BMW VISION NEUE KLASSE.

2020 sonbaharında BMW Group’tan bazı yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri şirketin geleceğe yönelik stratejisi üzerine düşünürken katılımcılardan biri laf arasında şu sözleri söyledi: “Şu anda burada konuştuklarımız, Neue Klasse modelimizin 1960’lı yıllarda sahip olduğu öneme ve potansiyele sahip.”

BMW, 1962 model Neue Klasse ile daha önce kendisini yeniden yaratmayı başarmıştı. Bu serinin kompakt ve sportif sedanları zamana ayak uydurmasını sağlayarak otomobilde “yeni bir sınıfın” ortaya çıkmasına öncülük etmişti. Modern teknoloji, dinamik tasarım ve sportif kullanım standartlarını belirlemiş ve eşsiz sürüş keyfini tanımlamıştı. Bir anda sanki yapbozun eksik parçası tamamlanmış gibi ürün, marka ve imaj mükemmel bir uyum içinde birleşmişti. Neue Klasse, global öneme sahip bir şirket olma sürecinin başlangıç noktasıydı ve BMW’nin şu anda bulunduğu konumun temelleri o döneme dayanıyor. BMW Vision Neue Klasse vizyon otomobili, yeni bir çağa atılan büyük bir adımı temsil ediyor.

1960'lı yılların orijinal Neue Klasse modeli gibi, bu Neue Klasse de yeni bir otomobil neslinden daha fazlasını simgeliyor. Neue Klasse, birçok alanda tüm şirketin bakış açısında köklü ve devrim niteliğinde bir değişimi temsil ediyor. Yarattığı his benzer gibi görünse de sadece nostaljik bir geçmişe bakıştan çok daha fazlasını ifade ediyor. Tamamen yeni malzemelerle tasarlanmış bir temel niteliği taşıyor.

Bu değişim her şeyden önce, yüksek verimliliğe sahip yeni nesil tamamen elektrikli motor yelpazesi ve en az yüzde 20 daha fazla enerji yoğunluğuna sahip yeni geliştirilmiş batarya hücreleri gibi ileri teknolojileri kapsıyor. Neue Klasse, yaklaşık yüzde 30 daha hızlı olmasının yanında etkileyici bir şarj hızı ve yaklaşık yüzde 30 daha uzun bir menzil sunuyor. Ancak bu verimlilik, sürdürülebilirlik hedeflerinden birine ulaşmamızı sağlamaktan daha fazlasını yapıyor. İnsanlar için değer yaratıyor. Bu yarattığı değer özgürlüğümüz, kişisel mobilitemiz, sağlık durumumuz ve “freude” olarak ifade ettiğimiz “keyif” kavramımızı kapsıyor. Aynı zamanda bunu herkese saygı göstererek yapıyor. Bu nedenle Neue Klasse’nin arkasında yatan temel, başkalarının ihtiyaçlarına da saygı göstererek kaynakları idareli ve sorumlu bir şekilde kullanmak.

Bugün tüm şirketle özdeşleşmiş durumdaki BMW EfficientDynamics, sürdürülebilirliğin bu kadar popüler bir kavram haline gelmesinden çok önce tasarlanmıştı. Elbette bir BMW’nin yenilikçi teknoloji, keyif ve dinamizmi temsil etmeye devam etmesi gerekse de Neue Klasse aynı zamanda uzun vadeli sürdürülebilir döngüsel ekonomi vaadini de yerine getiriyor. Bunun başarılması, tedarik zincirinde ve fabrikalarda yalnızca ham madde tüketimini azaltmak için değil; aynı zamanda bunları daha sonra geri dönüştürmek için de büyük çaba sarf edilmesini gerektiriyor.

