Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
BMW iX3 İLE SINIRLARI OLMAYAN BİR YAŞAM.
Teknolojik gelişmelere hızla adapte olmayı başaran BMW Dijital Hizmetler’in ürün yöneticilerinden Joo-Hyung Maing, tamamen elektrikli ve Yeni BMW iX3’ün sunduğu ezber bozan yeniliklerin nasıl geliştirildiğini ve arkasında yatan ilham kaynağını Joy Blog’da anlattı.
12.04.2021
YOLCULUĞUN BAŞLANGICI.
Joo-Hyung’un çalışma ortamındaki dijital teknolojiler ve hizmetler “çevrim dışı olma’’ fikrine dayanıyor. Her şeyin temelinde basitlik, daha doğrusu basitleştirme mantığı yatıyor. Joo-Hyung bu konuyu şöyle açıklıyor: “Dijital yaşamımızın, otomobilimize kusursuz şekilde entegre olması için hizmetlerin, sürüş asistan sistemlerinin ve mobil cihazların birbirleriyle etkileşim içinde olması gerekiyor. Bu ağ, sürücünün günlük yaşamındaki yükünü hafifleterek büyük bir rahatlık sağlıyor.” Günümüzde tüm müşteriler akıllı telefon, akıllı saat, dizüstü bilgisayar veya akıllı ev cihazları kullanarak kendi dijital ekosistemlerini yönetiyor.
Joo-Hyung, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Arayüzü tasarlarken tıpkı tamamen elektrikli ve Yeni BMW iX3’te olduğu gibi, geliştirme aşamasında günümüzün dijital ekosistemlerine ağırlık veriyoruz. Bu sayede sürücüler, alışık oldukları düzeni ve işlevselliği araçlarında da bularak yolculuklarını çok daha rahat şekilde gerçekleştirebiliyor.”
BİR KEŞİF SERÜVENİ: ŞARJ
Joo-Hyung ve ekibi için heyecan verici olan şey; geçmişteki sorunları, yeni olanaklara dönüştürmek. Joo-Hyung, “BMW iX3 gibi elektrikli bir otomobili şarj etmek elbette biraz zaman alıyor. En azından şimdilik yakıt deposunu doldurmak kadar hızlı değil. Ama bu bir dezavantaj olmak zorunda da değil. Tam aksine, bu süreyi sürücü için mümkün olduğunca keyifli ve faydalı hale getirmek istiyoruz. Bu nedenle, tüm BMW kullanıcıları otomobillerinin özelliklerini kullanarak şarj istasyonunun yakınındaki restoranlara, kafelere, alışveriş merkezlerine, mağazalara, spa salonlarına, sinemalara, yani diğer bir deyişle ilgi alanlarına hitap eden mekanlara göz atabiliyor. Ayrıca sürücüler seçim yaparken mekanların kullanıcı puanlarını da görebiliyor. Hatta kullanıcılar kendi favori listelerini de bile oluşturabiliyor,’’ diyor.
MENZİL TAKİBİ.
BMW’nin elektrikli otomobillerinde batarya menziline çok önem veriliyor. Joo-Hyung, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Navigasyon haritasında gösterilen menzil göstergesi sayesinde sürücü batarya durumunu sürekli olarak ekrandan takip edebiliyor.” Bu özelliği elbette BMW iX3’te de görüyoruz. “Sürücü, geriye kalan menziliyle bulunduğu konumdan nereye kadar gidebileceğini ekran üzerinde görebiliyor. Kalan menzil miktarıyla ulaşılması mümkün olmayan bir rotaya girildiğinde ise sürücüye görsel bir bildirim veriliyor. Bu bildirimde, rota üzerindeki şarj istasyonları da gösteriliyor.”
DOĞRU ZAMANDA DOĞRU ŞARJ.
Joo-Hyung, “Eğer otomobili şarj etmek için sınırlı bir süre varsa, sürücü yüksek güçlü şarj istasyonlarını aratabiliyor. Bu konfigürasyonda, rotanın yakınındaki şarj istasyonları arasından sadece aracı hızlı bir şekilde ve istenen varış noktasına ulaşmasına yetecek kadar şarj edebilecek olan istasyonlar gösteriliyor. Bu sayede sürücü, mola vermek zorunda kalmış olsa da gideceği yere rahat ve hızlı bir şekilde ulaşabiliyor,’’ diye ekliyor.
DAHA YENİLİKÇİ, DAHA KİŞİSEL.
Joo-Hyung, uzak gelecek hakkında şu yorumlarda bulunuyor: “Elektrikli otomobillere ve mobilite hizmetlerine geçiş gibi trendlere “duygusal anlamda kişiselleştirme’’ trendi eşlik ediyor. Sabahları aracınızın kapısını açtığınızda, aracın size adınızla hitap ettiğini ve günlük takviminizde bulunan randevuları hatırlattığını düşünün.” Fakat günümüzdeki gelişmeler de oldukça heyecan verici. “Yolculuklarımızı hem daha yenilikçi hem de daha kişisel bir şekilde gerçekleştirebileceğiz. Örneğin, sesli teknolojilerden faydalanarak.”
YOLCULUĞUN BAŞLANGICI.
