Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
ESPOR TÜRKİYE’DE DE YÜKSELİYOR.
Dünyada her geçen gün daha fazla oyuncu ve izleyicinin ilgisini çeken esporun Türkiye’deki yükselişi de sürüyor. Espor dünyasına ülkemizden de yetenekli oyuncular, yenilmez takımlar ekleniyor. Bu yazımızda esporun neden göz ardı edilemeyecek şekilde yükseldiğini inceliyor, hem de Türkiye’nin başarılı espor takımı Futbolist ekibine kulak veriyoruz.
05.07.2020
Çağımızın yükselen trendlerinden esporlar, en az geleneksel sporlar kadar popülerleşmeye ve aktif olarak oyunun içinde yer alanların yanı sıra, izleyicisini de heyecanla peşinden sürüklemeye başladı. BMW’nin de takım sponsorlukları ve etkinlik sponsorluklarıyla desteğini sürdürdüğü esporun geçmişinden ve yükselişinden daha önce de Espor yüzyılın spor trendi mi? yazımızda bahsetmiştik. Bu yükseliş pandemi döneminde hız kesmedi, aksine evde ve çevrimiçi geçirilen zaman arttıkça daha da ivme kazandı.
Hem oyuncu hem de izleyici sayıları hızla artan ve özellikle gençler arasındaki popülaritesi genişleyen espor için ulusal ve uluslararası federasyonlar kurulmaya, uluslararası turnuvalar düzenlenmeye, bu etkinlikler sektörlerinde önde gelen markalarca desteklenmeye ve şampiyonlar yüz binlerce dolarlık ödüller kazanmaya devam ediyor. Çin, Güney Kore ve ABD gibi esporun yaygınlaştığı ülkelerde üniversiteler kendi espor takımlarını kurmaya, bu takımlarda yer almaları için esporda başarılı öğrencilere burslar vermeye başladı bile. Bu gibi devlet kaynaklı ya da kurumsal destekler, esporun gelişimi için çok büyük önem taşıyor. Çünkü profesyonel olarak esporla uğraşmak, kesinlikle ucuz değil. Her şeyden önce, kullanılan ekipmanın teknik özellikleri oyuncuların performansını doğrudan etkiliyor ve teknik olarak daha gelişmiş olan, son teknolojilere sahip ekipmanlar için bir bütçe ayrılması gerekiyor. Profesyonel bir oyuncunun teknik ihtiyacını karşılayabilecek PC’lerin fiyatı, 2019 verilerine göre 600 ila 2000 dolar arasında değişiyor. Sadece bir PC elbette yeterli değil: Hareketleri daha net ve anlık olarak görmeyi sağlayan gelişmiş LED ekranlar (bazı ekranların reaksiyon süresi 19 milisaniyeye kadar düşebiliyor), espor için özel olarak tasarlanmış, hareket kabiliyetini arttıran ve hızlı tepki vermeyi sağlayan özel fare, oyun kumandası ve klavyeler, daha iyi iletişim için mikrofonlu kulaklıklar, daha iyi bağlantı için yüksek hızda internet ve fiberoptik geniş bant…Liste uzayıp gidiyor.
Sağlığın da ikinci plana atılmaması gerekiyor; birçok geleneksel sporcunun aksine oturarak mücadele veren espor profesyonellerinin bel ve sırt sağlığını korumanın yolu, rahat ve ergonomik bir oyun sandalyesinden geçiyor. Bunların fiyatı da 2019 verilerine göre 50 ila 1400 dolar arasında değişiyor. Tüm bunlara uluslararası etkinlikler için seyahat masrafları ekleniyor. Birçok farklı sektörden sponsorların finansal desteği ya da ürün desteği sayesinde sporcuların masrafları düşerken, teknik ihtiyaçları karşılanıyor, konforları sağlanıyor ve sadece oyuna konsantre olmaları kolaylaşıyor. Küresel sponsorluklara bakıldığında, 2019 boyunca espora en çok sponsorluk desteği veren sektör 21.8 milyon dolarla hızlı tüketim ürünleri sektörü olurken, onu 15.9 milyon dolarla teknoloji sektörü ve 13.3 milyon dolarla giyim sektörü izliyor. Ulusal federasyonlar, lokal takımlar ya da okul takımları da bünyesindeki lisanslı sporculara özellikle uluslararası seyahat ve vergilendirme konularında kolaylıklar sağlanıyor.
"3 yıl önce, 2020 yılı için esporlardan elde edilmesi öngörülen toplam gelir 1,5 milyar dolardı. Henüz yılın yarısındayız ve şu an 1 milyar dolar eşiği aşılmış durumda."
Dünyada espordan elde edilen toplam gelir 2015 yılında 325 milyon dolar civarındayken, 2018’de 775 milyon doları aşmıştı. 2017’de 2020 yılı için öngörülen toplam gelir 1,5 milyar dolarken, henüz yılın yarısında olmamıza rağmen 1 milyar dolar eşiği aşılmış durumda. 2010’da global espor turnuvalarında verilen ödüllerin toplamı 3 milyon dolarken, bu rakam 2015’te 75 milyon dolara, 2017’de 121 milyon dolara çıkmıştı. Bugün ise sadece tek bir müsabakada dağıtılan ödüllerin toplamı 35 milyon doları bulabiliyor. Bu rakamlar size başka hangi spor dallarını hatırlatıyor?
