Test edin, tasarlayın, rezerve edin. Servis işlemlerini online çözümleyin veya canlı destek alın.
04.03.2020
Designworks, BMW’nin sahibi olduğu global bir kreatif danışmanlık ajansı. Bugün Joy Blog’da, sizi dünyanın farklı yerlerindeki Designworks ofislerinde direktör olarak görev yapan üç ilham verici kadınla tanıştıracağız.
Sonja Schiefer, BMW Group Designworks Şanghay stüdyosunun direktörü ve yaratıcı orkestratörü. 2001 yılından beri Designworks bünyesinde farklı şehirlerde yönetici pozisyonlarda çalışmış. Zengin bir tasarım geçmişi olan Sonja, temelde stratejik bilgiler ve sektörler arası uzmanlığını multi-disipliner tasarım anlayışıyla birleştirdiği, yirmi yılı aşan bir uluslararası tasarım endüstrisi deneyimine sahip. Los Angeles’taki Designworks ekibinde de görev almış; hatta öncesinde kurup yönettiği frogdesign için San Francisco ve New York’ta 10 yıl çalışmış. Sonja, Designworks’te yaratılan birçok inovatif projenin arkasındaki önemli güç. Temmuz 2019’den beri kreatifler ve stratejistlerden oluşan tutkulu ekibiyle Şanghay stüdyosunun tasarım vizyonu üzerine çalışıyor ve stüdyonun günlük operasyonlarını yönetiyor.
Martina Starke, Designworks Münih’in Stüdyo Direktörü. Ekibini yönetme şeklini, stratejik düşünme ve bütünsel bir tasarım yaklaşımına bağlı kalarak temellendiriyor. Martina’nın projelerinin merkezinde her zaman için yeni tasarım çözümleri yer alsa da BMW Group’ta çeşitli departmanlarda yıllar boyunca yaptığı yakın iş birlikleri, inovasyona olan bakış açısında fazlasıyla belirleyici olmuş. Çalışmalarında insan odaklı bir tasarım anlayışı benimseyen Martina Starke, ortaya çıkardığı işlerin bireyleri karşılıklı etkileşime teşvik etmesini seviyor. Dolayısıyla, çeşitli disiplinlerden gelen ve farklı düşünce tarzlarına sahip bir ekiple sektörler arası çalışması, Martina’nın en önemli özelliklerinden biri. Martina Starke aynı zamanda, son 19 yılda BMW Group içerisinde, sayısız tasarım pozisyonunda yer almış ve 2019 yılının Temmuz ayında Designworks’e katılmadan önce; malzeme, renk ve detay konularının yanı sıra hem dış, hem iç tasarımdaki geniş deneyimi ile BMW Brand Vision ve BMW Brand Design’ın sorumluluğunu üstlenmiş. Martina’nın Designworks Munich stüdyosundaki çok yönlü ekibi, hali hazırda 40 tasarımcıdan oluşuyor ve ekibin BMW Group’un tasarım departmanları ile güçlü bir bağlantısı bulunuyor.
Laura Robin ise Designworks Los Angeles Stüdyosu’nun direktörü. Uzun yıllar boyunca Designworks’te çeşitli alanlarda ve yönetici pozisyonlarında çalışmış olan Laura, bu süre boyunca yeni uygulamalar geliştirmek üzerine çalışmalar yapmış ve farklı disiplinlerin bir araya gelmesine rehberlik etmiş. Hesaplamaya dayalı grafikler ve tasarım stratejilerinin kombinasyonuna dayalı geçmişi, Laura’nın çalışmalarının yeni süreçlere dair gelişmeler konusunda yön verici bir nitelik kazanmasını sağlamış. Aynı zamanda tutkulu bir düşünür olan Laura, Designworks’e katılmadan önce yine California’da, Pasadena’da yer alan Art Center College of Design’da uzun yıllar ders vermiş ve Dijital Medya Uygulamaları alanında lisansüstü seviyede danışmanlık yapmış. Birçok saygın tasarım ödülü bulunan Laura bugün, California Newbury Park’ta 50’den fazla tasarımcı ve stratejistten oluşan bir ekibi yönetiyor.
Designworks’ün bu üç güçlü kadını geleceğin mobilite vizyonu, Designworks’ün tasarım felsefesi ve ilham kaynakları hakkında ne düşünüyor? BMW’nin gerçekleştirdiği röportajda keşfedelim.
Hemen konuya girelim. Mobilitenin geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Designworks’ün buradaki rolünü nasıl tanımlardınız?
