlık ile karanlığın, güneş ışığı ile gölgenin oluşturduğu kontrasttan yararlanırsınız; bu bir gerilim duygusu yaratır. Aynı durum otomobiller için de geçerli; otomobile gölgelendirmeler ekleyerek insanların ilgisini çekmek için gizemi kullanabilirsiniz.”
Gizemin estetik ile aynı kapıya çıktığını düşünmek yanıltıcı olabilir. Kai Langer'e göre estetiği yaratmak çok daha zor: “İnsanlarda bir sevgi ve estetik duygusu uyandırmak istiyorsanız, kullandığınız içerikler daha incelikli ve daha samimi olmalı.” Çizgi romanlar üzerine çalışmak otomobil tasarımından oldukça farklı olsa da, incelikli ve özgün bileşenleri kavramaya çalıştığımızda, tasarımın bir nesnenin görünüşünden çok daha fazlası olduğu ortaya çıkıyor.
Kai Langer, açıklamalarını daha somut hale getirmek için Yeni BMW i4'ü örnek göstererek tasarım süreci hakkında bilgiler veriyor ve otomobilin bazı özel tasarım özelliklerini açıklıyor.
FÜTÜRİST MÜZİK VE SES.
“Sesin duygularımız üzerindeki gücü inanılmaz! Hepimiz biliyoruz ki müzik bizi mutlu edebilir veya hüzünlendirebilir; diğer yandan son derece rahatsız edici bir ses yarım saniye içinde çileden çıkmamıza da neden olabilir. Otomobilin sesi motora bağımlı olmadığı için BMW i, bize sesi istediğimiz şekilde kullanma fırsatını veriyor.”
"Bu, artık sürücü için dış dünyanın baskısından uzak ve rahat bir ortam yaratabileceğimiz anlamına geliyor. Aynı zamanda, sürüş keyfini yepyeni bir seviyeye taşıyabiliriz. Örneğin, otomobil hızlandıkça yoğunlaşan ses, ayağınızın gaz pedalı üzerinde yaptığı baskıdan çok daha fazlasını temsil ediyor. Ön planda duyduğunuz dinamik sesin yanı sıra arka planda hafifçe hissedilen başka bir ses daha var.”
TANIDIK BİR YÜZ: BÖBREK IZGARALARI.
“İnsanların Böbrek Izgaraları'na duyduğu tutku hoşuma gidiyor. Bu nedenle, Böbrek Izgaraları artık alışık olduğumuz soğutma işlevini yerine getirmeyecek olsa da çiftli farlarla birlikte oluşturdukları tipik “BMW yüzünü” kesinlikle korumak istiyoruz. Aerodinamik verimliliği göz önüne alarak Böbrek Izgaraları’nı artık kapalı hale getirdik. Bu değişim aynı zamanda, sensörleri sürücüye çok daha fazla yardımcı olacak şekilde entegre etmemiz için ideal bir alan sağladı.”
“Böbrek Izgaraları'nın dönüşümü (➜ Daha fazla bilgi için: Böbrek Izgaralarının Evrimi) daima önemli bir konu oldu. Ancak, bu özelliği her zaman otomobilin karakterine uygun şekilde yeniden tasarlamayı başardık. Nihayetinde tüm BMW modelleri farklı karakterlere sahip. İnsanlar bunu genellikle sonradan yeni modele alışana kadar fark etmiyor. Bunun tamamen normal olduğunu düşünüyorum. İnsanların yeni olana alışmak için zamana ihtiyacı olmasaydı, bir yenilikten bahsetmek imkansız olurdu.”
ŞIK VE BİR O KADAR DA AKILLI JANTLAR.
“i4’ün jantları son derece sıra dışı bir tasarıma sahip, (➜ Daha fazla bilgi için: BMW iX3’ün Aerodinamik Jantlarına Sanatsal Dokunuş) açıkçası farklı dünyaları bir araya getirdiğini de söyleyebiliriz. Jantların hem keskin virajları alabilmesi hem de Yeni BMW i4'ün dinamik karakterine uygun, büyük ve bir o kadar da dayanıklı olan lastikleri taşıyabilmelerine önem verdik. Öte yandan ise frenleri soğutan hava akışını engellemeden verimli, akıcı ve aerodinamik olmalarını önemsedik.”