ÖDÜLLER DE BÜTÇELER KADAR ETKİLEYİCİ RAKAMLARA ULAŞIYOR
Son birkaç yılda espor yalnızca bir sektör haline gelmekle kalmadı, esporcular da gittikçe profesyonelleşti ve rekabetin arttığı her geçen yıl şampiyonalar daha büyük rakamlarla esporcuları ödüllendirmeye başladı. Global istatistiklere bakıldığında, 2020 ’nin ilk yarısında esporlardan en çok kazanan 25 oyuncu, toplam 32.5 milyon dolarlık ödül kazandı ve bu rakama markalarla yaptıkları sponsorluk anlaşmaları ya da başta Twitch olmak üzere çeşitli sosyal mecralarda yaptıkları yayınlardan elde edilen reklam geliri dahil değil. Bu 25 oyuncunun profillerine bakıldığında yaş ortalamasının 24 olduğu görülüyor; en gençleri ise 15 yaşında. Tüm zamanların en çok kazanan profesyonel oyuncusu, 117 turnuvadan 7 milyon dolara yakın ödül kazanan Danimarkalı oyuncu N0tail (Johan Sundstein).
Esporcular, tıpkı geleneksel sporlarda olduğu gibi, profesyonel olarak oynamayı belli bir yaşa gelince bırakmak zorunda kalsalar da bu, kazanmaya devam etmeyecekleri anlamına gelmiyor. Reflekslerin yavaşlaması başta olmak üzere yaş ilerledikçe ortaya çıkan fiziksel engeller karşı karşıya geldikleri genç oyuncuların avantajına işliyor. Fakat yaşı ilerleyen oyuncular, espor takımlarında koçluk ya da oyuncu menajerliği yapabiliyor, ilgi ve bilgi alanlarına göre takımların teknik ya da yönetim ekiplerinde yer alabiliyor, hatta kendi takımlarını kurabiliyor, satın alabiliyorlar.
İZLENME ORANLARI VE PLATFORMLAR
Esporlarla ilgilenmek için oyuncu olmanıza gerek yok. Esporu spor yapan, yayınlanıyor ve izleniyor olması. Twitch ve YouTube gibi mecralarda ya da sponsorların kurduğu platformlarda canlı yayınlanan espor turnuvaları ve müsabakaları her yıl milyonlarca kişi tarafından izleniyor. 2019 yılı verilerine göre 454 milyonu aşkın espor izleyicisi bulunuyor ve bunlardan 201 milyondan fazlası ayda birden sık espor izliyor. Başka bir araştırma ise millenialların %22 ’sinin espor izleyicisi olduğunu saptamış. Bu da esporu gençlere ulaşmak isteyen markaların öncelikli tercihlerinden biri yapıyor, modern liderler için esporu potansiyeli yüksek ve ciddiye alınması gereken bir mecra olarak konumlandırıyor.
Red Bull M.E.O. beşinci eleme ayağında takım kaptanları, sosyal mesafeyi de koruyarak oyunu BMW otomobillerinin içinde oynadı.
TÜRKİYE’DE ESPOR
Esporun Türkiye ’deki yükselişi de sürüyor. 2018 ’de kurulan Türkiye Espor Federasyonunun 2019 verilerine göre Türkiye ’de 29 ’u kadın, 517 ’si erkek 546 lisanslı esporcu bulunuyor. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi geleneksel sporlarda adını duyurmuş spor kulüplerinin de espor alanına girmesi hem sektöre olumlu etki ediyor hem de esporun daha geniş kitlelerce duyulmasını sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülen çalışmalar, ileride espor turnuvalarının liselerarası olarak düzenlenmesini ve lise müfredatına dahil edilmesini hedefliyor. Türkiye ’de başlıca oynanan ve takip edilen espor oyunları arasında League of Legends, Counter Strike Global Offensive, PUBG, Fortnite, PUBG Mobile, Dota 2, Overwatch, Hearthstone, ZULA, Wolfteam, Apex Legends, Tom Clancy ’s Rainbow Sex Siege, FIFA ve Rocket League öne çıkıyor.
PUBG MOBILE: BİR ADA, 100 KİŞİ.
Son zamanların en popüler espor oyunlarından biri ise PUBG, ya da tam adıyla Playerunknown ’s Battleground. Hem dünyada hem de Türkiye ’de en çok tercih edilen espor oyunlarından olan PUBG Mobile’da hedef, bir adaya uçakla bırakılan 100 oyuncu arasında birinci olmak. Takım halinde ya da bireysel olarak oynanabilen bu oyunda, takımlar ya da oyuncular bir yandan rakiplerini öldürerek hayatta kalan son oyuncu olmaya çalışırken, bir yandan da bu görevlerinde onlara yardımcı olacak silah ve araçları bulmaya çalışıyorlar. Sıra dışı ve sıcak bir çatışma ortamına ek olarak, oyun haritasındaki güvenli bölgenin sınırları da süre ilerledikçe daralıyor. Böylece hayatta kalan oyuncuların gittikçe daralan bir alanda karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Oyunun PC ve konsol versiyonlarının yanı sıra mobil versiyonu da oldukça popüler. Verilere göre ülkemizde PUBG Mobile 580 milyondan fazla indirilme almış durumda.
