BAHARLA CANLANAN DOĞA.

Doğanın uyanışıyla kışın kasveti üzerimizden gider. Yaşam canlanır, enerjimiz yükselir. Daha çok gezmek, görmek, keşfetmek isteriz. Bahar ayları herkes için yenilenmenin başlangıcıdır. Bahar, birçok insan için yılın en sevdiği zamandır. Bir de baharın nihayet geldiğini gösteren ana işaretleri düşünün. Geceler kısalıyor ve gün uzuyor. İlk tomurcuklar ağaçlarda görünüyor. Gökyüzünde genellikle bahar denilen hoş bir mavi-turkuaz rengi beliriyor. Kuş sürüleri sıcak yerlerden geri dönüyor... Gündoğumu pembeye dönüyor. Gün batımı altın bir renk alıyor. Peki başka neler oluyor? Gelin, doğa uyandığında neler olduğunu Joy Blog’da inceleyelim. 

“İlkbahar bir bayram, bir uyanış, bir mucize, bir çılgınlık, olamayacak gibi duran bir şeyin oluşu, ilkbahar şu, ilkbahar bu… Kuş, papatya, gelincik, çayır, çimen, ağaç, çiçek, mimoza, zakkum, su sesi, hindiba, Çingene, kuzu… Klasik ilkbaharların içinde hepsi, hatta sülüğün bile yeri vardır. Unuttuklarım da çoktur a, en mühimi nisan, mayıs güneşi.”

Diye anlatır Bir İlkbahar Hikayesi’nde baharı Sait Faik ve bizleri alır, nazikçe baharın içine bırakır. O andan itibaren baharın ilk çiçeklerini beklemek hepimiz için başlı başına bir mutluluk kaynağı olur.

Aslında bahar her şeyden önce bir mutluluk, bir yerinde duramama hali, bir gençlik halidir. Orhan Veli, “Tüyden hafif olurum böyle sabahlar,” diyerek anlatmaya başlar bu durumu ‘Baharın İlk Sabahları’ adlı şiirinde ve devam eder: “Karşı damda bir güneş parçası/ İçimde kuş cıvıltıları şarkılar;/ Bağıra çağıra düşerim yollara / Döner döner durur başım havalarda./ Sanırım ki günler hep güzel gidecek / Her sabah böyle bahar;/ Ne iş güç gelir aklıma ne yoksulluğum./ Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!”/ Şairliğimle yetinir/ Avunurum.”

İklim değişikliği mevsimleri elimizden almadan doya doya baharı yaşamak için Cahit Sıtkı, Sait Faik, Orhan Veli ve daha nice edebiyatçımızın hikayeleriyle çizdiği yol haritalarını izlemeyi unutmayın. 

Antonio Vivaldi’nin bestelediği beş yüzden fazla konçerto arasında 1723’te bestelediği “Dört Mevsim” başlıklı konçertoların özel bir yeri olmasının önemli nedenlerinden biri de eserin dört mevsimi tasvir etmesine karşın tümüyle bahar havasını yansıtmasıdır. Bu konçertonun az bilinen bir özelliği de; eserin bir şiir üzerine yazılmış olmasıdır. Bu eserdeki her tema bir olayı veya canlıyı anlatmaktadır. Bu durum 20. yüzyılın başında Vivaldi’nin el yazmaları bulununca açığa çıkmıştır. Bu temaların “avcıların kovaladığı ceylan”, “buzda kayan adam”, “saka kuşu”, “pınarların fışkırması” gibi isimleri bulunmaktadır.

Şimdi kulaklığınızı takın ve Vivaldi’nin Dört Mevsimi’nden La Primavera yani Bahar’ı açın. Sizinle güzel bir bahar gezisine çıkalım.

İlk harekete kulak verin. Buradaki ilk hareket [00.30]’daki bir kuş sesiyle kesilir. Vivaldi,  eserlerinde kuş seslerini 5 farklı şekilde taklit eder. Solo keman tril çalar ve diğer solo keman buna tril ile biten 3 notalı bir desenle yanıt verir. Sonra keman cıvıl cıvıl “staccato” notaları çalmaya başlar. Bu kısımda kuşlar cıvıl cıvıldır, bahar yeni gelmiştir. Aydınlık bir ton ve hareketli bir tema hakimdir. Sıcaktır, baharın getirdiği tazelik etrafınızı sarar. İkinci hareket ilkine göre daha hafiftir. Baharın dinlendiriciliği ön plandadır. Son bölümde ise ilk bölümdeki hareketlilik ve canlılık sürer.  

İlkbaharda doğadaki değişiklikler herkes için ortadadır. Küçük çocukların yetiştirilmesi için, sıcak mevsimin başlangıcının işaretlerini incelemeye başlamak için doğru zaman. İlkbaharda doğanın ne hale geldiğini anlatmaya ve nesnel olarak göstermeye değer. Örneğin, çocuğunuza kışın evlerin çatılarından asılan buz sarkıtlarının ilkbaharda eriyip suya dönüşeceğini söyleyin. Güneş ısısı ile ısıtılan ilk tomurcuklar ağaçlarda görünecek, çim yeşile dönecek ve yakında ilk çiçekler toprağa girmeye başlayacak. Böyle bir ders sırasında, çocuklara hem erimiş göletleri hem de mavi gökyüzünü ve ağaçların tomurcuklarını ve yeryüzüne doğru giden ilk bitkileri göstermek önemlidir. Peki bu deneyimi unutulmaz kılmak için onlarla neler yapabilirsiniz? Mesela baharda keşfettikleri uyanışları not alacakları bir defter hediye ederek, bu uyanışı unutulmaz kılabilirsiniz. Ya da birlikte doğa yürüyüşleri yaparak gördüklerinizin resimlerini yaparak ya da gördükleriniz hakkında hikayeler anlatarak yaratıcılıklarının gelişmesine destek verebilirsiniz. Çünkü hiçbir şey, bir çocuğun yaratıcılığını baharın uyanışı kadar güçlü ve etkili tetikleyemez.