MÜKEMMEL BİR EŞLEŞME.

Aslı Bayraktar, karbon salınımı yapmayan, çevreye zarar vermeyen elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte radarını elektrikli otomobillere çevirenlerden. Geçmişte de bir BMW kullanıcısı olan Bayraktar, araştırmaları sonucu seçimini BMW iX3’ten yana kullanıyor. Otomobilinin özgün tasarımından çok etkilendiğini de ifade eden Aslı Hanım ile Joy Blog’a özel bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Aslı Hanım, Joy Blog’a hoş geldiniz. Sizi biraz tanıyalım mı?
Merhaba, ben Aslı Bayraktar. 35 yaşındayım, moda tasarımı bölümü mezunuyum. 15 aylık bir kızım var, günlerimi genelde onunla ilgilenerek ve evime yakın olan yerlerde geçiyorum diyebilirim. Mesleğime bir süreliğine ara vermiş olsam da hala modayı yakından ve severek takip ediyorum. Ayrıca seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi, yeni tatlar keşfetmeyi çok seviyorum. Eşimle fırsat buldukça seyahat etmeye özen gösteriyoruz, ikimiz de yeni kültürleri deneyimlemekten çok hoşlanıyoruz.

iX3 otomobilini tercih etmenizdeki başlıca etken neydi?
Elektrikli otomobil kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ben de bu fikre sıcak bakmaya başladım. Elektrikli otomobillerin doğaya saygılı olması, benzinsiz bir hayat vadetmesi ve egzoz emisyonu olmayışı beni en çok etkileyen konulardan oldu. Açıkçası daha önce hiç elektrikli bir otomobile binmemiştim, hem merak hem de araştırmayla zaman içerisinde ciddi bir şekilde bu konuyu düşünmeye başladım.

Zaten hali hazırda bir BMW kullanıcısıydım ve otomobilimden de gayet memnundum. İlk başta belirttiğim gibi, radarıma elektrikli otomobillerin girmesi nedeniyle otomobilimi değiştirmek istedim. Bu sebeplerden dolayı BMW iX3’ü araştırmaya başladım ve hem teknolojik özellikleri hem de fütürist tasarımı beni çok etkiledi. Özellikle de otomobilin elektrikli olduğunu hissettiren mavi dokunuşları ve Böbrek Izgaraları’nın tasarımı beni çok etkiledi. Kısacası tercihimi BMW iX3’den yana kullanmam bu doğrultuda gerçekleşti. Otomobilim daha çok yeni, yaklaşık 1,5 aydır kullanıyorum ve her kullandığımda iyi ki bu seçimi yapmışım diyorum.

Otomobilinizin renk ve sürüş seçenekleri gibi hangi özelliklerini kişiselleştirdiniz?
Otomobilim black carbon renginde, iç döşemesini ise mocha renginde tercih ettim. Black carbon ve mocha rengini birlikte çok uyumlu buluyorum. Ayrıca BMW iX3 “Harman Kardon’’ ses sistemine sahip, yanılmıyorsam diğer otomobillerde bunu ancak opsiyonel olarak satın alabiliyorsunuz. Üst düzey bir ses performansına sahip olduğunu söyleyebilirim. Bu özelliklerin yanı sıra, her geçen gün otomobilime dair yepyeni özellikleri keşfediyorum ve bu keşif süreci beni çok heyecanlandırıyor.

Daha önce kullandığınız araçlara kıyasla tamamen elektrikli bir otomobil kullanmak nasıl bir his? Otomobilinizle şarj deneyimlerinizi bize aktarır mısınız?
Öncelikle çok konforlu olduğunu söylemem gerek. Bunun dışında otomobilim o kadar sessiz ki, içerisinde kendimi çok huzurlu hissediyorum. Öyle ki otomobilden çok dışarıdaki sesleri duyabiliyorsunuz. Beni en çok etkileyen bir diğer şey de BMW iX3’ü çalıştırdığımda beni karşılayan açılış sesi oldu. Bu melodiyi Oscar ödüllü besteci Hans Zimmer, yeni nesil BMW elektrikli otomobilleri için geliştirmiş. Öyle ki otomobili çalıştırdığımda bu sesle birlikte kendimi gelecekte gibi hissediyorum, inanılmaz etkileyici.

Şarj konusuna gelecek olursam, açıkçası bu zamana dek hiçbir sıkıntı yaşamadığımı söyleyebilirim; otoparkımıza BMW i Wallbox kurulumunu yaptırdık, kullanması da oldukça pratik. Wallbox’ım sayesinde otomobilimi hızlı bir şekilde şarj edebiliyorum. Şimdiye kadar otomobilimi otoparkım dışında bir yerde şarj etmeye hiç ihtiyaç duymadım, zaten otomobilinizin şarjı tamsa 460 kilometreye kadar yolculuk yapabiliyorsunuz ki ben aracımı sadece İstanbul içinde kullanıyorum. BMW iX3’ü kullanmaya başlamadan önce yaptığım araştırmada şarj istasyonlarının şehirde yaygın olduğunu öğrenmiştim ve bu istasyonların her geçen gün daha da arttığına şahit oluyorum.