Sonja Schiefer (S.S.): Mobilitenin giderek çok katmanlı bir hal aldığını söylemek mümkün. İnsanlara kusursuz ve eğlenceli bir deneyim sunmak için farklı çözümleri dikkatlice bir araya getirmemiz gerekiyor. Designworks, geleceğin mobilite kavramını bir ekosistem olarak kabul ederek bunu başarıyor ve stratejik, fakat aynı zamanda heyecan verici ve duygulara dokunan çözümler sunuyor.
Martina Starke (M.S.): Artık yalnızca otomobillerden bahsetmiyoruz, bir yerden bir yere sorunsuz şekilde ulaşmak gibi konular üzerinde çalışırken otomobilin ötesine bakıyoruz çünkü mobilite başlı başına tasarım süreçlerine dahil edilmesi gereken bir ekosistem haline geldi. Designworks’te de yaptığımız bu; açık ve bariz olanı disiplinler arası ekiplerimizin tasarıma dair birikimi ve yaratıcılığıyla sorgulamamızı sağlayan dıştan-içe bir bakış açısından yararlanıyoruz. Hem fiziksel hem dijital dünyayı göz önünde bulundurarak düşünüyoruz.
Laura Robin (L.R): Mobilitenin geleceği için tasarım yapmak, ezberbozan olmak aslında. Günümüzde, yeni ve hayatı kolaylaştırıcı teknolojiler konusunda bir patlama yaşanıyor ve bu durum, bugüne kadar yalnızca hayal edebildiğimiz ürün ve hizmetleri gerçek kılıyor. Değişimin, yeniliğin ve kompleksliğin seviyesi; talep üzerine gelen hava taksilerinden kargo dronlarına, 300 mph Hyperloop kapsüllerden EV şarj hizmetlerine kadar giderek artıyor. Tam da bu noktada Designworks’ün rolü, içinde bulunduğumuz dinamik ortama bağlı olarak; esneklik, özgürlük ve birinci sınıf mobilite deneyimlerine yönelik, giderek büyüyen arzumuzu destekleyen sistemler tasarlamak.
Laura Robin“Geleceğin mobilitesini tasarlamak için ezberleri bozmak gerekiyor.”
Sonja, global Designworks stüdyoları arasında Designworks Shanghai’yı sen temsil ediyorsun. Bu stüdyonun özel olarak odaklandığı konular neler?
S.S: Designworks Shanghai’da önceliğimiz her zaman için oranın yerel kültürü ve orada yaşayanlar hakkında sağlam bir anlayış edinmek. Bunun anlamı; bulunduğumuz yerin nabzını tutuyoruz ve çeşitli gözlemler ve hikayeleri pazarın içinden BMW Group’a taşıyoruz. Bu gerçekliğe dayanarak; deneyimleri, ürünleri ve hizmetleri etkileyen konseptler ve çözümler geliştiriyoruz. Otomotiv alanı dışındaki iş birliklerimiz, birçok sektöre dair bilgilerimizi güçlendiriyor ve bakış açımızı genişletiyor.
Martina, sana da Designworks Munich için aynı soruyu sorsak?
M.S.: Birbirinden farklı disiplinlerden gelen ve çeşitli arka planlara sahip, dünya standartlarında bir tasarım ekibinin yanı sıra; Designworks Munich’te oldukça karmaşık projeler hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmek üzerine, müşterilerle yakın iş birliği içinde çalışan yaratıcı bir danışmanlık ekibi de bulunuyor. Bu iş birlikçi yaklaşım, fazlasıyla analitik bir tasarımsal sürecin birlikteliğinde uzun vadeli çözümler ve faaliyet alanına ait ürünler yaratılmasını garanti ediyor.
Laura, Los Angeles stüdyosu için de sana dönüyoruz. Bu stüdyonun odak noktaları neler?
L.R.: Designworks Los Angeles, gücünü California’ya bağlı köklerinden alıyor – geleneksel olarak farklı yaşam tarzlarının, deneyim çeşitliliğinin ve açık görüşlülüğün merkezi olan Los Angeles bölgesi, günümüzde şehir içi mobilite inovasyonunda öncü konumunda. Bizler de gelişen mobilite trendlerinin merkezinde yer aldığımızdan çok şey öğreniyoruz. Şehrin bu açıdan elverişli olan ortamını arka fon olarak kullanıyoruz, böylece geleceğin prototipini çıkarabilmemiz için elimizde aktif bir laboratuvar kültürü oluyor.
