Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
BMW’DE DÖNGÜSEL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK.
Sürdürülebilirliğin, otomotiv sektöründe ve BMW özelinde günümüzdeki yeri ne? Değişim rüzgarları hangi yönden esiyor ve daha nelerin değişmesi gerekiyor? BMW Group Döngüsel Ekonomi Girişimi’nin başkanlık görevini yürüten Dr. Irene Feige ile dopdolu bir söyleşi gerçekleştirdik.
12.07.2021
BMW Group, 2020 yılında belirlediği yeni ve iddialı hedefler kapsamında CO2 emisyonunu 2030 yılına kadar azaltmayı amaçlarken; bu hedefler tarihte ilk kez tedarik zincirinden üretime ve kullanım aşamasının sonuna kadar ürün yaşam döngüsünün tamamını kapsıyor. Çünkü konu, otomobillerin mümkün olduğunca emisyonsuz olmasının ötesinde, bütünsel bir yaklaşım kapsamında üretim süreçlerinin bıraktığı CO2 ayak izini anlamlı ölçüde azaltabilmek ile ilgili.
Dr. Irene Fiege, BMW’de sürdürülebilir bir geleceği şekillendirmeye yardımcı oluyorsunuz. Döngüsel ekonomiye verilen önemin bu bağlamda neden kilit bir rol oynadığından bahsedebilir misiniz?
Dr. Irene Feige: Sürdürülebilirlik, hayatımda daima büyük öneme sahip bir kavram oldu. Büyüme çağında bile sürdürülebilirliğin pek çok farklı yönüyle ilgileniyordum. Hepimiz için geleceğe giden yolu açacak bir değişimin parçası olmak istiyorum. “Döngüsel” sözcüğü, kesintisiz bir akışı ima ediyor. Ancak günümüzde daha doğrusal bir süreç söz konusu. Bu süreç içinde kullanılan malzemelerin çoğu, tekrar değerlendirilmek yerine kullanımdan sonra atık haline geliyor. Döngüyü kapatmak istiyorsak, işe bu ilk adımla başlamamız gerekiyor. Örneğin moda sektörünü ele alalım. Kot pantolon gibi bir giyim ürününü düşünelim. Çöpe atılan kot pantolonlar, parçalarına ayrılıp yeni pantolonların üretiminde kullanılabilir. Bizim yaptığımız ise bu şablonu otomotiv sektörüne uyarlamak. Otomobillerde çok çeşitli malzemeler kullanılıyor, bunun bir sonucu olarak otomobilin sökülmesi ve materyal kalitesi korunarak parçalara ayrılması gerekiyor. Döngüsel ekonomi ve döngüyü nereden kapatmaya başlayacağımız üzerinde düşünmek bu nedenle oldukça önemli. Başlangıç noktanız, ürünlerin tasarım aşaması olmalı. Bir ürünün kullanım ömründen sonrasını düşünmemiz gerekiyor. Ancak bunu yaptığımızda tasarım üzerine düşünmeye başlayabiliriz.
Günümüzde sürdürülebilirlik ile ilgili hala tanık olduğumuz kavram yanılgıları var. Bunlarla ilgili neler yapılabilir?
