Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
JAPONYA’NIN İLK SANAL MANKENİ: IMMA.
Yeni BMW i4 M50 ile sıra dışı bir yolculuk.
SANATÇI: KENICHI SASAKAWA.
Cam sanatçısı Kenichi Sasakawa 1981 yılında Büyük Tokyo Bölgesi’nde, Kanagawa vilayetinde doğdu. Tama Sanat Üniversitesi’nde Seramik, Cam ve Metal İşleri bölümünde okuyan Sasakawa cam konusunda uzmanlaştı. Aynı üniversitede lisans üstü eğitim gördükten sonra, Kanazawa'da el sanatlarında uzmanlaşmış Utatsuyama atölyesinde (Kanazawa Utatsuyama Kogei Kobo) çıraklığını tamamladı. Şimdiyse Japonya'nın Kyoto şehrinde çalışıyor.
DİJİTAL BİR KAŞİF: IMMA.
Dijital sürücü, gerçek sürüş tutkusuyla tanışıyor: Japonya'nın ilk sanal mankeni Imma, cam sanatçısı Kenichi Sasakawa'yı ziyaret etmek üzere Yeni BMW i4 M50 ile yola çıkıyor.
Cevap üç harften oluşuyor: CGI (Bilgisayarda Üretilmiş Görüntü). Bu kısaltma, film prodüksiyonlarında kullanılmak üzere 3D bilgisayar grafikleriyle üretilen görüntülere atıfta bulunuyor. Bu teknoloji artık bugünlerde yalnızca özel film efektleri üretmek için değil, aynı zamanda gerçeğine inanılmaz şekilde çok benzeyen, ancak bilgisayar tarafından üretilmiş Imma gibi sanal kişilikler yaratmak için de kullanılıyor. Japon sanal mankenin adı uzun süredir moda dünyasında biliniyor.
Arkasında sanal insanlar konusunda uzmanlaşmış Aww şirketi bulunan bu influencer, bilgisayar tarafından üretildi. Imma çeşitli markaların elçiliğini yapmak üzere 2018 yılında kendi Instagram hesabını açtı. Bu medya aracını aynı zamanda Japonya ve tüm dünyada yaptığı yolculukları paylaşmak için kullanıyor. Imma hikayesini anlatırken gerçek meslektaşlarıyla aynı düşüncelere ve hislere sahip.
Dijital sanat, geleneksel zanaatkarlığı gözlemliyor: Japonya'nın sanal mankeni Imma, cam atölyesini ziyaret ediyor.
KENICHI SASAKAWA'NIN CAM SANATI.
Yeni BMW i4 M50'nin gövde rengi görsel anlamda heyecan yaratırken, emisyonsuz sürüş otomobil sürmeyi sürdürülebilir bir keyif haline getiriyor. Bununla birlikte renk ve sürdürülebilir üretim Kenichi Sasakawa'nın stüdyosunda yaratılan cam eserlerin de ayırt edici özelliklerinden.
Sasakawa'nın cam işleri mavimsi gri bir rengin büyüleyici bir tonunda. Eski floresan lambalardan geri dönüştürülen camı kullanarak; buna nikel, kobalt, bakır ve diğer elementleri ekleyerek benzersiz bir renk yaratıyor. Diğer ayırt edici özellikleri arasında üretim sürecinde gelişen baloncuklar da yer alıyor. Yağmurlu bir günün ışığını hatırlatan ince, zarif cam benzersiz bir bireysellik duygusuyla günlük bir eşyanın işlevsel güzelliğini bir araya getiriyor.
CAMIN KALBİ.
Sasakawa, "Ürün tasarımı her zaman ilgimi çekmişti. Cam eserlerimin işlevsel günlük eşyalar olarak kullanılabilmesi ve insanların yaşamlarının bir parçası olması hoşuma gidiyor,” diyor. Cam, kırıldıktan sonra orijinal durumuna geri döndürülemez bir malzeme, ona geri dönüşü olmayan güzelliğini bu yönü kazandırıyor. "Doğal halinde saydam ve efekti ışığa, kullanılış biçimine ve içine koyulan şeylere göre değişiyor. Ancak camdan üretilen nesneler faydalı olmalarının yanı sıra onları kullanan insanların kalplerini ve zihinlerini etkiliyor.”
Sanatçı bu malzemenin ruhsal bir derinliği ve bir görevi olduğuna inanıyor: "Cam üretmek ve şekillendirmek, doğal hali ham madde olan bir şeye insani bir dokunuş kazandırıyor. Bu nedenle çalışmalarımı başka insanlara aktarmak ve bunları günlük yaşamlarının bir parçası olarak kullanmalarını istiyorum. İnsanların camın yaşamlarındaki varlığının farkında olmalarını istiyorum. Örneğin; insanlar yeni durulanmış bardaklardan su içmeden önce masayı silme seremonisi gerçekleştirir veya tabakta hangi yiyeceklerin sunulacağını düşünerek zaman harcamaktan hoşlanırlar. Umarım cam eserlerim insanların günlük yaşamlarında bu gibi keyif anlarının daha fazla farkında olmalarına yardımcı olur."
