Çerezleri kullanmamız için izninizi yönetme aracımız geçici olarak çevrimdışı. Bu nedenle, çerez kullanımına izin vermenizi gerektiren bazı işlevler eksik olabilir.
TÜKETİM VE EMİSYON.
BMW EfficientDynamics: Yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu ölçüm prosedürüne ilişkin detayların yanı sıra dizel teknolojisine yönelik bilgiler.
Yeni otomobillerin yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu, standart hale getirilmiş bir prosedürle belirlenir. Eylül 2018’de, daha önce geçerli olan Yeni Avrupa Sürüş Döngüsü’nün (NEDC) yerini, WLTP (Dünya Çapında Uyumlu Hafif Araçlar Test Prosedürü) olarak adlandırılan daha gerçekçi bir sürüş döngüsü aldı. Bu, doğrudan yolda yayılan kirletici maddeleri ölçen RDE testi (Gerçek Sürüş Emisyonu) ile tamamlanır. Yeni test prosedürleri ile gelecekte müşteriler otomobillerinin yakıt tüketimini ve emisyonunu daha iyi bir şekilde tahmin edebilecek. Ayrıca, bu sayfadan, dizel motorların sürdürülebilirliği ve verimliliğine ilişkin yararlı bilgiler de edinebilirsiniz.
Yeni otomobillerin yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu, standart hale getirilmiş bir prosedürle belirlenir. Eylül 2018’de, daha önce geçerli olan Yeni Avrupa Sürüş Döngüsü’nün (NEDC) yerini, WLTP (Dünya Çapında Uyumlu Hafif Araçlar Test Prosedürü) olarak adlandırılan daha gerçekçi bir sürüş döngüsü aldı. Bu, doğrudan yolda yayılan kirletici maddeleri ölçen RDE testi (Gerçek Sürüş Emisyonu) ile tamamlanır. Yeni test prosedürleri ile gelecekte müşteriler otomobillerinin yakıt tüketimini ve emisyonunu daha iyi bir şekilde tahmin edebilecek. Ayrıca, bu sayfadan, dizel motorların sürdürülebilirliği ve verimliliğine ilişkin yararlı bilgiler de edinebilirsiniz.
WLTP TEST PROSEDÜRÜNE İLİŞKİN 5 BİLGİ.
- 01 Yeni yasal WLTP tüketim ölçümü, daha kullanışlı bir yapıya sahip.
- 02 Testler, daha uzun bir sürede, daha hızlı bir biçimde ve daha dinamik bir ilerlemeyle gerçekleştiriliyor.
- 03 Yeni ölçüm prosedürünün standart değerleri, gerçek tüketim rakamlarına daha yakın.
- 04 Detaylar sayesinde, beklenen yakıt maliyetlerine ilişkin daha fazla şeffaflık sunuluyor.
- 05 WLTP ölçüm tekniği, 1 Eylül 2017’den bu yana kademeli bir biçimde uygulanıyor.
WLTP ÖLÇÜM TEKNİĞİ.
Yakıt tüketimi ve CO2 emisyonuna yönelik mümkün olan en gerçekçi değerleri elde etmek için hassas test prosedürü.
WLTP ölçüm tekniği, global olarak toplanan gerçek sürüş verilerini temel alır; bu da belirlenen verilerin daha gerçekçi olmasını sağlar. Yapılan değişiklikler arasında yeniden tanımlanmış, önemli ölçüde daha katı test koşulları ve daha yüksek hızlarda daha uzun süreli testler (20 yerine 30 dakika) yer alır.