RED BULL M.E.O.'NUN PARLAYAN YILDIZLARI: FUTBOLİST
Espor dünyasının ilgiyle izlenen mobil oyun arenalarından biri olan Red Bull M.E.O. da üçüncü sezonunu PUBG Mobile üzerinden oynanan oyunlarla gerçekleştirdi. 20 ülkenin katıldığı turnuvada, 2021’in ilk çeyreğinde yapılacak Dünya Finali'nde Türkiye’yi temsil edecek takım Blaze Esports olacak.
Haziran ayındaki çevrim içi elemeler ve 30 Haziran’daki çevrim içi yarı finalin ardından, beşinci eleme ve Türkiye şampiyonunu belirleyen büyük final 4-5 Temmuz hafta sonunda gerçekleştirildi. 4 Temmuz’daki beşinci elemenin ise çok ayrı bir özelliği vardı: BMW’nin de katkılarıyla hazırlanan etkinlikte elemeye katılan 64 oyuncu, oyunu ve rekabeti İstanbul Boğazı’nın ortasına ve çevrim dışına taşıdı. Sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenen bu ilk espor organizasyonunda oyuncular, PUBG Mobile’a feribottan, sergilenen BMW otomobillerden ve kendi araçları içinden bağlandı; bir yandan “hayatta kalan” son oyuncu olmak için, bir yandan şampiyonluk için mücadele verdi.
Red Bull M.E.O.’da yarışan iddialı takımlardan olan Futbolist, toplam 123 puan ile 4 Temmuz’daki Redbull M.E.O. beşinci elemenin galibi olmuştu. Futbolist, Blaze Esports’un birinci olduğu 5 Temmuz’daki finalde ikinciliğe sahip olurken, Suffice takımı ise üçüncü sırada yer aldı. 2017’den beri Türkiye’yi uluslararası espor liglerinde temsil eden Futbolist, kazandığı 15’ten fazla kupa ve uluslararası başarıyla Türkiye’nin en başarılı espor takımı. Futbolist’in bu başarıları arasında FIFA, PUBG Mobile ve DOTA 2 şampiyonlukları da bulunuyor.
Futbolist PUBG Mobile ekibi, soldan sağa: Orhun Buyukkapucu (Takım Koçu), Mehmet Ali İnan (Lutz), Alper Umut Can Ayyıldız (Solkay), Hasan Hüseyin Öruç (Raum), Onur Koç (Lovazin), Berke Muhsin Mol ( Takım Menajeri)
56 oyuncusunun yanı sıra yönetici, antrenör, teknisyen, analist ve içerik sağlayıcılarıyla 70 ’ten fazla kişiden oluşan Futbolist ekibinden Sinan Dursunoğlu ve Cesur Sünnetçioğlu da esporun Türkiye’deki gelişimi konusundaki gelişmeleri umutla bekliyor. “Espor Türkiye’nin önünde kaçırmaması gereken bir fırsat bence. Çok hızlı gelişen ve büyüyen bir sektör var karşımızda. Geleceği nokta şu an gülünç gelebilir ama geleneksel sporları yerle bir edeceğini düşünüyorum. Yeni kurulan espor takımları, eski sistem ile yönetilmiyor ve hantal değiller. Türkiye özeline bakarsak çok genç, dinamik daha önemlisi interneti ve dijital dünyayı çok aktif kullanan bir ülkeyiz.” diyor Sinan Dursunoğlu ve ekliyor: “Geleneksel sporlarda kaçırdığımız fırsatı burada harcamak büyük israf olur. Potansiyel ve yetenek olarak çoğu ülkenin önünde olduğumuz aşikar ama bu gençleri doğru şekilde yönlendirmek ve eğitmemiz gerekiyor. Eğer treni kaçırmazsak Avrupa’da ve dünyada şampiyon olacak birçok takım çıkarabiliriz. Esporla ilgilenen gençlere baktığımızda hepsi gelişime çok açık ve açlar. Çoğu sadece oyunlar sayesinde yabancı dil öğrenmiş durumdalar. Markalar açısından da burada çok büyük bir fırsat var çünkü gençler kendilerini anlayan markalara daha sıcak bakıyorlar.”
Sinan Dursunoğlu, Futbolist“Potansiyel ve yetenek olarak dünyada şampiyon olacak birçok takım çıkarabiliriz. Esporla ilgilenen gençlere baktığımızda hepsi gelişime çok açıklar; bu gençlerin çoğu sadece oyunlar sayesinde yabancı dil öğrenmiş durumdalar.”
Cesur Sünnetçioğlu da bu görüşe katılıyor: “Türkiye’nin nüfusu çok genç ve özellikle mobil oyuncu sayısı çok yüksek. Otuz milyondan fazla kişi bir şekilde espor ve oyun sektörüne dokunuyor. Biz bu sektöre 2017 senesinin başında adım attık. Bir oyuncu ile başladığımız macerada geldiğimiz noktada şu anda 70 kişiyi bünyemizde barındırıyoruz. Sektörü sadece esporcu ve oyuncu olarak düşünmemek lazım; bu işin yöneticisi, koçu, menajeri, yayıncısı, içerik üreticisi, aşçısı, fizyoterapisti de var. Her sene daha çok kişi bu sektörde görev alıyor; her sene daha çok kişi espor izliyor ve gelişimini yakından takip ediyor. İlk bilgisayar oyununu ilkokuldayken disketten oynayan, zamanında internete bağlanmak için dakikalarca bekleyen ve bu gelişimi belki de en başından itibaren yaşayarak tecrübe eden bir jenerasyon olarak esporun gelebileceği noktayı hayal etmek neredeyse imkansız. Halen birçok şeyi yaşayarak öğreniyor ve tecrübe ediyoruz. Bu hızlı gelişim ve büyüme de bizi çok heyecanlandırıyor.”
