Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
BMW i 10 YAŞINDA.
Bir vizyon hikayesi.
Aslında her şey, bireysel mobilitenin, bütünsel ve sürdürülebilir şekilde yeniden ele alınması fikriyle başladı. Böylece bireysel mobilite bir üst seviyeye taşınmış olacaktı. 2011 yılında BMW Group, BMW i markasıyla teknoloji, tasarım ve sürdürülebilirlik açısından zamanının çok ötesindeydi ve özellikle e-mobilite alanının öncüsü konumundaydı. BMW i’nin 10. yıl dönümünü Joy Blog’da kutluyoruz.
20.04.2021
21 Şubat 2011 tarihinde, "Born electric" mottosu ile yeni BMW i markasının lansmanı gerçekleştirildi. Münih’te bulunan BMW Genel Merkezi’nde gerçekleşen lansman, BMW Welt ve BMW Müzesi binalarının dış cephelerine yerleştirilen video projeksiyonları ve ışık enstalasyonları ile kutlanmıştı. Fakat BMW'de elektromobilitenin başlangıcı bu değildi; BMW Group 2008'de "Project i"yi başlatmış ve 2009'da da BMW Vision EfficientDynamics çalışmasıyla otomobilin geleceğine bir bakış sunmuştu.
Ian Robertson, BMW Group Pazarlama ve Satış Müdürü (2011)“BMW i, bireysel mobilitede yeni bir çağın başlangıcını simgeliyor.’’
BMW i’YE BÜTÜNSEL BİR YAKLAŞIM.
Gelecekten yakın geçmişe doğru... Bundan on yıl öncesine kadar, bir BMW modelinin adında yer alan "i" harfi, benzinli motorlardaki enjeksiyon teknolojisi olan "injection" anlamına geliyordu. Bugün ise pek çok kişi BMW i'nin “i”sini mobilitenin geleceği ile ilişkilendiriyor. BMW i, sürdürülebilir mobiliteye bütünsel bir yaklaşımı ve sürdürülebilir mobilitenin ileriye dönük bir yorumunu temsil ediyor. Bu bütünsel yaklaşımda, mobiliteyi tanımlayan tüm öğeler yeniden düşünülüyor: Elektrikli sürüş sistemleri, üretimde yüzde 70 daha az su, yüzde 100 yeşil enerji kullanan CO2 düzeyi en aza indirilmiş üretim, evde ve hareket halindeyken kullanıcı dostu şarj, yenilikçi yenilenebilir ham maddeler ve geri dönüştürülmüş malzemeler, CFRP’nin kullanıldığı son derece hafif yapı ve yeni dijital hizmetler.
BMW i KONSEPT ÇALIŞMALARI.
BMW, 2011 Uluslararası Otomobil Fuarı'nda (IAA) konsept otomobil Megacity Vehicle’ı sundu. Bundan iki yıl sonra da bu otomobilden ilham alınarak tasarlanan BMW i3 tanıtıldı; bu otomobil, BMW’nin hem şehir içi sürüşe uygun hem de çevre dostu olmasının yanında geleneksel bir otomobilden daha ağır olmayan bir elektrikli otomobil geliştirme isteğinin sonucuydu. İlk BMW i otomobili 2013 yılında yollara çıktı ve büyük ilgi topladı. Yeni tasarım konsepti, alüminyum yürüyen aksam ile yüksek dayanımlı ancak son derece hafif karbon fiber takviyeli polimerden (CFRP) üretilmiş yolcu hücresini bir araya getirmişti.
Bu LifeDrive mimarisi; minimum ağırlık ve maksimum otomobil teknolojisi ile özel olarak tasarlanmış Tech Technol alternatif itiş gücü sistemi gibidir. Elektromobilite söz konusu olduğunda, BMW markasını simgeleyen eşsiz sürüş keyfinden taviz vermeden tasarlandı. BMW i3, şimdi olduğu gibi o dönemde de, elektrikli motorunun anlık gücü ve anında hızlanması sayesinde özellikle trafik ışıklarında dikkatleri üzerinde toplamıştı. Bugünse, yüksek gerilimli batarya, 285 kilometreye (WLTP test döngüsü) kadar menzil ve üstün sürüş keyfi sunuyor.
HER DETAYDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK.
Bütünsel yaklaşımın bir diğer unsurunu da sürdürülebilir malzeme seçimi oluşturuyordu. Örneğin, ön konsol kapağı ve kapı panelleri için doğal fiber malzemeler seçilmesi gibi. Ön taraftaki yolcuların görebildiği tüm yüzeylerin %80'i geri dönüştürülmüş malzemelerden veya yenilenebilir ham maddelerden üretildi. BMW i, kaynaklar söz konusu olduğunda da aynı şekilde düşünüyor. Technol 2021 elektrikli motorlarda, en yüksek sosyal ve çevresel standartları karşılamanın yanı sıra nadir toprak elementleri kullanılmaması ve normalde kullanılandan üçte iki oranında daha az kobalt Technol yüksek gerilimli batarya kullanılması planlanıyor.
