CEM BÖLÜKBAŞI İLE
M’İN 50. YILINI KUTLUYORUZ.

M’in 50 yıllık geçmişini geleceğe taşıdığımız manifesto filminde Cem Bölükbaşı’nı Intercity İstanbul Park’ta BMW M5 CS kullanırken görüyoruz. İlk günden beri en iyisi olmak için çalışan, Türkiye’nin ilk Formula 2 yarış pilotu olmasının yanı sıra gerçek piste çıkmayı başaran dünyadaki ilk ve tek sim pilotu olan Cem Bölükbaşı ile kariyeri, hedefleri ve bitmek bilmeyen öğrenme tutkusu hakkında konuştuk.

Bu çok özel filmde seni BMW M5 CS kullanırken görüyoruz. Profesyonel bir yarış pilotu olarak BMW M Serisi senin için ne ifade ediyor?
Yarış kariyerime GT4 Avrupa Serisi’nde BMW M4 kullanarak başlamıştım, bu nedenle M Serisi‘ne ayrı bir tutkuyla bağlı olduğumu söyleyebilirim. Profesyonel kariyerimin yanı sıra günlük hayatta da BMW M Serisi’nden otomobilleri tercih ediyorum. Performansı, deneyimi, sahip olduğu karakteristik özellikleriyle M’in çok özel bir seri olduğunu söyleyebilirim.

Otomobillere ve hıza olan tutkunu ilk ne zaman ve nasıl keşfettin?
Kendimi bildim bileli otomobillerle ilgilenen bir çocuktum, 5 yaşındayken babamın arkadaşlarının yönlendirmesiyle ilk olarak motokros yarışlarına başladım, sonra bu ilgim zamanla ulusal ve uluslararası karting yarışlarına yöneldi. İlerleyen dönemlerde e-spor kariyerime odaklandım, asıl yarış kariyerim ise 2019 yılının sonunda Borusan Otomotiv Motorsport ile gerçek bir yarış pistini deneyimlemem ile başladı.

Türkiye’nin ilk Formula 2 pilotu olmanın yanı sıra gerçek piste çıkmayı başaran dünyadaki ilk ve tek sim pilotusun. Sanal oyun kariyerini piste taşımak, sana sürüş teknikleri açısından nasıl bir zemin hazırladı?
iRacing, Formula 1 gibi oyun platformları üzerinde ortalama 3-4 bin kadar yarışa katıldım. Bu yarışların sanal platformda olmalarına rağmen, bana çok ciddi bir tecrübe kattıklarına inanıyorum. Bu yarışlarda fiziksel yarışlardaki mantığı, nasıl geçiş yapılıp defans yapılabileceğine dair pek çok şey öğreniyorsunuz. Açıkçası sanal yarışlardan elde ettiğim bilgi birikimim olmasaydı bugün farklı biri olabilirdim.

2019 sezonunda Borusan Otomotiv Motorsport’un “Genç Yetenek” projesine seçilerek GT4 Avrupa Serisi 2019 Şampiyonası‘na katıldın. Bize BOM Akademi’deki deneyimlerinden bahseder misin?
2019 benim için her şeyin başladığı, hayatımın tamamen değiştiği bir zaman dilimiydi. GT4 Avrupa Serisi’nde yarışmadan önce BOM Akademi’deki ileri sürüş tekniklerine odaklanan eğitimlere katıldım. Uzman eğitmenlerle birlikte hem Körfez Yarış Pisti’nde hem de tamamen donmuş Çıldır Gölü üzerinde çok farklı deneyimler elde ettim. Tüm bu benzersiz deneyimlerin üzerine fiziksel yarışlara katılmamla birlikte BOM Akademi’nin bana bambaşka dünyaların kapılarını açtığını söyleyebilirim.

Aynı zamanda bir YouTube kanalın da var. Burada teknik bilgilerden günlük hayatına kadar pek çok anı, samimi bir biçimde takipçilerinle paylaşıyorsun. Sosyal medyadaki bu duruşunla nasıl geri dönüşler alıyorsun?
Sosyal medyayı çok önemsiyorum ve içeriklerimde yarış kariyerim dışında günlük hayatımı da paylaşmaya özen gösteriyorum. Bir yarış pilotunun günlük hayatı, gittiği pistler, kullandığı otomobiller, spor rutini ve beslenme şekli çok merak edilebiliyor. Yarışlar dışında organizasyonların arka planını göstermek de beni bu noktada ayrıca motive ediyor.

Gerçek veya sim yarışlarda yaşadığın ve unutamadığın bir anın mutlaka vardır…
BOM Akademi ile birlikte 2019’da GT4 Avrupa Serisi’nde Paul Ricard pistinde ilk kez yarışmıştım. Sıralamalarda üçüncü olduktan sonra garaja gelip otomobili park edemeyince mekanikerlerimizin bana yardım ettiğini hatırlıyorum, bu anı ne zaman aklıma gelse gülerim. İlk Formula 2 yarışım da yine çok özeldi fakat geriye dönüp baktığımda GT4 Avrupa Serisi’nin bende yeri çok başka.

Yarışa hazırlanırken neler yapıyorsun? Önümüzdeki Monako yarışı için heyecanlı mısın?
Monako’da ilk defa yarışacağım ve bir çocukluk hayalimi daha gerçekleştireceğim için çok heyecanlıyım. Açıkçası bir yarışa fiziksel antrenmanların dışında mental olarak hazırlanmak da gerekiyor. Örneğin Monako hem bir cadde pisti hem de bu senenin en dar pistlerinden biri olmasından dolayı çok farklı bir atmosfere sahip. Yarış öncesinde de pistte çok fazla antrenman yapma şansımız yok, 5 dakikalık bir antrenman sonrasında sıralama turları oluyor, bu nedenle yarışacak kişinin mental olarak kendini hazırlaması çok önemli.

Bu sezonda seni en çok heyecanlandıran, en merak ettiğin pist hangisi?
Bakü, Monako ve ayrıca İngiltere’deki pistleri çok merak ediyorum. Aslında daha önce yarışmadığım tüm pistler benim için ayrı bir heyecan kaynağı fakat bu sezon için konuşmam gerekirse Bakü ve Monako’yu heyecanla bekliyorum.

Şimdiye kadar edindiğin başarılar gerçekten çok gurur verici. Peki Cem Bölükbaşı için sırada ne var; bize biraz hedeflerini, hayallerini anlatır mısın?
Formula 2'ye başlamak benim için çok büyük bir adım oldu ve bu noktada işin daha çok başında olduğumun da farkındayım. Bu nedenle güncel hedefim bu sezonu en iyi şekilde bitirmek olacak. Olabildiğince tecrübe edinip, her yarışta yeni bir şey öğrenerek seneye tekrar Formula 2'de yarışmayı planlıyorum. Tabii ki her yarış pilotu gibi ben de ileride Formula 1’de yarışmak istiyorum fakat önceliğim ilk aşamada Formula 2'de en iyi sonuca ulaşmak olacak.