CO2 emisyonunu daha hassas bir biçimde belirleyebilmek üzere test prosedürüne, otomobiller için hem standart donanım seçenekleri hem de özel donanım seçenekleri dahil edilmiştir. Bu durum, her otomobil tipi için aerodinamik, ağırlık ve sürtünme oranına bağlı olarak mümkün olan en düşük ve en yüksek standart tüketim değeri olmak üzere iki değeri ortaya çıkarır. WLTP sayesinde, bir otomobilin tüketim ve CO2 emisyon değerlerini daha iyi değerlendirebilirsiniz. Özel otomobil konfigürasyonu durumunda ise bağımsız standart değer doğrudan belirtilir. Özel otomobil konfigürasyonu durumunda ise bağımsız standart değer doğrudan belirtilir. Söz konusu test prosedürü ile dahi, gerçek çalışma sürecinde sapmaların olması mümkündür. Günlük tüketim ve CO2 emisyonu, farklı topografik, iklimsel koşullara ve kişisel sürüş tekniğine tabi olmaya devam eder. Trafik durumu, taşınan mevcut yük ve klima sistemi gibi cihazların kullanımı da bu durum üzerinde etkilidir. Emin olabileceğiniz şey, test koşullarının her zamankinden daha gerçekçi olduğudur; bu da daha yüksek yakıt tüketimi ve CO2 değerlerinin yanı sıra elektrikli otomobiller için kağıt üzerinde daha düşük menzil beklendiği anlamına gelir. Ancak bunun gerçek yakıt tüketimi veya menzil üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Üstelik BMW Group, tüketim ve menzili iyileştirmek üzere sürekli olarak yeni teknolojiler üzerinde çalışmaktadır.
BMW Group’un EU28+ ülkelerinden sipariş edilebilen tüm otomobilleri, WLTP yöntemine uygun olarak onaylanır.
Ancak Almanya'da, kanun yapıcılar, WLTP ile ölçülen değerlerin başlangıçta NECD değerlerine çevrilerek iletileceğini belirtti. AB Komisyonu bu amaçla tüm otomobil üreticileri için bağlayıcı olacak bir korelasyon tekniği geliştirdi.
Bu safha, geçişi kolaylaştırmayı amaçlar. Geçiş süresi ilgili ulusal mevzuata bağlıdır ve bu yüzden ülkeden ülkeye değişiklik gösterir.
Eylül 2018’den bu yana, tüm otomobil üreticileri, AB’de ve İsviçre, Türkiye, Norveç, Liechtenstein ve İsrail’de (EU28+) satılan tüm otomobiller için WLTP uyumlu testler gerçekleştirmekle yasal olarak yükümlüdür.
Ocak 2021 itibariyle otomobil ruhsat alımı konusunda AB mevzuatını kabul eden tüm ülkeler, tüm otomobiller için WLTP değerlerini yayımlamalı ve bildirmelidir.
WLTP NEDC KARŞILAŞTIRMASI
Eski ve yeni test prosedürü arasındaki farklılıklar hakkında daha fazla bilgi edinin.
Test prosedürü | NEDC | WLTP | |
---|---|---|---|
Test süresi | 20 dk. | 30 dk. | |
Test mesafesi | 11 km | 23,2 km | |
Hareketsiz olarak geçen süre | %25 | %13 | |
Test aşamaları | Şehir içi, şehir dışı, (ortalama) | Düşük, Orta, Yüksek, Çok yüksek, (Ortalama); (ek olarak elektrikli otomobiller ve plug-in hybrid motorlu otomobiller için “City”) | |
Hız | Ortalama: 34 km/sa Maksimum: 120 km/sa | Ortalama: 46,6 km/sa Maksimum: 131 km/sa | |
Çalıştırma sıcaklığı | 20–30° C; Soğuk motor çalıştırma | 14° C (23° C’de test edildi 14° C için düzeltildi) Soğuk motor çalıştırma | |
Özel donanım seçenekleri | Dikkate alınmadı. | Tüm donanım seçenekleri, aerodinamik özellikler, ağırlık ve sürtünme oranı üzerindeki etkileri açısından değerlendirilir. |
GERÇEK SÜRÜŞ EMİSYONU (RDE).
Yolda sürülen bir otomobil tarafından yayılan kirletici emisyon değerine yönelik gerçekçi ölçüm.