FUTBOLİST İLE ÇOK ÖZEL BİR RÖPORTAJ.
PUBG Mobile ya da espor sizin için ne ifade ediyor, sizin için önemini ve anlamını nasıl anlatırsınız?
Espor ben ve benim gibi birçok insan için aslında bir hobi. Bu sebepten ötürü bugün espor en hızlı gelişen sektörlerin başında geliyor. Oyun oynamaya başladığımız günden beri hep bir hedef doğrultusunda ilerliyoruz. Bu başlarda oyun içindeki derecelendirme idi, şimdi ise hedefler büyüdü ve dünya şampiyonalarına veya Avrupa şampiyonluklarına evrildi. Her gün hobi olarak gördüğün bir işte çalışabilmek, büyük başarılar elde etmek ve ülkeni temsil etmek için bu başarıları devam ettirebilmek çok büyük bir şans.
Berke Mol, Futbolist PUBG Mobile Menajeri"Her gün hobi olarak gördüğün bir işte çalışabilmek, büyük başarılar elde etmek ve ülkeni gururla temsil edebilmek çok büyük bir şans."
Esporun devamlı kendini yenileyerek, gelişerek dünyanın en önemli sektörlerinden biri haline gelmeye başlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Esporun geleceği hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Esporun henüz potansiyeline yaklaştığını bile düşünmüyoruz. Espor, hem markalar hem taraftarlar için sonsuz bir içerik kaynağı sunuyor. Geleneksel sporlarda nasıl bir takım birden fazla branşta aktif oluyorsa artık espor takımlarının büyük çoğunluğu farklı farklı oyunlarda aktif oluyor. Bu sayede insanlar aynı geleneksel sporlarda olduğu gibi desteklediği takımın kendi zevklerine göre olan branşını takip edebiliyor. Bu da esporu sürekli kendini geliştiren ve bunu yaparken yenileyen bir sektör haline getiriyor.
Bu sistemin içerisine sürekli yeni branşlar da ekleniyor ve bu sayede her geçen gün daha fazla insana erişiliyor. Eskiden okullarda “Ben Kobe’yim” veya “Ben Ronaldinho’yum” diyen gençler zamanla oyunlarda beğendiği ve desteklediği isimler gibi olmaya çalışıyor, onları örnek alıyor. Espor her geçen yıl daha da kabul görmeye devam edecek gibi duruyor, biz de bu sürecin nasıl ilerleyeceğini ve esporun hangi seviyelere ulaşacağını merakla takip ediyoruz.
Futbolist PUBG Mobile oyuncuları, soldan sağa: Mehmet Ali İnan (Lutz), Alper Umut Can Ayyıldız (Solkay), Hasan Hüseyin Öruç (Raum), Onur Koç (Lovazin)
PUBG Mobile serüveniniz nasıl başladı, hem hikayenizden hem de takımınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Benim PUBG Mobile serüvenim 2018’de bir PC takımı ile başladı. O dönemden 2019 yaz aylarına kadar bulunduğum takımların durumları doğrultusunda daha çok minor başarılar için mücadele ettim. 2019 yaz aylarında ise Futbolist’e katılmamla ilk defa bir Mobile PUBG takımı ile çalışma şansı buldum. Futbolist o dönem PUBG Mobile’ı en ciddiye alan ekiplerin başında geliyordu. Yaz aylarının sonunda ise hala koçluğumuzu yapan iMCMV’nin de dahil olması ile PUBG Mobile’da profesyonel bir şekilde çalışan ilk ve o dönem tek takım olduk. Bunun ilk meyvesini ise İtalya’da kazandığımız Avrupa Şampiyonluğu ile elde ettik. Ardından gelen süreçte ülkemizi Malezya ve Riyad’da temsil ettik. Şu anda ise önümüzdeki günlerde başlayacak World League West için hazırlanıyoruz. Oynadığımız son 3 major turnuvayı ilk 3’te bitirerek Avrupa’nın en başarılı takımlarından bir tanesi olduğumuzu gösterdik.
Turnuvalara nasıl hazırlanıyorsunuz? Daha iyi bir esporcu olmak, performans geliştirmek gibi konularla ilgili neler yapıyorsunuz, oyuncuların belirli bir antrenman düzeni var mı?
Her turnuvaya farklı hazırlanıyoruz. Turnuvalar öncesi takım koçumuz ile bir kamp programı hazırlıyoruz, belli bir saatte uyanıp çalışmalara belli bir saatte başlıyoruz. Onların haricinde bu pandemi sürecinde aksamış olsa da her ay mutlaka Gaming House’da kamp yapıyoruz. Oyuncuların hem daha rahat ısınması hemde kişisel gelişimleri için onlara bireysel antremanlarında uygulamaları için programlar belirliyoruz. En önemlisi maç sonralarında hep beraber izleyip hatalarımızı analiz ediyoruz. Bu tempolu dönemlerde mutlaka serbest günler ve takım aktiviteleri ekliyoruz. Aslında bu düzenli ve tempolu çalışma rutinleri bizi en çok başarıya götüren etkenler.
'Esporcular spor otomobilleri sever' inanışını test edelim. Favori BMW modeliniz hangisi ve neden?