Tüketicilere hitap etmek ile her gün karar veren rolünde bulunan yöneticilere hitap etmek arasında bir fark var. Bu oldukça karmaşık bir konu ve insanlara bu zorlu süreç içerisinde yollarını bulmaları için yardımcı olmamız gerekiyor. Kolaya kaçarak, farklı seçenekleri analiz etmek zor olduğu için alışkanlıklarınızı değiştirmeyi reddederek ve eskiden beri yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederek ilerleme kaydedemezsiniz. Zaten öncelikle süreçleri sorgulamamız gerekiyor. Değişim için en iyi zaman şu an. İnsanlara yollarını bulmaları için yardımcı olmalıyız. Peki, “yollarını bulmak” aslında ne anlama geliyor? Bununla kast ettiğimiz şey, karmaşayı azaltmak. Şirket olarak bizim için gerçek anlamda şeffaf davranmak çok önemli. Başka seçenekler olduğunu ve belirli bir seçeneğin sürdürülebilirlik açısından daha iyi olduğunu göstermeliyiz. Kişisel hayatınızı ve sizin için önemli olan şeylerden vazgeçmeden değişimde nasıl bir rol oynayabileceğinizi düşündüğünüzde şunu fark ediyorsunuz: Değişim cesaret ister ancak sonunda sizi özel bir şekilde ödüllendirir. Karar vermeden önce, hedefleri tanımlamadan ve olmak istediğimiz yeri belirlemeden önce bunu göz önünde bulundurmamız önemli. Ayrıca, sürdürülebilirliğin başka faydalar sağlayan yönleri de var. Örneğin, haftanın birkaç günü otomobil yerine bisiklet kullanırsak bu egzersiz ve sağlıklı yaşam açısından pozitif bir geri dönüş sağlar. Bir değişikliğin aynı anda iki veya üç hedefe ulaşmayı sağlayacağı alanlarla karşılaştığınızda, o adımları atmalısınız.
Elektrikli otomobile geçme aşamasında, hayatımıza ne gibi sürdürülebilir fikirleri dahil edebiliriz; bunu düşünmeye nereden başlamak gerekir?
Elektriği sağlayan kurumları karşılaştırabilir ve çevre dostu enerjiye nereden ulaşabileceğimizi araştırabiliriz. Hem de bu araştırmayı kolaylıkla ve para harcamadan yapabiliriz. Bu durumun, çoğu insanın gözden kaçırdığı bir nokta olduğunu düşünüyorum. İnsanlar, sürdürülebilirliğin tatilde uçağa binerek bir yere gitmemek veya otomobilsiz yaşamak ile aynı anlama geldiğini düşünüyorlar ve bu nedenle sürdürülebilirliği gerçekleştirilmesi çok zor bir kavram olarak görüp en baştan pes ediyorlar. Bunun yerine yapması kolay olan şeylerle başlayalım. Mesela, enerji tedarikçileriyle. Temelde değişim, etkileri anında hissetmeye başladığınız durumlarda daha zorlayıcıdır. Örneğin, beslenme şeklinizi ve buna uygun olarak alışveriş alışkanlıklarınızı değiştirdiğinizi düşünün. Değişmeden önce kendinizin farkında olmanız gerekiyor. Fark yaratmak istiyorsanız, kolay şeylerle başlamanız gerektiğini bilmelisiniz. Ancak bunu yaptıktan sonra bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz. Bu, adım adım gerçekleşen bir süreç. Bu şekilde motivasyonunuzu da yüksek tutabilirsiniz. En nihayetinde bu bir süreç ve elbette zaman alıyor. İşte tam olarak bu nedenle kaybedecek zamanımız yok. Şirket olarak güçlü, bütünsel ve ekonomik bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Değişim giderek daha karmaşık hale geliyor. Her şeyi takip edebilmek cesaret gerektiriyor ve biz bu cesarete sahibiz!
Sürdürülebilirlik yanlış bir şekilde yalnızca CO2’ye indirgeniyor olabilir mi?
Elektrikli ulaşım yönünde sağlam bir itici güce ihtiyacımız var, bu en önemli konulardan biri. Elektrikli otomobillerin üretimi elbette bir ayak izi bırakıyor, üstelik sadece havada değil. Kullanılan kaynakların nereden geldiğini düşünmek önemli. Bu kaynaklar nasıl elde ediliyor? Söz konusu süreçlere neler dahil oluyor? Zincir ve süreçler ne durumda? Sürdürülebilirlik konusunda karşılaştığımız güçlükler arasında değişimi gerçekleştirmek ilk sırada yer alıyor. Çünkü her şeyi etkileyen bu. Örneğin, deri sektörüne bakalım. Sığırların nereden geldiğini, nasıl bir ortamda yetiştirildiklerini hesaba katmanız gerekiyor. Söz gelimi, çiftlik yağmur ormanlarının yakınında yer alıyorsa bu sefer biyolojik çeşitlilik ve iklim sorunları işin içine giriyor. BMW Group olarak, deri gibi büyük bir ekolojik ayak izine sahip malzemeler için çevre dostu alternatifler bulmaya çalışıyoruz. Ürünün tamamını düşünmemiz gerekiyor.