Sonja Schiefer“Designworks, BMW Group’u çeşitli dış ortaklarla bir araya getiren yaratıcı ve vizyon sahibi bir oluşum ve günümüzde böyle bir köprü ilişkisi çok değerli.”
Peki Designworks için gelecek sizce nasıl görünüyor? Designworks’ün Şanghay, Münih ve Los Angeles stüdyo direktörleri olarak bu geleceğin yaratımında teşvik etmek istediğiniz ne gibi noktalar var?
S.S: Designworks, BMW Group’u çeşitli dış ortaklarla bir araya getiren yaratıcı ve vizyon sahibi bir oluşum. Özellikle de giderek daha karmaşık ve zorlu bir hale gelen günümüz dünyasında, bu köprü kurma niteliğinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Kapsamlı ve bağ kurma odaklı düşünme tam anlamıyla bir kilit nokta ve geleceğe yönelik vizyonların sonraki adımlarına yön veren belirleyici bir faktör.
M.S: Designworks’te kendimizi geleceğin mimarları olarak görüyoruz. Gelecek ile ilgili konulara dair derinlemesine bir anlayışı, süreçlere olan kapsamlı bakış açısıyla birleştiriyoruz. Güçlü vizyonlar, etkileyici bir hikaye anlatıcılığına ihtiyaç duyuyorlar ve bize göre, gelecekte teknoloji ile ilgili deneyimler duygulara dokunmalı ve her şeyden önce insan odaklı olmalı. Müşterilerimiz için ve müşterilerimizle birlikte gerçek anlamda yenilikçi ürünler ve stratejiler oluşturmak amacıyla farklı disiplinler ve sektörlerle iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.
L.R.: Benim için, geleceğin Designworks’ü odağında sürekli devam eden bir öğrenme deneyiminin olduğu bir laboratuvar. Fiziksel ve dijital alanlarda yakınlaşmaların olduğu deneylerle beslenen, canlı bir tasarım kültürü görüyorum. İnsan ilişkilerini robotlar, akıllı asistanlar ve dinamik bilgiler aracılığıyla yöneten “doğal arayüzler”e duyulan ihtiyacın artacağını düşünüyorum. Gelecekte insanlığımızı nasıl koruyacağımız ve devam ettireceğimiz; duyularımızı, ahlaki ve etik değerlerimizi nasıl tasarlayacağımız gibi konular dijital çağda tasarım için önemli olacak gibi görünüyor.
Martina Starke“Yaptığınız işte uzmanlığınızı ve tutkunuzu paylaştığınızda size her zaman yeni kapılar açılacaktır.”
Tasarım anlayışınızın temelinde ne gibi değerler ve inançlar yer alıyor? Sizce gelecekte tasarım alanında daha fazla kullanmamız gereken ilham kaynakları neler?
M.S.: Herkese söylediğim bir şey var: Meraklı ve cesur olun. Tabii bu, alışılmışın dışında deneyimler yaşamak için konfor alanının dışına çıkmayı beraberinde getiriyor. Farklı disiplinlerden öğreneceğimiz çok şey var ve bu öğrendiklerimizin ortaya çıkardığı çeşitli düşünce şekillerini geri dönüp kendi tasarım alanımıza yansıtabiliriz. Örneğin, daha önce önde gelen bilim insanlarıyla çalıştım ve gördüm ki yaptığınız işle ilgili hem uzmanlığınızı hem de sahip olduğunuz tutkuyu paylaştığınızda; bu her zaman, size yeni kapılar açacak şekilde sonuçlanıyor.
L.R: Bence iyi tasarım aynı zamanda anlamlı tasarım demek. Bir tasarımın anlamlı olabilmesi için de kime yönelik yapıldığı ve hangi bağlamda kullanılacağı göz önünde bulundurulmalı. Dolayısıyla tasarımın, doğası gereği insan odaklı olduğunu söyleyebiliriz. Gelecek için tasarım yapmak içinse öngörü becerisine sahip olmak şart. Biz de, gelecekteki bağlamların taslağını çizebilmek için, giderek gelişen olguları, tutum ve davranışları tespit etmeye çalışıyoruz. Geleceğin yüzleri sürekli olarak değişirken, iyi bir tasarım için hiçbir zaman değişmeyen şu: ortaya konan çözüm, her zaman için alıcı tarafında duygusal bir anlam ifade ediyor olmalı.
Biliyor muydunuz?
Outdated browser version
You are using an outdated version of your Browser.Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