BMW 2 Serisi Gran Coupé çok modern, sportif ve şık duruyor. Hem ekonomik, hem de şehir için ideal bir otomobil. Günlük hayatta özellikle İstanbul’da kullanmak için daha iyi bir otomobil düşünemiyorum. Özellikle tanıtımda da kullanılan mavi renkli olanına aşık olmuştum!
Son olarak, profesyonel bir esporcu olma hayali kuran kişilere neler söylemek istersiniz, onlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Espor belli çalışma saatleri olmayan, bazı dönemler günün her saati antrenmanla geçen bir sektör. O yüzden en önemli şey eğlenmek. Profesyonel oyuncu olabilmek için çok çalışmak, çok emek harcamak gerekiyor. En önemlisi ise maç izlemek; olabildiğince her turnuvayı izleyin. Oyuncuların hangi pozisyonlarda nasıl kararlar aldıklarını analiz edin. Bu sizin için çok faydalı olacaktır.
Çağımızın yükselen trendlerinden esporlar, en az geleneksel sporlar kadar popülerleşmeye ve aktif olarak oyunun içinde yer alanların yanı sıra, izleyicisini de heyecanla peşinden sürüklemeye başladı. BMW’nin de takım sponsorlukları ve etkinlik sponsorluklarıyla desteğini sürdürdüğü esporun geçmişinden ve yükselişinden daha önce de Espor yüzyılın spor trendi mi? yazımızda bahsetmiştik. Bu yükseliş pandemi döneminde hız kesmedi, aksine evde ve çevrimiçi geçirilen zaman arttıkça daha da ivme kazandı.
Hem oyuncu hem de izleyici sayıları hızla artan ve özellikle gençler arasındaki popülaritesi genişleyen espor için ulusal ve uluslararası federasyonlar kurulmaya, uluslararası turnuvalar düzenlenmeye, bu etkinlikler sektörlerinde önde gelen markalarca desteklenmeye ve şampiyonlar yüz binlerce dolarlık ödüller kazanmaya devam ediyor. Çin, Güney Kore ve ABD gibi esporun yaygınlaştığı ülkelerde üniversiteler kendi espor takımlarını kurmaya, bu takımlarda yer almaları için esporda başarılı öğrencilere burslar vermeye başladı bile. Bu gibi devlet kaynaklı ya da kurumsal destekler, esporun gelişimi için çok büyük önem taşıyor. Çünkü profesyonel olarak esporla uğraşmak, kesinlikle ucuz değil. Her şeyden önce, kullanılan ekipmanın teknik özellikleri oyuncuların performansını doğrudan etkiliyor ve teknik olarak daha gelişmiş olan, son teknolojilere sahip ekipmanlar için bir bütçe ayrılması gerekiyor. Profesyonel bir oyuncunun teknik ihtiyacını karşılayabilecek PC’lerin fiyatı, 2019 verilerine göre 600 ila 2000 dolar arasında değişiyor. Sadece bir PC elbette yeterli değil: Hareketleri daha net ve anlık olarak görmeyi sağlayan gelişmiş LED ekranlar (bazı ekranların reaksiyon süresi 19 milisaniyeye kadar düşebiliyor), espor için özel olarak tasarlanmış, hareket kabiliyetini arttıran ve hızlı tepki vermeyi sağlayan özel fare, oyun kumandası ve klavyeler, daha iyi iletişim için mikrofonlu kulaklıklar, daha iyi bağlantı için yüksek hızda internet ve fiberoptik geniş bant…Liste uzayıp gidiyor.
Sağlığın da ikinci plana atılmaması gerekiyor; birçok geleneksel sporcunun aksine oturarak mücadele veren espor profesyonellerinin bel ve sırt sağlığını korumanın yolu, rahat ve ergonomik bir oyun sandalyesinden geçiyor. Bunların fiyatı da 2019 verilerine göre 50 ila 1400 dolar arasında değişiyor. Tüm bunlara uluslararası etkinlikler için seyahat masrafları ekleniyor. Birçok farklı sektörden sponsorların finansal desteği ya da ürün desteği sayesinde sporcuların masrafları düşerken, teknik ihtiyaçları karşılanıyor, konforları sağlanıyor ve sadece oyuna konsantre olmaları kolaylaşıyor. Küresel sponsorluklara bakıldığında, 2019 boyunca espora en çok sponsorluk desteği veren sektör 21.8 milyon dolarla hızlı tüketim ürünleri sektörü olurken, onu 15.9 milyon dolarla teknoloji sektörü ve 13.3 milyon dolarla giyim sektörü izliyor. Ulusal federasyonlar, lokal takımlar ya da okul takımları da bünyesindeki lisanslı sporculara özellikle uluslararası seyahat ve vergilendirme konularında kolaylıklar sağlanıyor.
Dünyada espordan elde edilen toplam gelir 2015 yılında 325 milyon dolar civarındayken, 2018’de 775 milyon doları aşmıştı. 2017’de 2020 yılı için öngörülen toplam gelir 1,5 milyar dolarken, henüz yılın yarısında olmamıza rağmen 1 milyar dolar eşiği aşılmış durumda. 2010’da global espor turnuvalarında verilen ödüllerin toplamı 3 milyon dolarken, bu rakam 2015’te 75 milyon dolara, 2017’de 121 milyon dolara çıkmıştı. Bugün ise sadece tek bir müsabakada dağıtılan ödüllerin toplamı 35 milyon doları bulabiliyor. Bu rakamlar size başka hangi spor dallarını hatırlatıyor?
