DOJA CAT İLE COACHELLA’YA GİTTİK.

Kaliforniya’nın Indio kentinde düzenlenen “Coachella Valley Music & Arts Festival’’; heyecan verici pek çok canlı performansa ev sahipliği yapan ve yaratıcılık seviyesinin zirveye çıktığı ikonik bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Müzik sektörünün dünya çapındaki süperstarları festival kapsamında tutku dolu bir dinleyici kitlesiyle buluşuyor. Her yıl düzenlenen ikonik festivalin özellikle de etkinliğe giden yaratıcı yolculuk sürecine odaklandığını düşündüğümüzde, yenilik ve keşif kavramlarının festival ile BMW i’nin ortak noktaları olduğunu görüyoruz (➜ Daha fazlası için: BMW i’nin 10. yıl dönümü).

Bu yıl ise; geçmişte BMW i ile #RoadtoCoachella yolculuğuna çıkmış olan Khalid, “Portugal. The Man’’ grubunun solisti John Gourley ve kısa süre önce “Dune: Çöl Gezegeni” adlı film için bestelediği film müzikleriyle ikinci Akademi Ödülü’nü kazanan Oscar Ödüllü besteci Hans Zimmer (“Aslan Kral”, “Gladyatör”, “Kara Şövalye”) gibi dünyaca ünlü yaratıcı isimlerin arasına katılacak olan müziğin süperstarı Doja Cat ön plana çıkan isimler arasında.

Zimmer aynı zamanda, BMW IconicSounds Electric girişimi kapsamında ses ve titreşimlerden oluşan enerji dolu dünyanın yalnızca sahnede duyguları tasvir etmekle sınırlı kalmadığını da gösteriyor (➜Daha fazlası için: Hans Zimmer ile Sese Dair bir Söyleşi). BMW Group ve BMW Group Kreatif Ses Direktörü Renzo Vitale’nin iş birliğinde hayata geçirilen bu sürüş sesleri, yeni ve duygulara hitap eden ses dünyalarını elektrikli model yelpazesine taşıyor.

Dünyanın en önemli müzik etkinliklerinden birine gidiş yolculuğu için oldukça özel ve farklı bir ulaşım yöntemi tercih eden Doja Cat’in performanslarının enerji dolu olduğunu söylemek az kalır. #RoadtoCoachella yolculuğuna, “Planet Her” albümünden ilham alan özel dış tasarımı ile tamamen elektrikli Yeni BMW iX eşliğinde çıkan sanatçı, BMW i için özel Coachella tasarımları yaratmak üzere dünyanın en ünlü fotoğrafçılarından David LaChapelle ile birlikte çalıştı.

Müzik insanlara keyif veriyor ve bir araya getiriyor. Coachella’nın eğlendirici ve birleştirici ruhu DNA’sına işlemiş olan Doja Cat, bu muhteşem müzik etkinliğinin en büyülü yanının kendini sahnede sanatçılar tarafından estirilen farklı dünyalara ait rüzgarlara kaptırmak olduğunu düşünüyor. Doja Cat, aynı şeyi tekrarlamaktan ya da hayatı tek düze bir ritimde yaşamaktan kesinlikle hoşlanmıyor. Grammy Ödülleri’ne 11 kez aday gösterilen ve ödülü kazanmayı başaran sanatçı, müziğine esprili ve aynı zamanda hem dürüst hem de enerjik bir tavır katmayı seviyor. Sanatçı, ortaya koyduğu cazibesiyle de izleyenleri ve dinleyicileri şaşırtmayı başarıyor. Los Angeles’ta doğup büyüyen Doja Cat, 2013 yılında Soundcloud platformuna ilk parçasını yüklediğinde henüz 16 yaşındaydı. Çocukken piyano çalmayı ve dans etmeyi öğrenen sanatçı; Erykah Badu, Busta Rhymes, Nicki Minaj ve Drake gibi isimlerden aldığı ilhamla müzik yeteneğini geliştirmiş.

2014 yılında “Purrr!” adlı EP çalışmasıyla müzik dünyasında boy gösterdikten dört yıl sonra “Amala” adını verdiği ilk albümünü piyasaya sunan Doja, 2019 yılında yayınladığı “Juicy” adlı şarkısı ile üne kavuştu. Sanatçının 2020 yılında ABD listelerinin zirvesine oturan parçası “Say So” aynı zamanda hem İngiltere’de hem de ABD’de platin plak kazanma başarısı gösterdi. Son günlerde Coachella sahnelerini coşturan Doja Cat, müzik keyfini hem işitsel hem de görsel açıdan nasıl yorumladığını tüm dünyaya gösterdi.