Başlangıçta, BMW i3’de otomobilin menzilini artırmak için benzinle çalışan ek bir motor olan opsiyonel bir menzil artırıcı bulunuyordu. Bataryaların gelişimi ilerledikçe, bu motor modeli kısa sürede ihtiyaç fazlası haline geldi. Bu da BMW i'yi emisyonsuz mobilite hedefine bir adım daha yaklaştırdı.
BMW i3’ü şimdiden çığır açan bir otomobil olarak tanımlamak mümkün. 1960'larda 02 serisi BMW için ne kadar önemliyse bu model de BMW i için o kadar önemli, dolayısıyla bir kilometre taşı niteliğinde. BMW i3'ün bugün hala üretimde olması, otomobilin konseptine ve o dönemde BMW geliştiricilerinin izlediği yöne ilişkin çok şey ifade ediyor. Dolayısıyla BMW i3’ün, Avrupa'nın en çok satan premium elektrikli otomobillerinden biri olması tesadüf değil.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ İLE SPOR OTOMOBİL BİR ARADA.
BMW i3'ü 2014'te coupé ve 2018'den itibaren roadster gövdeleri ile BMW i8 modeli izledi. BMW i8, BMW Vision EfficientDynamics konsept çalışması temel alınarak tasarlandı ve plug-in hybrid motoruyla bir spor otomobilin performansını, küçük bir otomobilin tüketimi ve emisyonuyla bir araya getirdi. 369 bg (275 kW) sistem çıkışı ve elektrikli modda 120 km/sa’e varan hızlarda sürüşe ne dersiniz? İşte BMW i'nin bu sportif modeli tam olarak bunu sunuyordu.
Ian Robertson, BMW Group Pazarlama ve Satış Müdürü (2011)“BMW i, vizyon sahibi otomobilleri, ilham veren tasarımı ve hep sürdürülebilirliğe odaklanmayı temsil eder.’’
BMW i SERİ ÜRETİM OTOMOBİLLERİ.
Ayrıca BMW i8’de de BMW i3 gibi karbon ve alüminyum gibi yüksek teknolojili malzemeler kullanıldı. Buna ek olarak BMW i, bu elektrikli spor otomobilde lazer farlar sundu. Dolayısıyla BMW i8'in zamanının ötesinde olmadığı bir alan kalmamıştı. Bu nedenle üretimi tamamlanır tamamlanmaz geleceğin “klasik’’ otomobili haline geldi.
Pieter Nota, BMW Group Yönetim Kurulu Üyesi“BMW i, vizyon sahibi mobilite çalışmaları için kuluçka merkezimizdir.”
BMW i: BİR ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDEN ÖTE
BMW i, seri üretim otomobilleri ve yarış otomobillerine ek olarak konsept ve vizyon otomobillerini de sergilemeye devam ediyor. Bu otomobiller, BMW i'nin yakın geleceğine dair bir bakış sunuyor. 2019'da bunlar arasında BMW i Hydrogen Next modeli de yer alıyordu. BMW X5 temel alınarak tasarlanan SAV, itiş gücü sistemi olarak bir yakıt hücresi ve elektrikli motoruyla katılımcıları büyülemişti. BMW i'nin hidrojenle çalışan bu otomobilinin 2022'de küçük seri üretim grupları halinde test amacıyla müşterilere sunulması planlanıyor.
GELECEĞE DOĞRU TAM YOL İLERİ.
Bir sonraki adımda ise o zamandan beri yollarda olan BMW iX3 yer alıyor . BMW i'nin on yıl önce üretiminden bu yana, elektrikli otomobiller için şarj altyapısında hızlı bir gelişme kaydedildi. Her yerde ev-dışı şarj istasyonlarının sayısı hızlı şekilde artıyor ve otoyollara hızlı şarj istasyonları kuruluyor. Ayrıca özel kullanım için konutlara kurulan Wallbox sayısı da giderek artıyor. Dolayısıyla duyulara hitap eden çarpıcı tasarımıyla sportif BMW i4 gibi geleceğin elektrikli otomobillerinin başarısı için en iyi koşullar artık mevcut. Veya orijinal adıyla BMW Vision iNext olarak bilinen ve geleceğin teknolojileri için BMW i'nin amiral gemisi niteliğindeki modeli BMW iX. Bu model, geleceğin iç tasarımını ve üst düzey bağlantıyı (5G) ilk kez son derece gelişmiş elektrikli motor ile bir araya getiriyor.
*Fotoğraflar: BMW; Yazar: Nils Arnold | Yazı için kaynak: https://www.bmw.com/en/innovation/bmw-i-10-year-anniversary.html
*Fotoğraflar/ Video/
Yazı: Michael Neumann; Çizimler: Madita O'Sullivan | Yazı
için kaynak: https://www.bmw.com/en/automotive-life/iceland-road-trip.html