BMW, sürdürülebilirlik ve yenilik anlayışının odağına, tedarik zincirinden üretime ve kullanım aşamasından geri dönüşüme kadar bütünsel bir yaklaşım yerleştiriyor. Örneğin, iç tasarımda merkez konsoldaki kontrol merkezinde zeytin yaprağıyla tabakalanmış deri veya FSC sertifikalı ahşap kullanılıyor ve döngü böylece kapatılıyor.
Bir otomobilin karbon ayak izini azaltan kilit önlemler nelerdir?
En önemli adım, elektrikli itiş gücü sistemlerine geçiş. Otomobillerde kullanılan pillerin üretiminde yine yüksek miktarda enerji kullanılıyor. Bu nedenle, tedarik zincirinde yalnızca çevre dostu enerji kullanmak gibi bir misyonumuz var. Çevre dostu enerji yalnızca otomobili şarj ederken değil, aynı zamanda otomobilin üretimi sırasında da önemli. Aynı prensipler, otomobilde kullanılan pil hücresinin yaşam döngüsündeki kapsamlı geri dönüşümü için de geçerli. Döngüsel ekonomiye baktığımızda, geri dönüştürülmüş çeliğin küçük bir ayak izine sahip olduğunu görüyoruz. Çeliği, kömürlü termik santrallerden elde edilen enerji ile demirden üretmemek büyük bir avantaj. Dahası, çeliği geri dönüştürmek için elektrik ark fırınları kullanılabiliyor. Tekrar kullanılabilir enerji ile çelik üretmek oldukça büyüleyici bir fikir. Ayak izi, alüminyumun çevre dostu şekilde üretilmesi ile daha da küçültülebilir. BMW Group artık, Dubai’nin dışındaki çöllerde üretilen çevre dostu güneş enerjisi ile imal edilen alüminyum satın alıyor. Güneş enerjisi ile imal edilen alüminyum, Almanya’nın Landshut kendinde bulunan BMW Group hafif metal dökümevinde otomobilin gövdesine ve itiş gücü sistemi bileşenlerine işleniyor. Bu bileşenler, Yeni BMW iX gibi BMW’nin yeni elektrikli otomobillerinde bulunan elektrikli itiş gücü sistemlerinde kullanılıyor.
Sürdürülebilirlik yalnızca otomobillerin motor üniteleri ile sınırlı kalmıyor; kullanılan malzemeler de bu prensip göz önüne alınarak tasarlanıyor. BMW Group, Leipzig fabrikasında rüzgar enerjisinden faydalanarak CO2 nötr elektrik üretiyor ve artık üretiminde güneş enerjisi kullanılan alüminyum satın alıyor.
Günümüz standartlarını karşılamak için otomobil üretimi hangi ölçüde değişti?
Motorlardaki değişim kayda değer ve bu değişim aynı zamanda tüm değer zincirinde de dönüşüme neden oluyor. Kullanılan malzemelerdeki değişim ve bu malzemelerin sürekli olarak daha ideal ve sürdürülebilir bir şekilde üretilmesi ekonomik döngünün kapatılmasına yardımcı oluyor. Ancak konu üretim olduğunda, geleceğe gerçekten ilerici bir bakış açısıyla bakmamız gerekiyor. Nihayetinde bugün tasarlanan bir otomobili yollarda en erken altı yıl sonra görebileceğiz. Tasarım ve fonksiyon konusunda uzun vadeli ve sürdürülebilir bir şekilde düşünmemiz gerekiyor. Bu, büyük bir meydan okuma.
Örnek verecek olursak, Yeni BMW iX’i geçmişteki otomobillerden daha sürdürülebilir yapan şeyler nelerdir?