Mayıs 2016’nın ortalarından bu yana, AB’de ve İsviçre, Türkiye, Norveç, Liechtenstein ve İsrail’deki tüm otomobil üreticileri için Gerçek Sürüş Emisyonu (RDE) ölçümleri zorunludur. Söz konusu RDE testlerinde, partiküllü maddeler ve nitrojen oksit (NOx) gibi kirliliğe neden olan emisyon değerleri doğrudan yolda ölçülür. Bu yöntem, günlük sürüş sırasında beklenebilecek ortalama emisyon değerlerini belirler.
BMW Group, günlük kullanımda kirliliğe neden olan egzoz emisyonu değerlerini azaltmak için modellerinde çeşitli teknolojiler uygular.
Örneğin BMW BluePerformance önlemleri dizel motorlardaki nitrojen oksit emisyonunu düşürür. 2020 itibariyle dizel için yeni 6 silindirli motor neslinin tanıtılması ile motora yakın yerleştirilen depolama özellikli katalitik konvertör, aynı şekilde motora yakın yerleştirilen daha verimli bir SCR sistemi ile değiştirilmiştir. Bunun sonucunda, NOx dönüşümü, özellikle şehir içi sürüşte iyileştirilmiştir. Daha önceki gibi gövde altına yerleştirilen ikinci bir SCR katalitik konvertör ek destek sağlar ve otomobile bağlı olarak kendi AdBlue dozaj sistemine sahiptir.
BMW Group, seri üretimde NOx depolama özellikli katalitik konvertörleri ve SCR sistemini kullanan ilk otomobil üreticisidir. Yine BMW, çift AdBlue dozaj sistemini oluşturarak egzoz gazlarının temizlenmesi ve kirliliğe neden olan emisyon değerlerinin azaltılması açısından yeni standartlar belirler.
Ayrıca, 2006’dan bu yana dizel otomobillerde partiküllü maddelerin azaltılması amacıyla standart olarak partikül filtreleri de yer almaktadır. Artık benzinli motora sahip modellerde de özel partikül filtreleri mevcuttur.
Bu sayede BMW, Ocak 2020’den itibaren tüm yeni otomobiller için zorunlu hale gelen EU6d egzoz emisyon standardının RDE eşik limiti değerlerine uyum sağlar. EU6c'nin aksine EU6d egzoz emisyonu standardı, artık RDE test sürüşlerindeki nitrojen oksit ve partikül sayısı için eşik limiti değerlerini de belirler.
BMW TWIN POWER TURBO TEKNOLOJİLİ MOTORLAR.
Güçlü ve verimli BMW benzinli ve dizel motorlar.
BMW TwinPower Turbo teknolojisine sahip yenilikçi benzinli ve dizel motorlar her BMW'nin en önemli parçasını oluşturuyor. Bu motorlar, en son enjeksiyon sistemlerini, tümüyle değişken performans kontrolünü ve yenilikçi turboşarj teknolojisini birleştiriyor.
BMW TwinPower Turbo benzinli motorlar.
Standartları belirleyen, son derece akıcı, yenilikçi üç silindirli benzinli motor, dört silindirli benzinli motor ve BMW TwinPower Turbo sıralı altı silindirli benzinli motor, çok sayıda "Yılın Motoru Ödülü"nün sahibi oldu. BMW EfficientDynamics motor ailesi, en son nesliyle önceki modellerine kıyasla daha ekonomik olduğunu, daha düşük emisyon ürettiğini ve daha güçlü olduğunu kanıtlıyor.
BMW EfficientDynamics stratejisinde bir kilometre taşı olan bu yenilikçi donanım, verimliliği ve dinamizmi artırmak için en son enjeksiyon teknolojisi ve çift VANOS'a sahip tümüyle değişken Valvetronic valf kontrolünü yenilikçi turboşarj teknolojisiyle birleştiriyor. Böylece BMW'nin motor konusundaki bilinen uzmanlığını çarpıcı bir şekilde sergileyen verimli sürüş sistemi elde ediliyor.