Daha önceki hiçbir projeye benzemeyen Neue Klasse aynı zamanda kapsamlı dijitalleşmeyi de temsil ediyor. Dijitallik, Neue Klasse’nin planlanma, geliştirilme, üretilme ve dağıtılma şeklini değiştiriyor. En önemlisi insanlar ve otomobiller arasındaki ilişkiyi ve etkileşimi dönüştürme potansiyeline sahip. Yalnızca sürüş sırasında değil, aynı zamanda şarj molaları sırasında ve otomobilin çevresinde bu potansiyeli görmek mümkün. Neue Klasse insanlara ve isteklerimize her bakımdan daha yakın olmayı amaçlıyor. Dijital kullanıcı deneyiminin yanı sıra, iletişimde yeni bir netlik seviyesi ve temel unsurlara odaklanmasıyla bizi bu hedefe daha da yaklaştırıyor. Bu basit ve temel nitelikler Neue Klasse’yi özel kılıyor.

Şirket, Neue Klasse ile otomobillerin üretim şeklinin yanı sıra hangi malzemelerden üretildiği konusunda da yeni bir sayfa açıyor. Dünya genelinde insanlar haklı olarak dünyamızın geleceği konusunda endişeleniyor. Enerjiden ham maddeye kadar kaynaklarımızın sınırlı ve değerli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle Neue Klasse için ham madde açısından iyileştirilmiş döngüler ve geri dönüşüme yönelik yeni süreçler geliştiriliyor. Otomobillerin ve bağımsız bileşenlerin ilk tasarım çizimlerinden itibaren başlayan bu değişim, üretim planlaması ve ham madde kaynaklarının seçilmesiyle devam ediyor ve otomobilin kullanım ömrünün sonunda verimli şekilde geri dönüştürülmesi için özel olarak geliştirilen süreçlerle sona eriyor.

Üç yıl önce Neue Klasse isminin gündeme gelmesinin ardından BMW için çok önemli bir soru ortaya çıktı: Böylesine çok katmanlı, teknolojik açıdan zorlu ve stratejik bakımdan önemli bir projenin ilk taslağı nasıl bir görünüme sahip olacaktı? İlk modellerin 2025 gibi erken bir tarihte pazara sunulabileceği hızlı bir lansman gerçekleştirmek istedikleri için, alınacak karar son derece netti. BMW, Neue Klasse’nin ilk görselleştirmesinin temel alacağı orijinal fikir ancak bir dört kapılı sportif kompakt sedan olabilirdi. Markanın özünü ve temelini ancak bu otomobilin tasarımı bu kadar iyi temsil edebilirdi. Bu küçük grupta ismin yeniden keşfedilmesi gibi, ilk tasarım taslağının ortaya çıkışı da sürece dahil olan herkes için oldukça anlamlıydı. Tıpkı ilk görüşte aşk gibi. BMW Vision Neue Klasse, şu anki haliyle etkileyici olsa da bu yeni tasarım dilinin yalnızca ilk yorumu niteliğinde.

Bu süreç içinde BMW için Neue Klasse, geleceğe odaklanmayla ve dönüşümle özdeşleşmiş durumda. Her şeyi yeniden düşünmek, aynı zamanda hala uzak olan bir geleceği şekillendirmede aktif bir rol oynadığınızın farkında olmak anlamına da geliyor, dolayısıyla BMW bu süreçte böylesine önemli bir sorumluluk üstleniyor. BMW, daha önceki iki vizyon otomobili BMW i Vision Circular ve BMW i Vision Dee ile kaynak yönetimi, döngüsellik ve mobilitenin dijitalleştirilmesi gibi gelecekle ilgili önemli konulara yönelik fikirleri zaten hayata geçirmişti. BMW Vision Neue Klasse aynı zamanda BMW'nin biçimsel dinamizmini modern bir netlikle başarıyla birleştiriyor. Tüm bu vizyon otomobillerin ortak noktası, biz insanlara ve kişisel mobiliteye tepki verme biçimine yenilik getirmesi. Bu da 2025’ten itibaren daha sade, daha özel ve daha sorumlu bir Neue Klasse göreceğimiz anlamına geliyor.