Kenichi Sasakawa’nın işi zarif bir dokunuş gerektiriyor.
DOĞADAN İLHAM ALAN ESERLER.
Imma stüdyoda yapılan çalışmayı nasıl deneyimliyor? "Üretim sürecinde beni en çok etkileyen şey geri dönüştürülmüş camın özelliklerinden yararlanma yöntemiydi. Doğal kabarcıkları yapısal öğe olarak bırakmak bence camın sanatsal yönünü zenginleştiriyor ve bunun yapay bir ürün olmadığını vurguluyor.”
Imma'nın kendisi de yaratım süreçleriyle ilgileniyor ve özellikle de moda konusunda son derece tutkulu. Doğayı fikir ve ilham kaynağı olarak görüyor. "Çevresel konularla ilgileniyorum ve bir defasında denizden toplanan çöplerden bir elbise yapmıştım. Bu deneyimle birçok farklı elyaf ve dokuma tekniği olduğunu öğrendim. Genel olarak yalnızca alışkın olduğum kumaşları seçiyorum. Artık alışık olmadığınız malzemelerle çalışma riskini almaya istekliyseniz yeni modeller tasarlamanın birçok farklı yolu olduğunu öğrendim."
SASAKAWA’NIN İLHAM KAYNAĞI.
Sasakawa ve Imma, cam sanatçısının ilham aldığı tarihi şehirdeki yerleri ziyaret etmek için yola çıktılar. "CoFuFun" güney Nara'da Kintetsu demir yolu şirketi tarafından işletilen Tenri istasyonunun önünde yer alan bir bina kompleksi. Fütüristik görünümüne rağmen kompleksin mimarisi Nara'nın sembollerinden ve anıtlarından biri olan eski mezarlardan ilham almış ve bu nedenle yerel halka son derece alışıldık geliyor. Tenri bölgesinde "kofun" olarak bilinen bu eski Japon mezarlarından çok sayıda bulunuyor. Hepsi birbirinden farklı ve şehrin günlük yaşamının da bir parçasını oluşturuyorlar.
Kenichi Sasakawa ve Imma Yeni BMW i4 M50'yi Nara'nın şehir merkezinde, CoFuFun'ın önüne park ediyor.
Kompleksin adı CoFuFun, temel tasarım öğesi olan kofun'u Japoncada günlük olarak kullanılan ifadelerle birleştiriyor: “Fufun” neşeli, bilinçsizce mırıldanma anlamına geliyor ve kompleksin tasarımı herkesin rahatlayabileceği sosyal bir atmosfer oluşturmayı amaçlıyor.
Nendo tasarım stüdyosundan Oki Sato tarafından tasarlanan birkaç katlı, çok amaçlı kompleks bir açık hava sahnesi, bir trampolin ve diğer eğlence makineleri, bir kafe ve bazı diğer tesisler sunuyor.
NARA OKUYAMA OTOYOLU.
İlham veren yolculuk; tamamen elektrikli Yeni BMW i4 M50'nin dinamik özelliklerini, hızlanmasını ve hassas yönlendirme özelliklerini gösterebileceği bir rota boyunca devam ediyor. Kıvrımlı Nara Okuyama Otoyolu Wakakusa Dağı, Kasuga Dağı ve Takamodo Dağı üzerinden Nara'nın doğusuna ilerliyor. Rota aynı zamanda Kenichi Sasakawa ve Imma'yı Mizuya mabedinden Wakakusa Dağı’na götürüyor, burada bir UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Kasugayama Ormanı da ziyaret edilebiliyor.
GÜN BATIMI RENKLERİNDE BİR CAM.
Yalnızca otomobille ya da yürüyerek erişilebilen Wakakusa Dağı zirvesi Nara şehrinin üzerinden batan güneşin görkemli bir panoramik manzarasını sunuyor. Doğayı ve hayvanları seven Sasakawa için burası yeni fikirler bulmak, iş yoğunluğundan kaçmak ya da yalnızca şalterleri kapatmak için geldiği yerlerden biri. Aşağı vadidekilerin aksine insanlara pek de alışkın olmayan dağın zirvesindeki geyik bile rahatlatıcı bir görünüm oluşturuyor. Bu nedenle Sasakawa sıklıkla yanında bir fotoğraf makinesi taşıyor ve ışık izin verdiği sürece fotoğraf çekiyor.
Nara şehrinin Wakakusa Dağı’ndan görünen gün batımı manzarası Sasakawa açısından zihinsel olarak keyfi çıkarılması gereken özel anlardan biri. Bu an Imma'ya da yeni moda tasarımları yaratma, yeni yolculuklara çıkma ve aynı zamanda anı yaşamaktan keyif alma konusunda ilham veriyor.
* Yazan: Akiko Yamamoto; Sanat: Shuma, Daisuke Abe; Fotoğraflar: KAN, Ryusuke Honda (bird and insect ltd.); Video: bird and insect ltd | Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/magazine/innovation/discovering-japan-with-model-imma-and-glass-artist-kenichi-sasakawa.html