Lokal olarak emisyonsuz sürüş keyfini, verimli ve sportif bir tarzda sunan Yeni BMW iX; istikrarlı bir şekilde uyguladığımız sürdürülebilirlik anlayışımızı somutlaştırıyor. Otomobilin tamamen elektrikli olmasının yanı sıra döngüyü kapatan başka pek çok etken de var. Yeni BMW iX, geri dönüştürülmüş malzemeleri oldukça yüksek oranda kullandığımız ilk otomobil modellerinden biri. Yüksek voltajlı piller için gerekli olan kobalt ve lityum, BMW Group tarafından Avustralya ve Fas’taki denetimli kaynaklar kullanılarak üretilip pil hücresi üreticilerine teslim ediliyor. BMW için üretilen pillerde ve BMW Group’un Almanya’daki Dingolfing Fabrikası’nda gerçekleştirilen otomobil üretiminde sertifikalı kaynaklardan elde edilen %100 çevre dostu elektrik kullanılıyor. Bunlara ek olarak, 2021’in Şubat ayından bu yana şirket, güneş enerjisi tesislerinden elde edilen elektrikle üretilen alüminyum satın alıyor. İkincil üretimle elde edilen alüminyumun ve geri dönüştürülmüş plastiklerin yüksek oranda kullanımı da Yeni BMW iX’in düşük kaynaklı üretim sürecine katkıda bulunuyor. İç tasarımda FCS sertifikalı ahşap, zeytin yaprağıyla tabakalanmış deri ve diğer doğal, sürdürülebilir malzemeler kullanılıyor. Zemin kaplamalarında ve paspaslarda kullanılan ham maddeler arasında geri dönüştürülmüş balıkçı ağları yer alıyor.
“BMW için sürdürülebilirlik, sürüş keyfi ve konfordan ödün vermeye değil, aksine bunları daha üst düzeye çıkarmaya odaklı’’ diyebilir miyiz?
Kesinlikle! Bu sorunların bazılarına çoktan el attığımızı söyleyebilirim. Farklı malzemelerin dünyası oldukça büyüleyici, özellikle de biyolojik bazlı malzemeleri düşündüğümüzde. Bu malzemelerin dokusu, verdiği his... İnsanlar tarafından üretilen malzemelerden çok farklı. Doku, görünüş ve hissin yanı sıra koku da önemli bir nokta. Sürüş keyfi, duyularımızın tamamına hitap eden yeni bir deneyim halini alıyor. İnsanlar içten yanmalı bir motor ile elektrikli bir otomobil arasında karar verirken, elbette ilk etapta elektrikli otomobil bir parça daha maliyetliymiş gibi görünüyor. Ancak, toplam sahip olma maliyetine baktığımızda maliyetin aslında daha uygun olduğunu görüyoruz. Bunun yanı sıra, alışık olduğumuz sürüş keyfi de geleceğe adapte oluyor. Elektrikli motor rotorunun uyarımı, sağlanan güç ile hassas bir şekilde kontrol edilebildiği için maksimum tork değerinin tamamına kalkış esnasında bile anında ulaşılabiliyor. Dahası, geleneksel elektrikli motorların aksine tork değeri, özellikle geniş bir motor devri aralığında korunabiliyor. Bu sayede, Yeni BMW iX’in sunduğu sürüş deneyimi hem son derece spontane hem de sıra dışı şekilde sabit bir güç aktarımı ile karakterize oluyor. Otomobilde yüksek oranda şahit olduğumuz bu sportif karakter aynı zamanda markanın kişiliğini yansıtıyor. Sürdürülebilirliği, sürüş deneyiminin yarattığı duygulardan ayırmadan da son derece etkili şekilde hayata geçirebiliriz.
*Yazı için kaynak: Fotoğraflar: BMW, Dirk Bruniecki, Yannick Wolff; Yazar: Markus Löblein | https://www.bmw.com/en/innovation/sustainability-at-bmw-inteview-with-an-expert.html