BMW TwinPower Turbo dizel motorlar.
BMW EfficientDynamics prensibinin sistematik uygulaması olan tasarruf, güç verimi ve çalışma özelliklerinin düşük yakıt tüketimiyle birleşmesi BMW Twin Power Turbo dizel motorlara yansıtıldı. Verimliliği ve dinamizmi ise kendini ispatladı. Aynı zamanda, ideal giriş düzeyi motorlardan olan BMW TwinPower Turbo üç silindirli dizel motorlar, yenilikçi BMW TwinPower Turbo 4 silindirli dizel motorlar ve özellikle güçlü BMW TwinPower Turbo sıralı altı silindirli dizel motorlar dikkat çekici ölçüde düşük emisyonlarda ve çok az sürtünmeyle performans gösteriyor. Böylece maksimum sürüş keyfi garanti ediliyor. BMW EfficientDynamics motor ailesinin alüminyum hafif yapısına sahip dizel güç birimlerinde değişken türbin kollu geometrisine sahip turboşarj bulunuyor. Yakıt enjeksiyonu son nesil CommonRail direkt enjeksiyon tarafından sağlanıyor.
İLERİCİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE VERİMLİ BMW DİZEL MOTORLAR
Dizel, önemli bir ekonomik motor olmasının yanı sıra iklim hedeflerini karşılamaya yönelik sürdürülebilir bir katkı sağlayan yenilikçi ve son derece verimli bir sürüş sistemi. Yenilikçi AdBlue enjeksiyon teknolojisi sayesinde, modern BMW dizel otomobillerinin nitrojen emisyonu sıfıra yaklaşıyor. Ayrıca, kirliliğe neden olan emisyonu azaltmak için ek egzoz gazı temizleme prosedürleri de kullanılıyor. Sonuç olarak dizel motor, özellikle düzenli şekilde uzun mesafe kat eden sürücüler için verimli ve sürdürülebilir bir sürüş sistemi. BMW Group içerisinde tüm sürüş türleri, paralel olarak geliştiriliyor ve iyileştiriliyor.
DİZELE İLİŞKİN BİLİNMESİ GEREKENLER.
Modern dizel motorları destekleyen sürdürülebilirlik, uygun maliyetlilik ve verimlilik gibi pek çok neden mevcut. Ancak halen herkes bu konuya ilişkin yeterli düzeyde bilgi sahibi değil. Dizel motorlar ve kirliliğe neden olan emisyon değerleri konusunda kapsamlı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Dizel ve çevre
AB ve dünyanın diğer pek çok ülkesi, sera gazı CO2’yi önemli ölçüde azaltma konusunda harekete geçti. Dizel motor bu iklim hedefini gerçekleştirmek açısından önemli bir rol oynuyor; ne de olsa dizel otomobiller, daha düşük tüketim değerlerine bağlı olarak iyi bir CO2 ayak izi sunuyor. Örneğin Euro 6 AB standardı ile uyumlu bir dizel, benzinli motorlu benzer bir modelden yaklaşık %15 daha az CO2 üretiyor. Buna bağlı olarak Avrupa'da dizel otomobiller, son 20 yılda yaklaşık 1.000.000.000 ton CO2 tasarrufu sağladı. Ayrıca BMW’de 2006’dan beri standart olarak sunulan partikül filtreleri sayesinde, motora bağlı partikül emisyonuna katkı sağlayan dizel otomobillerin oranının artık dikkate değer bir etmen olmadığını söylemek mümkün.
Partiküllü madde ve partikül filtresi
Partiküllü madde, havaya dağıtılan tüm katı maddeler için kullanılan bir terim. Partiküllü maddenin doğal kaynakları, erozyon, ince tozlar, volkanik patlamalar ve polen. İnsanların neden olduğu kaynaklar arasında kara trafiğinin yanı sıra hava ve deniz trafiği ile endüstri yer alıyor. Partiküllü maddelerin yaklaşık %20’si otomobillerden kaynaklı olarak, gaz emisyonundan daha çok lastik aşınması ve türbülans nedeniyle oluşuyor. 2006’dan beri BMW Group tarafından sunulan partikül filtreleri sayesinde, otomobillerimizin motorları neredeyse hiç partikül emisyonu üretmiyor.
