BMW iX5 HYDROGEN: X5’TEN İLHAM ALAN
HİDROJEN YAKIT HÜCRELİ OTOMOBİL.

BMW Group, uluslararası medya temsilcilerine bu yıl hizmete girecek pilot otomobil filosunda yer alan ilk otomobilleri tanıttı. Dört yıl süren geliştirme çalışmasının ardından BMW iX5 Hydrogen otomobili ve geliştirme projesi bir sonraki kritik aşamaya geçti.

100’ün altında otomobilden oluşan filo, daha sonra çeşitli hedef gruplar için tanıtım ve test sürüşü amacıyla uluslararası olarak kullanılacak. Dolayısıyla bu aktif sürüş deneyimiyle, geliştirme sürecinde yer almayan kişiler, BMW iX5 Hydrogen’in sunduğu özellikler hakkında ilk kez doğrudan izlenim edinme şansı buldu.

BMW AG Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse, “Hidrojen, enerji geçiş sürecinde ve dolayısıyla iklimin korunmasında kilit rol oynayan çok yönlü bir enerji kaynağı. Ne de olsa yenilenebilir enerjileri depolamanın ve taşımanın en verimli yolları arasında yer alıyor. Bu potansiyeli mobilite sektörünün dönüşümünü hızlandırmak için de kullanmalıyız. Emisyonsuz mobilite söz konusu olduğunda, hidrojen yapbozdaki eksik parçayı oluşturuyor. Tek başına hiçbir teknoloji, dünya genelinde iklim nötr bir mobilite sağlamak için yeterli olmayacaktır,’’ diyor.

Mevcut BMW X5 modeli temel alınarak geliştirilen BMW iX5 Hydrogen, ilk kez 2019 yılında gerçekleşen IAA Fuarı’nda konsept otomobil olarak tanıtıldı. Bu otomobilin ilk prototip versiyonları IAA Mobility 2021’de ziyaretçilerin hareket halindeyken deneyimlemeleri için servis otomobilleri olarak kullanıma sunuldu.

Hidrojen yakıt hücresi sistemi, BMW Group’un elektrikli motor teknolojileri alanında öncü geliştirme uzmanlığının bir diğer kanıtını oluşturuyor. BMW Group, gelecekte yerel emisyonsuz bireysel mobilite için ek bir seçenek olarak hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin geliştirilmesi konusunda sistematik olarak ilerleme kaydediyor.

BMW Group, pilot filo için yüksek verimliliğe sahip yakıt hücresi sistemlerini Münih’te bulunan şirket içi hidrojen yetkinlik merkezinde üretiyor. BMW iX5 Hydrogen’in temel unsurlardan biri olan bu teknoloji, 170 bg güç üreterek yüksek ve kesintisiz güç çıkışı sağlıyor.

Yakıt hücresinde, tanklardan çıkan gaz halindeki hidrojen ile havadan gelen oksijen arasında kimyasal bir reaksiyon gerçekleşiyor. Her iki elementin de yakıt hücresi zarını kesintisiz şekilde beslenmesini sağlamak, motor sisteminin verimliliği açısından çok önemli. BMW Group, içten yanmalı motorlarda bulunan şarj havası soğutucuları, hava filtreleri, kontrol üniteleri ve sensörler gibi özelliklerin teknolojik eşdeğerlerine ek olarak yeni yakıt hücresi sistemi için özel hidrojen bileşenleri de geliştirdi. Bu bileşenler, örneğin türbinli yüksek hızlı kompresör ve yüksek gerilimli soğutma sıvısı pompasını içeriyor.

BMW Group, bağımsız yakıt hücrelerini Toyota Motor Corporation’dan temin ediyor. Uzun yıllardır güvene dayalı bir iş birliği yürüten iki şirket, 2013 yılından beri yakıt hücresi motor sistemleri konusunda iş birliği yapıyor. Yakıt hücresi sistemleri, bağımsız yakıt hücreleri temel alınarak iki ana adımda üretiliyor. Hücreler ilk önce bir yakıt hücresi kümesi halinde birleştiriliyor. Bir sonraki adım, eksiksiz bir yakıt hücresi sistemi üretmek için diğer tüm bileşenlerin montajını içeriyor.

Yakıt hücrelerinin kümelenmesi genellikle tamamen otomatik bir süreç. Bileşenlerin her biri herhangi bir hasar açısından incelendikten sonra, hücre kümesi makine tarafından beş tonluk bir kuvvetle sıkıştırılıyor ve bir muhafazaya yerleştiriliyor. Küme muhafazası, BMW Group Landshut Fabrikası’ndaki hafif metal dökümhanesinde kum döküm tekniği kullanılarak üretiliyor. Bunun için erimiş alüminyum, bu otomobil için özel olarak tasarlanmış bir süreçte reçine ile karıştırılmış sıkıştırılmış kumdan yapılan bir kalıba dökülüyor. Yakıt hücresi kümesine hidrojen ve oksijen sağlayan baskı plakası, yine Landshut fabrikasında üretilen döküm plastik parçalardan ve hafif alaşım dökümlerden yapılıyor. Baskı plakası, küme muhafazası çevresinde gaz ve su geçirmez bir yalıtım oluşturuyor. Yakıt hücresi kümelerinin son montaj işlemi, hücreler içindeki kimyasal reaksiyonun kapsamlı testleriyle birlikte bir gerilim testi içeriyor. Son olarak tüm farklı bileşenler, sistemin tamamını oluşturmak için montaj alanında bir araya getiriliyor. Bu sistem montajı aşamasında kompresör, yakıt hücresi sisteminin anot ve katodu, yüksek gerilimli soğutma sıvısı pompası ve kablo demeti gibi diğer bileşenler takılıyor.