Joo-Hyung’un çalışma ortamındaki dijital teknolojiler ve hizmetler “çevrim dışı olma’’ fikrine dayanıyor. Her şeyin temelinde basitlik, daha doğrusu basitleştirme mantığı yatıyor. Joo-Hyung bu konuyu şöyle açıklıyor: “Dijital yaşamımızın, otomobilimize kusursuz şekilde entegre olması için hizmetlerin, sürüş asistan sistemlerinin ve mobil cihazların birbirleriyle etkileşim içinde olması gerekiyor. Bu ağ, sürücünün günlük yaşamındaki yükünü hafifleterek büyük bir rahatlık sağlıyor.” Günümüzde tüm müşteriler akıllı telefon, akıllı saat, dizüstü bilgisayar veya akıllı ev cihazları kullanarak kendi dijital ekosistemlerini yönetiyor.
Joo-Hyung, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Arayüzü tasarlarken tıpkı tamamen elektrikli ve Yeni BMW iX3’te olduğu gibi, geliştirme aşamasında günümüzün dijital ekosistemlerine ağırlık veriyoruz. Bu sayede sürücüler, alışık oldukları düzeni ve işlevselliği araçlarında da bularak yolculuklarını çok daha rahat şekilde gerçekleştirebiliyor.”
BİR KEŞİF SERÜVENİ: ŞARJ
Joo-Hyung ve ekibi için heyecan verici olan şey; geçmişteki sorunları, yeni olanaklara dönüştürmek. Joo-Hyung, “BMW iX3 gibi elektrikli bir otomobili şarj etmek elbette biraz zaman alıyor. En azından şimdilik yakıt deposunu doldurmak kadar hızlı değil. Ama bu bir dezavantaj olmak zorunda da değil. Tam aksine, bu süreyi sürücü için mümkün olduğunca keyifli ve faydalı hale getirmek istiyoruz. Bu nedenle, tüm BMW kullanıcıları otomobillerinin özelliklerini kullanarak şarj istasyonunun yakınındaki restoranlara, kafelere, alışveriş merkezlerine, mağazalara, spa salonlarına, sinemalara, yani diğer bir deyişle ilgi alanlarına hitap eden mekanlara göz atabiliyor. Ayrıca sürücüler seçim yaparken mekanların kullanıcı puanlarını da görebiliyor. Hatta kullanıcılar kendi favori listelerini de bile oluşturabiliyor,’’ diyor.
MENZİL TAKİBİ.
BMW’nin elektrikli otomobillerinde batarya menziline çok önem veriliyor. Joo-Hyung, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Navigasyon haritasında gösterilen menzil göstergesi sayesinde sürücü batarya durumunu sürekli olarak ekrandan takip edebiliyor.” Bu özelliği elbette BMW iX3’te de görüyoruz. “Sürücü, geriye kalan menziliyle bulunduğu konumdan nereye kadar gidebileceğini ekran üzerinde görebiliyor. Kalan menzil miktarıyla ulaşılması mümkün olmayan bir rotaya girildiğinde ise sürücüye görsel bir bildirim veriliyor. Bu bildirimde, rota üzerindeki şarj istasyonları da gösteriliyor.”
DOĞRU ZAMANDA DOĞRU ŞARJ.
Joo-Hyung, “Eğer otomobili şarj etmek için sınırlı bir süre varsa, sürücü yüksek güçlü şarj istasyonlarını aratabiliyor. Bu konfigürasyonda, rotanın yakınındaki şarj istasyonları arasından sadece aracı hızlı bir şekilde ve istenen varış noktasına ulaşmasına yetecek kadar şarj edebilecek olan istasyonlar gösteriliyor. Bu sayede sürücü, mola vermek zorunda kalmış olsa da gideceği yere rahat ve hızlı bir şekilde ulaşabiliyor,’’ diye ekliyor.
DENEYİM SAHNEDE.
Joo-Hyung Maing’e göre: “Zaman, yakında bir statü sembolü haline gelecek.” Bağlantı özellikleri ve otonom sürüşün yardımı sayesinde, yol deneyimi ve kullanıcıların bu süreçle bütünleşmesi daha da önemli bir hal alacak.
DAHA YENİLİKÇİ, DAHA KİŞİSEL.
Joo-Hyung, uzak gelecek hakkında şu yorumlarda bulunuyor: “Elektrikli otomobillere ve mobilite hizmetlerine geçiş gibi trendlere “duygusal anlamda kişiselleştirme’’ trendi eşlik ediyor. Sabahları aracınızın kapısını açtığınızda, aracın size adınızla hitap ettiğini ve günlük takviminizde bulunan randevuları hatırlattığını düşünün.” Fakat günümüzdeki gelişmeler de oldukça heyecan verici. “Yolculuklarımızı hem daha yenilikçi hem de daha kişisel bir şekilde gerçekleştirebileceğiz. Örneğin, sesli teknolojilerden faydalanarak.”
*Yazı için kaynak: https://discover.bmw.co.uk/article/bmw-ix3-premier-edition-a-seamless-life
*Fotoğraflar/ Video/
Yazı: Michael Neumann; Çizimler: Madita O'Sullivan | Yazı
için kaynak: https://www.bmw.com/en/automotive-life/iceland-road-trip.html