CO2 nedir?
Karbondioksit, örneğin kömür, dizel, benzin, doğal gaz ve odunun yanmasıyla oluşan bir sera gazı. Karbondioksit, doğada pek çok canlı organizma ve bitki metabolizması için önemli bir rol oynuyor. CO2, sera gazı ve dolayısıyla iklim değişikliği açısından da önemli bir etmen. AB'de trafik toplam CO2 emisyonunun yaklaşık %30’una neden oluyor ve yol trafiği bunun %72’sini oluşturuyor. Düşük tüketimi nedeniyle benzinli motora göre daha az CO2 üreten dizel motor olmasaydı CO2 değerleri çok daha yüksek olurdu.
NOx nedir?
NOx, nitrojenin (N) gaz oksitleri olan nitrojen oksidin genel adı. Çok yüksek NOx konsantrasyonları, akciğerleri zorlar ve bitkilere zarar verebilir. Nitrojen oksit, yakıtların yanı sıra kömür, yağ, odun ve atıkların yüksek ısıda yanmaları ile oluşur. 1990 ve 2017 yılları arasında, kara yolu trafiğinin neden olduğu NOx emisyonu, %60’ın üzerinde azaldı. Böylece, 2017’de kara yolu trafiğinin neden olduğu toplam NOx emisyonu oranı yaklaşık %37,5 oldu. BMW, nitrojen oksidi azaltmak için bugün son derece etkili olduğu bilenen, çok aşamalı bir prosedür uyguluyor. Bu prosedür, motor ve egzoz gazı geri dönüşümünde emisyonun azaltılmasının yanı sıra NSC (Nitrojen Oksit Depolama Özellikli Katalitik Konvertör) ve SCR sistemi (Seçici Katalitik İndirgeme) kombinasyonu ile egzoz gazı son işlemini içeriyor. Egzoz gazı ısısı ve AdBlue enjeksiyonu ile etkileşimde bulunan SCR sistemi, zehirli nitrojen oksidi, zehirli olmayan su ve nitrojen bileşenlerine dönüştürüyor.
BMW’nin yeni 6 silindirli dizel motorunda, NOx depolama özellikli katalitik konvertör, DPF (dizel partikül filtresi) ve gövde altı SCR’den oluşan önceki son derece verimli egzoz gazı son işlemi, çok daha yüksek işlevsel potansiyele sahip bir sistemle değiştirildi. Burada, motora yakın bir SCR sistemi (DPF’ye bağlı), optimum NOx dönüşümü ile motor işlemlerini geniş kapsamlı bir şekilde yapabilmek için bir gövde altı SCR sistemi ile birlikte çalışıyor. Bu, gelecekteki egzoz gazı standartlarının da temelini oluşturuyor.AB egzoz emisyonu standardı
AB egzoz gazı standardı, otomobil türü ve motora göre emisyon eşik limiti değerlerini belirliyor. Her yıl yeni otomobiller, onay alabilmek için daha sıkı egzoz gazı yönetmeliklerine uymak zorunda. Dizel veya benzinli motorlu tüm yeni BMW Group otomobilleri, Euro 6 egzoz gazı standardı ile uyumlu. Otomobilinizin AB tip onayına ilişkin emisyon sınıfını, tip onay sertifikasının V9 bölümünde bulabilirsiniz.