Son birkaç yılda espor yalnızca bir sektör haline gelmekle kalmadı, esporcular da gittikçe profesyonelleşti ve rekabetin arttığı her geçen yıl şampiyonalar daha büyük rakamlarla esporcuları ödüllendirmeye başladı. Global istatistiklere bakıldığında, 2020 ’nin ilk yarısında esporlardan en çok kazanan 25 oyuncu, toplam 32.5 milyon dolarlık ödül kazandı ve bu rakama markalarla yaptıkları sponsorluk anlaşmaları ya da başta Twitch olmak üzere çeşitli sosyal mecralarda yaptıkları yayınlardan elde edilen reklam geliri dahil değil. Bu 25 oyuncunun profillerine bakıldığında yaş ortalamasının 24 olduğu görülüyor; en gençleri ise 15 yaşında. Tüm zamanların en çok kazanan profesyonel oyuncusu, 117 turnuvadan 7 milyon dolara yakın ödül kazanan Danimarkalı oyuncu N0tail (Johan Sundstein).
Esporcular, tıpkı geleneksel sporlarda olduğu gibi, profesyonel olarak oynamayı belli bir yaşa gelince bırakmak zorunda kalsalar da bu, kazanmaya devam etmeyecekleri anlamına gelmiyor. Reflekslerin yavaşlaması başta olmak üzere yaş ilerledikçe ortaya çıkan fiziksel engeller karşı karşıya geldikleri genç oyuncuların avantajına işliyor. Fakat yaşı ilerleyen oyuncular, espor takımlarında koçluk ya da oyuncu menajerliği yapabiliyor, ilgi ve bilgi alanlarına göre takımların teknik ya da yönetim ekiplerinde yer alabiliyor, hatta kendi takımlarını kurabiliyor, satın alabiliyorlar.
İZLENME ORANLARI VE PLATFORMLAR
Esporlarla ilgilenmek için oyuncu olmanıza gerek yok. Esporu spor yapan, yayınlanıyor ve izleniyor olması. Twitch ve YouTube gibi mecralarda ya da sponsorların kurduğu platformlarda canlı yayınlanan espor turnuvaları ve müsabakaları her yıl milyonlarca kişi tarafından izleniyor. 2019 yılı verilerine göre 454 milyonu aşkın espor izleyicisi bulunuyor ve bunlardan 201 milyondan fazlası ayda birden sık espor izliyor. Başka bir araştırma ise millenialların %22 ’sinin espor izleyicisi olduğunu saptamış. Bu da esporu gençlere ulaşmak isteyen markaların öncelikli tercihlerinden biri yapıyor, modern liderler için esporu potansiyeli yüksek ve ciddiye alınması gereken bir mecra olarak konumlandırıyor.
TÜRKİYE’DE ESPOR
Esporun Türkiye ’deki yükselişi de sürüyor. 2018 ’de kurulan Türkiye Espor Federasyonunun 2019 verilerine göre Türkiye ’de 29 ’u kadın, 517 ’si erkek 546 lisanslı esporcu bulunuyor. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi geleneksel sporlarda adını duyurmuş spor kulüplerinin de espor alanına girmesi hem sektöre olumlu etki ediyor hem de esporun daha geniş kitlelerce duyulmasını sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülen çalışmalar, ileride espor turnuvalarının liselerarası olarak düzenlenmesini ve lise müfredatına dahil edilmesini hedefliyor. Türkiye ’de başlıca oynanan ve takip edilen espor oyunları arasında League of Legends, Counter Strike Global Offensive, PUBG, Fortnite, PUBG Mobile, Dota 2, Overwatch, Hearthstone, ZULA, Wolfteam, Apex Legends, Tom Clancy ’s Rainbow Sex Siege, FIFA ve Rocket League öne çıkıyor.
PUBG MOBILE: BİR ADA, 100 KİŞİ.
Son zamanların en popüler espor oyunlarından biri ise PUBG, ya da tam adıyla Playerunknown ’s Battleground. Hem dünyada hem de Türkiye ’de en çok tercih edilen espor oyunlarından olan PUBG Mobile’da hedef, bir adaya uçakla bırakılan 100 oyuncu arasında birinci olmak. Takım halinde ya da bireysel olarak oynanabilen bu oyunda, takımlar ya da oyuncular bir yandan rakiplerini öldürerek hayatta kalan son oyuncu olmaya çalışırken, bir yandan da bu görevlerinde onlara yardımcı olacak silah ve araçları bulmaya çalışıyorlar. Sıra dışı ve sıcak bir çatışma ortamına ek olarak, oyun haritasındaki güvenli bölgenin sınırları da süre ilerledikçe daralıyor. Böylece hayatta kalan oyuncuların gittikçe daralan bir alanda karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Oyunun PC ve konsol versiyonlarının yanı sıra mobil versiyonu da oldukça popüler. Verilere göre ülkemizde PUBG Mobile 580 milyondan fazla indirilme almış durumda.
RED BULL M.E.O.'NUN PARLAYAN YILDIZLARI: FUTBOLİST
Espor dünyasının ilgiyle izlenen mobil oyun arenalarından biri olan Red Bull M.E.O. da üçüncü sezonunu PUBG Mobile üzerinden oynanan oyunlarla gerçekleştirdi. 20 ülkenin katıldığı turnuvada, 2021’in ilk çeyreğinde yapılacak Dünya Finali'nde Türkiye’yi temsil edecek takım Blaze Esports olacak.