“Jantlar söz konusu olduğunda tahmin edemeyeceğiniz kadar çok parametre bir araya geliyor ve bunların hepsi çok önemli. Böyle bir durumda, tasarımcı olarak bizlerin işin teknoloji kısmına dahil olmamız çok değerli. Çünkü bu sayede süreçlere uzaktan bakarak üzerlerinde yeniden düşünebilmemiz mümkün oluyor. Jantlar için mühendislik, performans, dinamik özellikler ve estetik arasında bir denge sağlamamız gerekiyor.”
“Bu dengeyi Yeni BMW i4’te nasıl sağladığımıza bakacak olursak, klasik jant arka planda parlıyor ve böylelikle görünümü fütüristik alüminyum parçalar ile benzersiz bir biçimde tamamlanıyor. Bu, yarış dünyası ile fütüristik verimliliğin nasıl bir araya gelebileceğinin çok güzel bir örneği. Bu tasarım, lastikleri görsel olarak ön plana çıkarmasının yanı sıra jantları da inanılmaz derecede kullanışlı hale getiriyor. Haliyle jantlar, i4’ün tasarımında oldukça çarpıcı bir özellik olarak öne çıkıyor. Bu otomobil, yalnızca tekerleklerine bakılarak bile tanınabilir bir hale geliyor.”
AERODİNAMİK DİFÜZÖR İLE ALAN KULLANIMINDA VERİMLİLİK.
“Aerodinamik difüzör birçok açıdan özel bir tasarım özelliği. Hem otomobilin yumuşak dönüşümünü hem de sportifliğini sembolize ediyor. Yakıt brülörü kullanan otomobiller için vazgeçilmez bir parça olan egzoz aynı zamanda dikkatleri daima otomobilin performansına çeker. Gelecekte ise bu bölüm boş kalacak, çünkü i4’te bu boşluğu verimli bir çözümle dolduruyor olacağız. Daha iyi aerodinamik özellikler için büyük difüzör kullanımına motor sporlarından alışkınız, aynı prensip Yeni BMW i4 için de geçerli. Egzoz sisteminin yerini alan difüzör, son derece sportif bir verimlilik sunuyor. Ayrıca difüzör, elektrikli mobilitenin herhangi bir şeyden ödün verilmeden meydana geldiğine dair iyi bir örnek. Böylelikle tanıdığımız ve sevdiğimiz bir parçaya daha iyi bir işlev kazandırıyoruz ve sürücülerin bu özelliğin sunacağı ekstra keyiften de memnun kalacağını düşünüyoruz.
KALP ATIŞINI ANDIRAN STOP LAMBALARI.
"Yeni BMW i4’ün minimalist arka tasarımı, grafik bir tasarıma sahip olan stop lambalarının geniş omuzları sayesinde dikkatleri üzerine çekiyor. Prensip olarak, BMW otomobillerinde kullanılan stop lambaları, tıpkı ön farlar gibi ayırt edici formlarla karşımıza çıkıyor. Bu sayede, BMW marka bir otomobili geceleri arkadan gören herkes ikonikleşen kıvrım tasarımını kolayca tanıyıp ayırt edebiliyor. i4 modelinde kullanılan stop lambaları kalp atışını andırıyor. Bunun nedeni ise oldukça basit: Duyguları hissettiğimizde kalbimiz daha hızlı atmaya başlar; duyguları böylelikle daha iyi ifade edebildiğimizi düşünüyoruz. Başta biraz klişe gibi görülebilecek bu fikir, bizim için oldukça ilham verici ve BMW i Design’ın temsil ettiği özgünlük anlayışına da birebir uyum sağlıyor.”
*Fotoğraflar: BMW; Yazar: Jelena Pecic; Resimler: Carolin Wabra | Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/design/bmw-i-design.html