Arka aksta beşinci nesil BMW eDrive teknolojisini kullanan son derece entegre bir motor ünitesi (elektrikli motor, şanzıman ve güç elektrik devreleri kompakt bir muhafazada bir araya toplanır) ve bu otomobil için özel olarak geliştirilmiş lityum iyon teknolojisine sahip bir güç bataryası ile birlikte, güç aktarım kanalları yola 401 bg maksimum güç aktarıyor. Motor, seyir, aşırı devir ve frenleme aşamalarında, enerjiyi güç bataryasına geri besleyen bir jeneratör görevi de görüyor.

BMW iX5 Hydrogen, BMW Group’un Münih’te bulunan Araştırma ve İnovasyon Merkezi’ndeki (FIZ) pilot fabrikasında üretiliyor. Burası, şirketin markalarından her yeni modelin ilk kez yapıldığı, geliştirme ve üretim arasındaki arabirim. Bu fabrikada gövde atölyesi, montaj, model mühendisliği, konsept otomobil yapımı ve eklemeli üretim alanında yaklaşık 900 kişi çalışıyor.

Fabrika personeli, hem ürünün hem de üretim sürecinin seri üretime hazır olmasını sağlamakla görevli. BMW iX5 Hydrogen söz konusu olduğunda, hidrojen teknolojisi, otomobil geliştirme ve yeni modellerin ilk montajı konusunda uzman çalışanlar, en son motor ve enerji depolama teknolojisini entegre etmek için yakın iş birliği içinde çalışıyor.

Yakıt hücresini beslemek için gerekli hidrojen, karbon fiber takviyeli plastikten (CFRP) üretilen iki adet 700 barlık tankta depolanıyor. Bu tanklar birlikte, BMW iX5 Hydrogen’e WLTP döngüsüne göre 504 km menzil sağlamaya yetecek yaklaşık altı kilogram hidrojen depoluyor. Hidrojen depolarının doldurulması yalnızca üç ila dört dakika sürüyor. Bu sayede BMW iX5 Hydrogen, uzun mesafe yolculuklarda yol boyunca yalnızca birkaç kısa duraklama ile BMW’ye özgü sürüş keyfini sunabiliyor.

Science Based Targets girişimi tarafından hayata geçirilen “1,5°C’ye Yönelik İş Hedefleri Kampanyası”na katılan ilk Alman otomobil üreticisi olan BMW Group, değer zinciri boyunca iklimsel açıdan tamamen nötr olma hedefine ulaşma konusunda kararlı.

Bu süreçteki bir sonraki adım, BMW Group’un 2030 yılına kadar her bir otomobilin tüm yaşam döngüsü boyunca (tedarik zinciri, üretim ve kullanım aşaması) neden olduğu CO2 emisyonunu 2019’a kıyasla en az yüzde 40 azaltma planını içeriyor.

BMW Group, 2022 yılında dünya genelinde 215.000’den fazla tamamen elektrikli otomobil satışı gerçekleştirdi; bu da bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 108’lik bir artışı temsil ediyor. Geçen yıl tamamen elektrikli otomobil satışları, toplam satış hacminin yüzde 9’unun biraz altında kalırken, 2023’te bu oranın yüzde 15’e çıkması bekleniyor. BMW Group, en geç 2030 yılına kadar tamamen elektrikli otomobillerin şirketin toplam satış rakamının yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğu bir duruma ulaşmayı hedefliyor.

BMW Group, FCEV teknolojisini bataryalı-elektrikli otomobillerde kullanılan sürüş teknolojisine potansiyel bir katkı olarak görüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre hidrojen, global enerji değişim faaliyetleri kapsamında geleceğin enerji kaynaklarından biri olarak önemli bir potansiyel sunuyor. Sunduğu depolama ve taşıma kapasitesi sayesinde hidrojen çok çeşitli uygulamalar için kullanılabiliyor.

Bu nedenle sanayileşmiş ülkelerin çoğu hidrojen stratejilerini benimsiyor ve bu stratejileri yol haritaları ve somut projelerle destekliyor. Taşımacılık sektöründe, sürdürülebilir bireysel mobiliteyi uzun vadede şekillendirmek için bataryalı-elektrikli mobilitenin yanı sıra hidrojen bir diğer teknoloji seçeneği haline gelebilir. Bununla birlikte bunun gerçekleşmesi yeşil enerjiden yeterli miktarda hidrojenin rekabetçi şekilde üretiminin yanı sıra birçok ülkede halihazırda yoğun şekilde izlenen ilgili dolum altyapısını genişletme politikasına bağlı olacak.

BMW Group, Almanya ve Avrupa’da bir hidrojen ekonomisi oluşturmaya ve yeşil hidrojen üretimini hızlandırmaya yardımcı olacak inovasyonu teşvik etmeye yönelik faaliyetleri memnuniyetle karşılıyor ve destekliyor. Bu faaliyetler özellikle Ortak Avrupa Çıkarlarına Yönelik Önemli Projeler (IPCEI) olarak sınıflandırılan büyük ölçekli hidrojen projelerini içeriyor. Almanya’da Federal Ekonomi Bakanlığı ve Federal Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen bu Avrupa Birliği girişimi kapsamındaki projeler, hidrojenin üretimi ve taşınmasından sektördeki uygulamalara kadar tüm değer zincirini kapsıyor.

Doğru koşullar sağlandığında, hidrojen yakıt hücresi teknolojisi, BMW Group’un yerel CO2 emisyonsuz mobiliteye yönelik hareketli aksam portföyünde bir başka önemli kilometre taşı olma potansiyeline sahip.