Haziran ayındaki çevrim içi elemeler ve 30 Haziran’daki çevrim içi yarı finalin ardından, beşinci eleme ve Türkiye şampiyonunu belirleyen büyük final 4-5 Temmuz hafta sonunda gerçekleştirildi. 4 Temmuz’daki beşinci elemenin ise çok ayrı bir özelliği vardı: BMW’nin de katkılarıyla hazırlanan etkinlikte elemeye katılan 64 oyuncu, oyunu ve rekabeti İstanbul Boğazı’nın ortasına ve çevrim dışına taşıdı. Sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenen bu ilk espor organizasyonunda oyuncular, PUBG Mobile’a feribottan, sergilenen BMW otomobillerden ve kendi araçları içinden bağlandı; bir yandan “hayatta kalan” son oyuncu olmak için, bir yandan şampiyonluk için mücadele verdi.
Red Bull M.E.O.’da yarışan iddialı takımlardan olan Futbolist, toplam 123 puan ile 4 Temmuz’daki Redbull M.E.O. beşinci elemenin galibi olmuştu. Futbolist, Blaze Esports’un birinci olduğu 5 Temmuz’daki finalde ikinciliğe sahip olurken, Suffice takımı ise üçüncü sırada yer aldı. 2017’den beri Türkiye’yi uluslararası espor liglerinde temsil eden Futbolist, kazandığı 15’ten fazla kupa ve uluslararası başarıyla Türkiye’nin en başarılı espor takımı. Futbolist’in bu başarıları arasında FIFA, PUBG Mobile ve DOTA 2 şampiyonlukları da bulunuyor.
56 oyuncusunun yanı sıra yönetici, antrenör, teknisyen, analist ve içerik sağlayıcılarıyla 70 ’ten fazla kişiden oluşan Futbolist ekibinden Sinan Dursunoğlu ve Cesur Sünnetçioğlu da esporun Türkiye’deki gelişimi konusundaki gelişmeleri umutla bekliyor. “Espor Türkiye’nin önünde kaçırmaması gereken bir fırsat bence. Çok hızlı gelişen ve büyüyen bir sektör var karşımızda. Geleceği nokta şu an gülünç gelebilir ama geleneksel sporları yerle bir edeceğini düşünüyorum. Yeni kurulan espor takımları, eski sistem ile yönetilmiyor ve hantal değiller. Türkiye özeline bakarsak çok genç, dinamik daha önemlisi interneti ve dijital dünyayı çok aktif kullanan bir ülkeyiz.” diyor Sinan Dursunoğlu ve ekliyor: “Geleneksel sporlarda kaçırdığımız fırsatı burada harcamak büyük israf olur. Potansiyel ve yetenek olarak çoğu ülkenin önünde olduğumuz aşikar ama bu gençleri doğru şekilde yönlendirmek ve eğitmemiz gerekiyor. Eğer treni kaçırmazsak Avrupa’da ve dünyada şampiyon olacak birçok takım çıkarabiliriz. Esporla ilgilenen gençlere baktığımızda hepsi gelişime çok açık ve açlar. Çoğu sadece oyunlar sayesinde yabancı dil öğrenmiş durumdalar. Markalar açısından da burada çok büyük bir fırsat var çünkü gençler kendilerini anlayan markalara daha sıcak bakıyorlar.”
Cesur Sünnetçioğlu da bu görüşe katılıyor: “Türkiye’nin nüfusu çok genç ve özellikle mobil oyuncu sayısı çok yüksek. Otuz milyondan fazla kişi bir şekilde espor ve oyun sektörüne dokunuyor. Biz bu sektöre 2017 senesinin başında adım attık. Bir oyuncu ile başladığımız macerada geldiğimiz noktada şu anda 70 kişiyi bünyemizde barındırıyoruz. Sektörü sadece esporcu ve oyuncu olarak düşünmemek lazım; bu işin yöneticisi, koçu, menajeri, yayıncısı, içerik üreticisi, aşçısı, fizyoterapisti de var. Her sene daha çok kişi bu sektörde görev alıyor; her sene daha çok kişi espor izliyor ve gelişimini yakından takip ediyor. İlk bilgisayar oyununu ilkokuldayken disketten oynayan, zamanında internete bağlanmak için dakikalarca bekleyen ve bu gelişimi belki de en başından itibaren yaşayarak tecrübe eden bir jenerasyon olarak esporun gelebileceği noktayı hayal etmek neredeyse imkansız. Halen birçok şeyi yaşayarak öğreniyor ve tecrübe ediyoruz. Bu hızlı gelişim ve büyüme de bizi çok heyecanlandırıyor.”
FUTBOLİST İLE ÇOK ÖZEL BİR RÖPORTAJ. Sırada, Red Bull M.E.O. Türkiye Finali öncesinde Futbolist’in PUBG Mobile Menajeri Berke Mol ile BMW Joy Blog okuyucuları için gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet var…
PUBG Mobile ya da espor sizin için ne ifade ediyor, sizin için önemini ve anlamını nasıl anlatırsınız?