Çevresel alanlar
Yüksek miktarda hava kirliliği bulunan şehirlerde AB emisyonu limitlerini karşılamak ve uzun vadede hava kalitesini iyileştirmek için bazı Avrupa şehirlerinde trafik sınırlandırmalarının getirildiği çevresel alanlar veya düşük emisyon alanları bulunuyor. Ülkeye bağlı olarak otomobiller bu alanlara yalnızca emisyon etiketleri takmak veya belirli emisyon sınıflarına uyum sağlamak gibi koşullarla girebiliyor. BMW Group’un yeni dizel veya benzinli otomobilleri, Euro 6 emisyon standardını karşılar; dolayısıyla Avrupa çevresel alanlarının çoğu için onaylıdır.
Emisyon etiketi
Emisyon etiketi, bir otomobilin AB emisyonu sınıfına ilişkin bilgi verir. Çevresel alanlara daha az emisyon üreten otomobillerle girilebildiği için bu etiketler, Berlin gibi bazı Avrupa şehirlerinde gerekli. Şu anda, otomobiller ürettikleri kirletici maddelerin düzeyine göre kırmızı, sarı veya yeşil emisyon etiketi alıyor veya hiçbir etiket alamıyor. BMW Group’un yeni otomobilleri, her zaman Euro 6 emisyon standardı ile uyumludur ve bu nedenle ruhsat ile yeşil emisyon etiketi alır. Bu da yeni BMW otomobilinizi Avrupa’nın çoğu çevresel alanında kullanabileceğiniz anlamına geliyor.
SSS - TÜKETİM VE EMİSYONA İLİŞKİN ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ.
Sorularınız Ve yanıtlarımız.
WLTP nedir?
WLTP, “Dünya Çapında Uyumlu Hafif Araçlar Test Prosedürü” ifadesinin kısaltmasıdır.
Bu prosedür, Eylül 2018 itibariyle tüm otomobiller için yasal açıdan bağlayıcı olacak olan yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu değerlerinin daha gerçekçi bir şekilde belirlenebilmesi için yeni bir test prosedürünü içerir. WLTP önceden yürürlükte olan NEDC prosedürünün yerini alır.WLTP sürüş döngüsü nedir?
Diğer faktörlerin yanı sıra sürüş tarzına bağlı olarak bir otomobilin tüketimi ve emisyonudur. WLTP için tüm dünyadan sürüş verilerinin toplanmasının nedeni de bu. Bu veriler düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olmak üzere farklı ortalama hızlarda, 4 temsili aşamayı tanımlamak üzere kullanılıyor. Bu aşamaların her birinde, günlük sürüş stiline ilişkin durumları göstermek üzere farklı yoğunluklarda hızlanma, fren ve durma olasılıkları mevcut. Bu aşamaların birleşimi, üreticiye ait detaylarda ortalama değer olarak sunulan sürüş döngüsüyle sonuçlanıyor. Şehir içinde kullanılan elektrikli ve hybrid otomobiller için sürüş döngüsü 5. bir aşama olan City aşamasını içeriyor. Bunun sonucu, düşük ve orta seviye devirlerin ortalamasından elde ediliyor.
WLTP benim için ne anlama geliyor?
WLTP’nin uygulamaya koyulması, belirtilen yakıt tüketimi ve CO2 değerlerinin gerçek dünya koşullarına yakın olması anlamına gelecek. Bundan bağımsız olarak, WLTP’de özel donanımın göz önünde bulundurulması kişisel otomobil konfigürasyonunu temel aldığından daha gerçekçi değerler elde edilmesini sağlıyor. Bununla birlikte daha gerçekçi değerler, yanmalı motorlar için daha yüksek tüketim ve CO2 standart değerleri, elektrikli otomobiller (ve plug-in hybrid otomobiller) içinse daha düşük bir menzil anlamına gelecek. Ulusal mevzuata bağlı olarak daha yüksek CO2 vergisi ortaya çıkabilir.
RDE nedir?