BMW iX3’ü İstanbul’da kullanmanın nasıl bir deneyim olduğunu sorsak? Örneğin; otomobiliniz trafiğin yoğun olduğu zamanlarda size nasıl avantajlar sağlıyor? Otomobilinizi sürmekten keyif aldığınız, favori bir destinasyonunuz var mı?
İstanbul malum trafiğiyle ünlü şehirlenden biri. Bu nedenle haliyle çok fazla fren yapmanız gerekebiliyor. BMW iX3’teki rejeneratif fren sistemi ise kinetik enerjiden şarj elde ediyor, yani trafik bile bu otomobilde enerjiye dönüşebiliyor.

Favori rotama gelecek olursam, sabahları Kuruçeşme'den Bebek'e doğru, sahil hattında otomobilimi kullanmayı çok seviyorum. Panaromik cam tavanları sayesinde kendinizi sinematik bir evrende gibi hissediyorsunuz.

BMW iX3 ile deneyimlemeye başladığınız, otomobilinizin günlük yaşamınıza kattığı avantajlar neler?
Artık “Benzinim bitti mi? En yakın benzin istasyonu nerede?” gibi sorular sormuyorum, hatta elektrikli bir otomobil kullanmaya başlamadan önce kafamda bu tarz soruların biriktiğini ve boşuna yer kapladığını fark ettim. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi, otomobilimin doğa dostu olması ve karbon salınımı yapmaması beni mutlu ediyor, çevreye zarar vermediğimi hissetmek benim için çok değerli.

Yeni nesil elektrikli otomobillerde motor sesinin bulunmaması hakkında ne düşünüyorsunuz? BMW iX3’ünüzü kullanmaya başladığınızda bu konuda neler hissetmiştiniz?
BMW iX3’ün şaşkınlık yaratan bir sessizliği var… BMW iX3 otomobilimi almadan önce test sürüşüne çıkmıştım, işte o test sürüşü benim elektrikli bir otomobile ilk binişimdi. Otomobili ilk çalıştırdığımda, çalışıyor olduğuna inanamamıştım, ister istemez kulaklarınız bir motor sesi arıyor ama bu duruma zamanla alışıyorsunuz. Benim gibi ailem ve arkadaşlarım da ilk kez elektrikli bir otomobile bindiklerinde bu duruma çok şaşırdılar. “Şu an motor gerçekten çalışıyor mu?” diye sordular.

Peki arkadaşlarınızdan ve çevrenizden otomobilinizle ilgili olarak aldığınız en ilginç soru ne oldu?
İlk başta elektrikli bir otomobile geçmenin radikal bir karar olduğunu dile getirdiler, en çok aldığım sorular da “Yolda kalırım diye korkmuyor musun?” ya da “Ya şarjı biterse?” gibi genel ön yargılardan oluşuyor. Ben bu durumun bir şehir efsanesi olduğunu düşünüyorum. Açıkçası şarjım biter diye bir korkum yok, bugüne dek böyle bir durum yaşamadım da. Nasıl ki telefonunuzu ya da elektrikli cihazlarınızı şarj ediyorsanız, otomobilinizi de şarj etmek sizin elinizde. Üstelik BMW iX3’le birlikte evde şarjı hızlandıran ve kolaylaştıran BMW i Wallbox ve bir adet orijinal BMW şarj kablosuna da sahip oluyorsunuz.

Bunun yanı sıra olumlu yorumlar da alıyorum. Örneğin; teyzem BMW iX3’ümü deneyimledikten kısa bir süre sonra performansından çok etkilendi ve bir senelik otomobilini severek kullanmasına rağmen elektrikli bir otomobile geçti ve o da artık bir BMW iX3 kullanıcısı. Hatta eşim de elektrikli bir otomobile geçiş yapmayı düşünüyor. 

Çevre dostu aktiviteler sizin için ne ifade ediyor? Daha sürdürülebilir bir hayat için nelere dikkat ediyorsunuz?
Birey olarak dünyamızın geleceğinden hepimiz sorumluyuz. Elimizden gelen her türlü çabayı göstermeli ve “bunun bir etkisi olmaz” diye düşünmemeliyiz. Her şeyi doğaya borçluyuz, bunu asla unutmamalıyız. Örneğin; biz alışverişlerimizde plastik ya da kağıt herhangi bir poşet yerine bez çantaları kullanmayı tercih ediyoruz. Sonuçta herhangi bir atık çıkarmamak bizim elimizde. Bunun yanı sıra bizim evde yemek israfı ya da gıda atığı da asla olmuyor. Menümüzü bu doğrultuda düzenliyor ve hiçbir yemeğin atılmamasına özen gösteriyoruz.

Sizce gelecekte daha çok elektrikli otomobil görecek miyiz, geleceğin elektrikli olduğuna inananlardan mısınız?
İstanbul’da ve ülke genelinde elektrikli otomobil kullanımının gitgide daha çok yaygınlaşacağına inanıyorum. Kişisel deneyimler arttıkça bu deneyimlerin kulaktan kulağa yayılacağını düşünüyorum. Zira şu an pek çok insan elektrikli otomobillere karşı biraz ön yargılı. Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki bu ön yargının kısa bir süre içerisinde yıkılacağını düşünüyorum. Ülkelerin çevre politikaları da zaten elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasına olanak sağlayacak gibi gözüküyor. Doğaya zarar vermeyen, çevreci otomobillerin sayısının artması dileğiyle.