Espor ben ve benim gibi birçok insan için aslında bir hobi. Bu sebepten ötürü bugün espor en hızlı gelişen sektörlerin başında geliyor. Oyun oynamaya başladığımız günden beri hep bir hedef doğrultusunda ilerliyoruz. Bu başlarda oyun içindeki derecelendirme idi, şimdi ise hedefler büyüdü ve dünya şampiyonalarına veya Avrupa şampiyonluklarına evrildi. Her gün hobi olarak gördüğün bir işte çalışabilmek, büyük başarılar elde etmek ve ülkeni temsil etmek için bu başarıları devam ettirebilmek çok büyük bir şans.
Esporun devamlı kendini yenileyerek, gelişerek dünyanın en önemli sektörlerinden biri haline gelmeye başlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Esporun geleceği hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Esporun henüz potansiyeline yaklaştığını bile düşünmüyoruz. Espor, hem markalar hem taraftarlar için sonsuz bir içerik kaynağı sunuyor. Geleneksel sporlarda nasıl bir takım birden fazla branşta aktif oluyorsa artık espor takımlarının büyük çoğunluğu farklı farklı oyunlarda aktif oluyor. Bu sayede insanlar aynı geleneksel sporlarda olduğu gibi desteklediği takımın kendi zevklerine göre olan branşını takip edebiliyor. Bu da esporu sürekli kendini geliştiren ve bunu yaparken yenileyen bir sektör haline getiriyor.
Bu sistemin içerisine sürekli yeni branşlar da ekleniyor ve bu sayede her geçen gün daha fazla insana erişiliyor. Eskiden okullarda “Ben Kobe’yim” veya “Ben Ronaldinho’yum” diyen gençler zamanla oyunlarda beğendiği ve desteklediği isimler gibi olmaya çalışıyor, onları örnek alıyor. Espor her geçen yıl daha da kabul görmeye devam edecek gibi duruyor, biz de bu sürecin nasıl ilerleyeceğini ve esporun hangi seviyelere ulaşacağını merakla takip ediyoruz.
PUBG Mobile serüveniniz nasıl başladı, hem hikayenizden hem de takımınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Benim PUBG Mobile serüvenim 2018’de bir PC takımı ile başladı. O dönemden 2019 yaz aylarına kadar bulunduğum takımların durumları doğrultusunda daha çok minor başarılar için mücadele ettim. 2019 yaz aylarında ise Futbolist’e katılmamla ilk defa bir Mobile PUBG takımı ile çalışma şansı buldum. Futbolist o dönem PUBG Mobile’ı en ciddiye alan ekiplerin başında geliyordu. Yaz aylarının sonunda ise hala koçluğumuzu yapan iMCMV’nin de dahil olması ile PUBG Mobile’da profesyonel bir şekilde çalışan ilk ve o dönem tek takım olduk. Bunun ilk meyvesini ise İtalya’da kazandığımız Avrupa Şampiyonluğu ile elde ettik. Ardından gelen süreçte ülkemizi Malezya ve Riyad’da temsil ettik. Şu anda ise önümüzdeki günlerde başlayacak World League West için hazırlanıyoruz. Oynadığımız son 3 major turnuvayı ilk 3’te bitirerek Avrupa’nın en başarılı takımlarından bir tanesi olduğumuzu gösterdik.
Turnuvalara nasıl hazırlanıyorsunuz? Daha iyi bir esporcu olmak, performans geliştirmek gibi konularla ilgili neler yapıyorsunuz, oyuncuların belirli bir antrenman düzeni var mı?
Her turnuvaya farklı hazırlanıyoruz. Turnuvalar öncesi takım koçumuz ile bir kamp programı hazırlıyoruz, belli bir saatte uyanıp çalışmalara belli bir saatte başlıyoruz. Onların haricinde bu pandemi sürecinde aksamış olsa da her ay mutlaka Gaming House’da kamp yapıyoruz. Oyuncuların hem daha rahat ısınması hemde kişisel gelişimleri için onlara bireysel antremanlarında uygulamaları için programlar belirliyoruz. En önemlisi maç sonralarında hep beraber izleyip hatalarımızı analiz ediyoruz. Bu tempolu dönemlerde mutlaka serbest günler ve takım aktiviteleri ekliyoruz. Aslında bu düzenli ve tempolu çalışma rutinleri bizi en çok başarıya götüren etkenler.
'Esporcular spor otomobilleri sever' inanışını test edelim. Favori BMW modeliniz hangisi ve neden?
BMW 2 Serisi Gran Coupé çok modern, sportif ve şık duruyor. Hem ekonomik, hem de şehir için ideal bir otomobil. Günlük hayatta özellikle İstanbul’da kullanmak için daha iyi bir otomobil düşünemiyorum. Özellikle tanıtımda da kullanılan mavi renkli olanına aşık olmuştum!
Son olarak, profesyonel bir esporcu olma hayali kuran kişilere neler söylemek istersiniz, onlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Espor belli çalışma saatleri olmayan, bazı dönemler günün her saati antrenmanla geçen bir sektör. O yüzden en önemli şey eğlenmek. Profesyonel oyuncu olabilmek için çok çalışmak, çok emek harcamak gerekiyor. En önemlisi ise maç izlemek; olabildiğince her turnuvayı izleyin. Oyuncuların hangi pozisyonlarda nasıl kararlar aldıklarını analiz edin. Bu sizin için çok faydalı olacaktır.
Futbolist ekibinden Cesur Sünnetçioğlu ve Sinan Dursunoğlu | BMW Joy Blog