RDE, "Gerçek Sürüş Emisyonu” ifadesinin kısaltması. Bu, nitrojen oksit (NOx) ve partiküllü maddeler gibi kirletici maddelerin belirlenmesine yönelik yeni bir prosedür. En önemli özelliği, ölçümün laboratuvar yerine gerçekçi sürüş koşulları altında yolda gerçekleşmesi. Taşınabilir Emisyon Ölçüm Sistemi (kısaca PEMS) olarak bilinen bir cihaz, bu amaçla test otomobilinin egzozuna bağlanıyor.
EU6 nedir?
Euro 6, kirliliğe neden olan maddelere yönelik mevcut egzoz emisyonu standardının adı. Euro 6, partiküllü madde ve nitrojen oksit emisyonları için EU5’e kıyasla daha düşük maksimum değerleri tanımlıyor. Eylül 2018’den* itibaren EU6c emisyon standardı zorunlu olacak ve EU6b’ye kıyasla benzinli motora sahip otomobillerdeki partikül madde sayısına yönelik olarak daha düşük limitler belirleyecek. Aynı eşik limit değerleri, hem EU6b hem de EU6c için döngü dahilinde dizel motorlar için de geçerli olacak. Eylül 2019’dan* itibaren EU6d-TEMP ve Ocak 2021’den* itibaren EU6d, RDE ile paralel olarak partikül sayısı ve nitrojen oksit için eşik limit değerlerini yeniden bir miktar azaltacak.
*Yeni otomobiller için geçerlidir. Yeni otomobil tiplerinin her biri 1 yıl önceden yeni egzoz emisyonu standartlarına tabi olur.Seçici Katalitik İndirgeme (SCR) ne anlama gelir?
Bu sayede dizel motorun egzoz sistemine AdBlue® adı verilen sıvı amonyak beslenerek otomobilin egzoz emisyon değerleri daha da azaltılabilir. AdBlue® özellikli Seçici Katalitik İndirgeme (SCR) nitrojen oksiti yaklaşık %90 oranında azaltır. Geriye su buharı, nitrojen ve CO2 kalır. Geriye su buharı, nitrojen ve CO2 kalır.
BluePerformance nedir?
BMW, otomobillerinin nitrojen oksit emisyonunu daha da azaltmak amacıyla BluePerformance teknolojisini kullanıyor. Bu teknoloji sayesinde, dizel motorların emisyon performansını daha da iyileştirebilmek mümkün. Dizel partikül filtresi ve NOx depolama özellikli katalitik konvertöre ek olarak, tüm BMW 4 silindirli dizel motorlarda, egzoz gazlarında bulunan nitrojen oksidin önemli oranda azaltılabilmesi için AdBlue® enjeksiyonu ile birlikte SCR katalitik konvertör (Seçici Katalitik İndirgeme) yer alıyor. 2020 itibariyle dizel için yeni 6 silindirli motor neslinin tanıtılması ile motora yakın yerleştirilen depolama özellikli katalitik konvertör, aynı şekilde motora yakın yerleştirilen daha verimli bir SCR sistemi ile değiştirilmiştir. Bunun sonucunda, NOx dönüşümü, özellikle şehir içi sürüşte iyileştirilmiştir. Daha önceki gibi gövde altına yerleştirilen ikinci bir SCR katalitik konvertör ek destek sağlar ve otomobile bağlı olarak kendi AdBlue dozaj sistemine sahiptir.
Partikül filtresi nedir?
Partikül filtresi dizel motorlarda ve benzinli motorlarda bulunan partiküllü maddenin azaltılmasına yönelik bir önlemdir.
WLTP, elektrikli ve hybrid otomobiller için ne anlama geliyor?
Elektrikli ve hybrid otomobiller çoğunlukla şehir içinde kullanıldığından WLTP, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olmak üzere dört aşamaya beşinci bir aşama olarak City Aşamasını da ekledi. Bu aşama, düşük ve orta olmak üzere şehir içinde motorlu taşıt kullanım durumunu en iyi yansıtan aşamaların hızlarını bir araya getiriyor. Böylece verilen menzilin daha gerçekçi şekilde belirtilmesini sağlıyor.